Milletin ruh sağlığı ve perişan h

Son üç yılda depresyon ilaçları kullananların sayısı 3 milyondan dokuz milyona çıkmış. Yani tam üç kat artmış?Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı böyle diyor.Gerçi Bakanlık böyle dese ne olur demese ne olur, ortada feci bir durum var. Başına gelenleri bir türlü kavrayamayan bir kesime "Bidon kafalı" dediği için Yılmaz Özdil'i yıllarca aşağılayanlar, "Milletin anasını ?" diye hepimize küfreden işadamlarını ve onlara adrese teslim ihaleler verenleri alkışlamadı mı? Bu normal mi?  Tek başına bu resim bile milletin önemli bir kesiminin ruh sağlığı konusunda ipuçları vermiyor mu?Bu millet açlıktan ağaç kökleri yiyerek vatan müdafaası yaptı, çekirge yiyerek Peygamberi'ni korudu, yedi düvel başına çullandı da ruh sağlığını kaybetmedi..İktidar, yönettiği insanları düşürdüğü bu halle ne kadar övünse yeridir!Sen bir yandan "Bu milletin yüzde 99'u Müslüman" diyeceksin, milleti kutuplaştırarak yüzde 50'yi diğer yüzde 50'ye düşman edecek, yani Müslüman'ı Müslüman'a hasım eyleyeceksin, sonra da ruh sağlığı bozulunca şaşıracaksın! Şaşıracaksan sen kendine şaşır!Seçimi kazanıp balkona çıkacak, "Artık sen ben yok, 76 milyonun cumhurbaşkanıyım" diye taahhütte bulunacak, aradan 24 saat geçmeden, "Hz. Muhammed(s.a.s.)'e bile yüzde yüz destek vermediler deyip, Ensar ve Muhacire iftira atacaksın?Ensar ve Muhacir Hz. Muhammed(s.a.v.)'e destek verdi, vermeyenler ya Ebu Hikem iken Ebu Cehil olan kâfirlerdi, ya Medine'deki Yahudiler, ya yine Medine'deki münafıklardı? Siz böyle deyince milletin yüzde 50'si kendilerinin Ebû'l Hakem künyesi ile anılan Ambr b. Hişâm  el-Muğire yani Ebu Cehil yahut Münafıklar kefesine konulduğu hissine kapılmaz, ellerini açıp, "Ey Rabbim bu sözlerin sahibini Sana havale ediyoruz" diye yalvarmaz mı?Arkanıza devleti, hukuku ve medyayı alıp Müslüman'a kâfir veya münafık pozisyonu biçerseniz, o insanların size söz geçirememek, dert anlatamamak, güç yetirememek sebeplerinden dolayı ruh sağlıkları bozulmaz da ne olur? Bir de üstelik ortada, yenilmenin tadını almış, her mağlubiyete bir mazeret bulma ustası olmuş deve dişi büyüklüğünde muhalefet(ler) varken?Ve yine üstelik iflas etmiş Yunanistan Ege'deki adalara bayrak çeker, petrole, doğalgaza el koyarken, İsrail Türk vatandaşlarını takır takır öldürür, ABD Mehmetçiğin başına çuval geçirirken?IŞİD teröristi Musul'da Konsolosluğu basıp görevlileri daha doğrusu Türkiye'yi rehin alır, Türkmenlere kapatılan kapılar terör estiren, kan döken Suriyelilere ardına kadar açılırken? Millette ruh sağlığı diye bir şey kalır mı?Gömlek çıkarıp Papaz Elbisesi giyen, Haçlı Seferlerini bir kültür alışverişi olarak gören bu kadroları bir Müslüman, "Başımızda şeriatçılar var, bizi belki de Mehdi yönetiyor" diye görüyorsa, Sağlık Bakanlığı hiçbir şey demese de, milletin ruh sağlığı gerçekten tehlikededir?Kadın cinayetleri, sentetik ilaç kullanımlarının katlanarak artıp uyuşturucu kullanımından ölümlerin sıradan hale gelmesi, sokaklardaki çete savaşları, PKK'nın yol kesip haraç toplamasına seyirci kalınması, gasplar, soygunlar, ayakkabı kutuları, içi para dolu kasalar,  "sıfırlama tapeleri" ve bütün bunların müsebbiplerinin el üstünde tutulması ruh sağlığı emareleri olmasa gerek..Zaten öyle de değil?Bakanlık rakamları böyle söylüyor. Biz diyor, ruh sağlığı bozuk insan sayısını son üç yılda 3 milyondan 9 milyona çıkarttık, tam üçe katladık?Aferin size?İcraatlarınızı anlatır, "Neredeeeen-Nereyeee!" derken bu rakamları da verirsiniz. Emin olunuz yine alkışlanırsınız?Dedik, daha doğrusu diyorsunuz ya?Ruh sağlığı diye bir şey bırakmadık diye?