Mızrak çuvalı yırttı!

Biliyoruz ki mızrak çuvala sığmaz!
Ama bazı devşirme akıllılar veya kurnazlığı akıllılık zanneden Batı kapı-kulları, devşirme akıl ve uygulamalarla mızrağı çuvalda saklamak istiyorlar ve maalesef parçalanıyorlar! Yaslı-yaralı da olsak, gönlümüz buruk-kalbimiz kırık da olsa Allah nasip etti bir Kurban Bayramını daha idrak ettik. Mübârek olsun. Millet olarak Allah nice bayramlara erdirsin inşallah.
Bayram dolayısıyla 4 gün gündemden uzak kaldık.
Sizi özledik elbette,  bunun yanında doğruları görmemek ve göstermemek konusunda söz birliği içinde olan Yaygın-Yandaş-Yalaka Basın ve Medya tarafından yine üzeri örtülmek, milletten saklanmak istenen müthiş bir olayın onurunu da sizinle paylaşamadık!
Vardır bir hikmeti inşallah. Geç olsun, güç olmasın...
Bayram öncesi, BRICS Ülkeleri İş Geliştirme Merkezi Başkan Vekili Prof. Dr. Vladimir Gorbanovsky, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı İstanbul'da ziyaret ederek, Ekim ayında Hindistan'da yapılacak BRICS Zirvesi' nde Rusya Meclisi Duma'da konferans vermeye davet etti.
Saklasalar da, saklamaya çalışsalar da Ekim ayında Hindistan'da yapılacak olan BRICS Zirvesi'ne katılacak ve daha önce DUMA'da verdiği konferansının bir benzerini de orada verecek olan ve dünya nüfusunun yarısını oluşturan ülkelerde, Muhteşem Kurtarıcı ihtiramı ve hürmeti gören Prof. Dr. Haydar BAŞ'ı, bu devşirme akıllı çuvalların saklamaya gücü yeter mi?
Prof. Dr. Vladimir Gorbanovsky, Rusya'da liberal modelin çöktüğüne işaret ederek; "Bu sisteme makyaj yapmak istediler ama bu çöktü. Ben İstanbul'da kalacağım süre içinde sizin Milli Ekonomi Modeli'nizin BRICS ülkelerinde pratikte daha geniş şekilde nasıl hayata geçirileceğini görüşmek istiyorum. Çünkü Hindistanlı ve Çinli arkadaşlarımız yeni iktisadi uygulamalar için Rusya'ya bakıyorlar, Rusya ise size bakıyor" dedi.
Dış politikada değişikliklere giderek, yeniden Rusya ile yakınlaşmak düşüncesinde olan Hükumetin de, o toplantıda mutlaka temsilcileri olacaktır.
Hindistan'da bir "Türkoğlu Türk"ün, dünyanın yarı nüfusuna kurtuluş reçetesi vermesini izlerken, düşecekleri hallerini görmeyi çok isterim.
Artık; saklayamıyorlar, saklayamayacaklar! Doğruyu vakti geldiğinde körler de görecek, sağırlar da duyacak. Çünkü mızrak, çuvalı yırttı!
***
İslamcı-dinci siyaset yaptığını söyleyen bir iktidar döneminde de Kurban Bayramı tatil diye adlandırıldı. Bayram dört gündü, 9 gün tatil verildi!
Mü'minler bayram ederken, nüfusun epeyce bir kısmı tatil yaparken o arada; gâvur gâvurluğunu, ABD, müttefik maskesiyle tahribatını yapmaya devam etti! Bayramdaydık, tatildeydik fark edemedik demek lüksümüz de yok!
ABD Ankara Büyükelçiliğinin resmi internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından 10 ve 11 Eylül'de iki gün aynı açıklama paylaşıldı.
"Türkiye'nin Güneydoğusu'nda Bugün Gerçekleşen Olaylarla İlgili Açıklama" başlığı altında, İçişleri Bakanlığının PKK-KCK ve FETÖ'ye yardım ve destek verdiği gerekçesiyle 11 Eylülde 28 belediyeye kayyum atanmasına 10 Eylülde, kayyum atanmasından bir gün önce bir açıklama yapıldı! Açıklamada; "Hükümetin bazı seçilmiş yerel yetkilileri terörizmi destekledikleri iddiasıyla görevden alma ve yerlerine kayyum atama kararını takiben Türkiye'nin Güneydoğusundaki çatışma haberlerinden endişe duyuyoruz. Amerika Birleşik Devletleri terörizmi lanetlemekte ve Türkiye'nin kendisini savunma hakkını desteklemektedir. Türk mercileri bazı yerel yetkililerin terörist gruplara katıldığı veya maddi destek sağladıkları yönündeki iddiaları araştırırken, hukuki süreç ve Türk Anayasası'nda saklı olduğu şekilde barışçıl politik ifade hakkını da içermek üzere, kişisel haklara saygının önemine işaret ederiz.
Kayyum atamalarının geçici olacağını ve vatandaşların yakında Türk yasasına uygun bir şekilde yeni yerel yetkililer seçmelerine izin verileceğini ümit ediyoruz."
Deniliyor hem de kayyum ataması 11 Eylül'de yapılacakken açıklama 10 Eylülde yapılıyor!
Ülkemizde de seven-sevmeyen herkes, AKP'yi muktedir hükumet zanneder, Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın tekliğinden, yalnızlığından dem vurur! Zirvenin tek kişilik olduğunu ve zirvedekinin kaderinin yalnızlık olduğunu bilip söylememize rağmen; kayyum atanacağını, İçişleri Bakanı'ndan bir gün önce açıklayan, yetmez gibi o şaibeli yerlerde seçim yapılmasını öneren, ABD Büyükelçileri varken Sayın Cumhurbaşkanı yalnız mı?
11 Eylülde yapılan kayyum atamalarını 10 Eylülde duyurarak endişelerini belirtiyor ve kayyum atanan yerlerde seçim öneriyorlar!
İçimizin kan ağladığı mübarek bayram günlerinde, şeytan lâin aklıma; "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede bazı görevlerimiz var" diye haykıran bir sesi getirdi! Yetmedi hafızaları karıştırdı ve aklımıza; "Amerika Birleşik Devletleri'ni dünya denilen geminin kaptanı olarak görmek, kaptana itaat etmek, plan ve projelerinin yanında olmak, karşısında durmamak gerekir" diye ağlayarak salya-sümük höyküren bir sesi ve "MeHaPe'nin bir defa Fetullah Hocaefendi'ye saldırısı gerçekten bana göre ihanet derecesindedir. ... Bu çok çirkin, çok ayıp bir şey... Ben bunu ihanet derecesinde kınıyorum" diye nara atan bir sesi ve "Beraber yürüdük biz bu yollarda.." Ve "Ne istediler de vermedik?" haykırışlarını, tonlama ve vurgulamalarıyla hatırlattı! Bu hatırlatmalar da bir fıkra hatırlattı: 
Memleketten uzak iki Erzurumlu Kadın, İstanbul'da bir araya gelirler. Gelmişten-geçmişten, havadan-sudan derken söz memleket hasretine gelir. Mevsim yaz, aylardan Haziran.. Hasret ve heyecan yüklü sohbet kayda değer:
- Eşitdin Baci? Erzuruma gar yağmış!
- Hee eşitdim! Ne olacak sahapsız melmeket! Gar da yağaar, dolu da!...
Hadi şimdi Erzurumlu kadınların yaptığı gibi;
- N'olacak sahipsiz memleket! Olacakları olmadan söyler, doğmadan çocuğa don biçerler! deme! Borç alan, emir de alır ya! "Tak diye söylerler, şak diye yaparız!" diye övünenlere "Dünya Lideri" denilen bir memleketteyiz! Allah sonumuzu hayretsin...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ..