Milletteki şaşkınlık ve Ankara'daki pişkinlik

Acımak lazım? Siyaset sahnesindeki tartışmaların seviyesine bakınca, devlete de acımak lazım, millete de?Milletin hali perişan? Genci ihtiyarı, kadını-erkeği, okumuşu-okumamışı aynı; hepsi mağdur?Vatandaş, işsiz, güçsüz, parasız, pulsuz ve hepsinden önemlisi takatsiz ve reflekssiz? Toplumun refleksleri sanki tamamen boşaltılmış.Şok hali, şaşkınlık hali var? Millet, yokluğunu içine bastırıyor, açlığını duyurmamaya çalışıyor, gözyaşını içine akıtıyor. Dışa vuramıyor?Başını kaldırıp da tek laf edecek hali yok, mecali yok?Çünkü kendisi düştü. Kendi düşen ağlamaz.Bu sebeple milletin içi kan ağlıyor; lakin dışa sızmıyor.Ancak, er veya geç bu, dışa sızacak, dışa vuracak? Millete, bu yokluğu reva görenler ise çok pişkin.Sanki ülke güllük gülistanlık? Sanki herkes dört köşe? Sanki ülkede işsizlik yok, yokluk yok, parasızlık yok, asayiş ise berkemal?İktidar sahipleri pişkin? İktidar, ecnebi sermayedarların taleplerini karşılıyor, AB'nin isteklerini tek tek yasalaştırıyor, Amerika'nın BOP eksenli politikalarına zemin hazırlıyor? Vatan toprakları satılıyor. Devletin en kârlı işletmeleri ecnebilere peşkeş çekiliyor. Vergi, zam ve cezalarla vatandaşın sırtından ve cebinden emilen para, küresel tefecilerin cebine aktarılıyor. Azınlık Vakıfları Yasası çıkartılıyor? vs.AKP, bütün bunları icraata koyuyor; devlete, millete bir şey olmuyor. Bir başörtüsü yasağının kaldırılması gündem oluyor; CHP başta olmak üzere koca koca adamlar, devlet elden gidiyor, millet elden gidiyor, laiklik elden gidiyor vaveylasıyla kıyameti kopartıyorlar.AKP'nin bugüne kadarki birçok vahim icraatları sebebiyle vatan, devlet ve millet pek çok somut tehditlerle karşı karşıya iken, ses çıkartmayanlar ortalığı velveleye boğuyorlar? Yıllardan beri halledilmesi gereken "başörtüsü yasağı", iktidar ve muhalefet arasındaki Karagöz-Hacivat oyunlarıyla öyle bir tartışma zemininde ele alınıyor ki, vatandaşın gözü AKP'nin sair vahim icraatlarını, ekmeğine, aşına, geleceğine ve vatanına yönelik temel tehditleri görmüyor? Atı alan Üsküdar'ı geçiyor.   Bu sebeple ülkedeki gayr-ı Müslim azınlıklar, Türkiye'ye faizli para satan küresel ecnebiler ve tarihte görülmemiş biçimde talepleri karşılanan yabancı misyon şefleri dört köşe? Bunlara her gün bayram!Muhalefet ise iktidarın değirmenine su taşımak dışında bir çıkış yolu, bir çözüm projesi ortaya koymuyor. Bu sebeple, muhalefet de en iktidar kadar, AKP'ye ve AKP'nin akıl aldığı küresel ortaklarının ekmeğine yağ sürüyor.Şu hale bakın ki, halkının hiçbir derdine çare sunmayan ve devletin bugüne kadar karşı karşıya kaldığı hiçbir tehditi olması gereken kıvamda savuşturmak için adım atmayan CHP lideri Deniz Baykal, milletin yüreğini kanatan ve devletine karşı dargınlığa sürükleyen başörtüsü yasağı bağlamında ayağa kalkıyor; devletin geleceğini ve laikliğini muhafaza ve müdafaa etmek için Ebu Hanife'yi eveleyip geveliyor, kafasına göre dinsel yorumsamalar yapıyor? Türban mı, başörtüsü mü, tülbent mi türünden tartışma ve safsatalarla başörtüsü yasağının kaldırılması karşısında cephe açarak, selametlik yazarımız Müslim Karabacak ağabeyin deyimiyle, AKP'ye "setr-i avret" oluyor.İktidar ve muhalefetteki bu çözümsüz yaklaşım, bu kısır döngü, ne devletin yaralarına merhem olur, ne de milletin yaralarına? Artık yeni şeyler söylemek vakti geldi? Yeni şeyler söyleyecek devlet adamları lazım. Yeni projeleri olan, çözümleri olan fikir, gönül ve siyaset adamları lazım devlet ve millete? BTP'den başka böyle bir lidere ve kadroya sahip hiçbir parti var mı; vicdanınıza danışarak cevaplayın Allah aşkına?! BTP'den başkası yok... Keşke olsa!