Dost denildiği zaman; kederde, tasada, mutlulukta, birlikte olduğumuz insanlar gelir aklımıza. Ama unutulmaması gereken en önemli konu dostlukların ölümle sona ermediğidir.Peygamber Efendimize Sahabenin biri gelerek çok üzüldüğünden bahisle "Ya Resulullah bu dünyada seninle birlikteydik ama yarın huzuru mahşerde seni nerede göreceğiz. Nerede bulacağız?" Resulullah, "kişi sevdiği ile beraberdir." (Buhari, Sahih, Edeb, 96) buyurmakla dostlukların dünya ahiret devam edeceğini haber vermiştir. Mademki iş böyledir, o zaman bizden önce dünyasını terk eden dostlarımızı kabirlerinde ihmal etmemeliyiz. Dostlukta vefa bu olsa gerektir. Bir düşünün; kişi dünyada dostlarıyla birlikte olduğu zaman nasıl mutlu oluyorsa, ölü ile diri arasındaki bu bağ kopmadan devam eder.Diri iken birlikte paylaştığımız hayatta nasıl insanlar birbirine destek olmuşsa, ölümden sonrada dostların birbirlerine ihtiyacı vardır. Hayatta olanların birbiriyle olan ilişkileri dünya ile alakalıdır. Taraflardan birinin ölümü ile ilişki dünya ahiret ilişkisine dönüşmüştür. O zaman diri olan ölü olana dua ve istiğfarda bulunması, onu kabrinde ziyaret etmesi lazımdır.Dua ve istiğfarın ölü için faydası, ayeti kerime ile haber verilmiştir."Ey Rabbimiz, bizi ve iman ile bizden önce geçmiş olanları yarlığa. İman etmiş olanlar için kalbimizde bir kin bırakma" (Haşr suresi / 10)Kabrini ziyarete gittiğimiz kişi ile ziyaret eden arsında bir yakınlık oluşur. Ziyaret eden kabirdekini duyamaz ve göremez. Ama kabirdeki ziyaret edenlerden haberdar olur.Ölünün diriyi duyacağı hakkında sorulan bir soru neticesinde, Peygamberimiz (sav) "Siz bunlardan daha fazla işitici değilsiniz. Fakat bunlar cevap veremezler" buyurmuştur. (Ahmed b. Hanbel, II, 121)O zaman sağlığında dostluk ettiklerimize bir selam olsun, bir dua olsun esirgemememiz lazımdır. Hele de ölmeden önce hayat borçlu olduğumuz analarımız, babalarımız, üstatlarımız, hocalarımız, akraba ve dostlarımız, mümkün olduğu nispette ziyaret edilmelidir. Unutmamalıdır ki bir gün biz de kabir yoldaşı, ölüler arkadaşı olacağız. Biz de ziyaretimize gelecek dostlarımızı bekleme durumunda kalacağız. "Ne ekersen onu biçersin", misali sen kabirdeki dostlarını ihmal etmezsen, yarın sen de ölümünden sonra dostların tarafından ziyaret edilirsin.Yapılacak kabir ziyaretinin bir de diriye bakan tarafı vardır. Ölümün hatırlanması bakımından; hatırlanması neticesinde de ölüme hazırlık açısından birçok faydası vardır. Yunus Emre ne güzel söylemiş; "Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi,Mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan."
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024