Milli Ekonomi Modeli bir çekirdek gibidir!

Burnundan kıl aldırmayan Rus Ekonomi Profesörü, Prof. Dr. Haydar Baş'a mealen, "Ekonomik kariyerinizden bahseder misiniz? Siz, bu Milli Ekonomi Modeli'ni nasıl bir birikimle ortaya koyabildiniz?" deyince Sayın Baş'ın cevabı şöyle olur:"- Ben bir ilahiyatçıyım. Ekonomi kariyerim yok"Rus Profesör buna inanmakta zorlanır. Ve Bakü otellerinden bir otelin lobisinde iş döner dolaşır tasavvuftaki "Eşyanın hakikati" bahsine gelir. Sayın Baş anlatır, Rus Profesör dinler, dinler, dinler ve bir noktadan sonra "Tamam" der, "Senin Milli Ekonomi Modeli'nin membaını anladım."Evet, gerçekten de MEM'in membaı "İlâhi", Kapitalizm ve Komünizmin membaı "şeytani"dir. İlâhi olmayan cümle sistemlerin "şeytani" olması zaten kaçınılmazdır, çünkü en masumu "kasten şeytani" değilse dahi, en azından "nefsanî"dir ve nefsanî olan da eşyanın tabiatı gereği şeytanidir.Sakın ola ki "ilmî" denilen şeyler gerçekten "ilmî" sanılmasın.  Üstelik "İlmin" amacı "insanlık için" değildir. Neticelerinden insanlık büyük faydalar sağlasa bile, çıkış amacı insanlık değildir.Bakınız Nobel Ödüllü Bilim Adamı Alexis Carrel bu konuda ne diyor:"-İlmin hiçbir plânı takip etmediği besbellidir. İlim, birkaç dâhi insanın tesadüfen doğuşlarına, onların zekâ şeklinde, tecessüslerinin tuttuğu yola göre gelişmiştir."Ve "ilim" için asıl vurucu cümlesi Carrel'in şudur:"-İlim, insanların durumunu ıslah etmek arzusundan ilham almamıştır."Ve devam eder:"-Buluşlar bilginlerin duyuşlarına ve mesleklerinin az çok tesadüfî şartlarına göre meydana gelmiştir. Eğer Galile, Newton yahut Lavoisier zekâlarının gücünü beden ve şuurun tetkiki için kullansalardı, belki dünyamız bugünkünden farklı olurdu."Biz bu satırları okuyunca Pastör'ünden Edison'una değin pek çok ilim adamının icatlarının maceralarına bu gözle yeniden baktık. Kimini kendini ispat etmek, kimini ruhunu tatmin etmek, kimini merak duygusunu gidermek, kimini öğrenme ve bilme arzusunun peşine düşmek, kimini para kazanmak için yola çıkmış ve bugün insanlığın kullandığı icatların ortaya çıkmasına sebep olmuş gördük?Yani hiçbiri, "Bugün insanlığın şöyle bir ihtiyacı var, şu yaraya bir derman olayım" diye yola çıkmamış.Peki, insanlığın ihtiyacı için yola çıkanlar yok mu?Elbette var ve onlar ancak Peygamberler ve onların yolundan giden âlimler, velîler?Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ne şahsi bir tecessüsten, ne bir şey icat edip meşhur olma duygusundan, ne de para kazanma arzusundan değil, milletin, ümmetin ve insanlığın acil, ama çok acil ihtiyaç duyduğu bir meseleye aranan çareden doğmuştur.Ve böyle olduğu için de kanyağı İslâmî'dir.Çünkü Kur'an-ı Kerim'de  Allah'u Teâla, "Ve Allah'a kul olun. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere ihsân ile muâmele edin, iyi davranın? (en-Nisâ, 36)"Ve Allah Resulü (s.a.v.),"Komşusu açken tok yatan kimse bizden değildir" buyurur?Evet, Milli Ekonomi Modeli "Kur'ân'idir. Çünkü bizzat modelin sahibi, "MEM'i tam anlamak için Yûsuf Suresi'ni iyi okuyun" demektedir.Bu özelliği yani membaı Kur'ân'ı Kerim oluşu nedeniyle de tıpkı çekirdek gibidir. Sürekli meyve verir, her bahçeye, her bahçıvana meyve verir.Nitekim "Kaynakların sınırsız" olması demek MEM'in işte bu "çekirdek" özelliğine vurgu yapmak içindir. Membaı Allah(c.c.)'tan olan bir kaynağın kuruması söz konusu olabilir mi?Allah'tan ümit kesilmez?Nimetlerinden de? Üstünde O'nun nimetini göremeyenin ya gözünde bir bozukluk vardır, ya fıtratında bir nankörlük? Ve nimetler sebeplerle perdelidir. Vesilelerle gelir. Perdelerin arkasına bakmayı öğrenmek ve vesilelere sarılmak icap eder. MEM, millet, ümmet ve insanlık için, yerine yenisi konulana kadar, çağların en güçlü vesilesidir.Söz konusu "Ekonomi" olunca "eşyanın hakikati" işte böyle bir şey olsa gerektir?Rus Ekonomi Profesörü bunu nasıl da fark etmiş?