Seçim otobüsüne asansörle çıkan bir ikinci devlet başkanına rastlayamazsınız şu kürre-i arzda.
Ayağını atıyor otobüse, basıyorlar düğmeye, otobüsünün üstünden halka bûseye sıra geliyor.
Çık otobüse halka ver bûse/öpücük.
Konutuna da aynı şekilde çıkıyor devletlümüz.
Bir kat yukarıya çıkabilmek için konuta asansör inşa edildi.
Sırf devlet işleri aksamasın,
Ekonomi duraksamasın,
Enflasyon şaha kalkmasın diye.
Asansör emek inşaattan hediye.
Bu millet bu inceliği hala anlamaz ne diye?
Tekmili birden korumalarının arasında heybetli heybetli yürüyen Başbakan'a nazar göz değmemesi içindir etrafının o kuşatılmışlığı.
Tıpkı vakit zayolmasın diye yaptırılan asansör gibi.
Tom ve Jerry'i izleye izleye kanıksadık bu hali, yoksa şaşırır kalırdık.
Bir otobüs, uzaktan bakıyorsunuz, birden üstünde bir şapka beliriyor, sosyal demokrat bir şapka.
Hani şu dünyanın yuvarlak olduğunu ilmen ispat sadetinde ufukta önce direği, sonra yüreği, sonra dalak ve kalın bağırsağı gözüken gemi misali.
Önce şapka gözüküyor.
Sonra yorgun ve bitap bir çehre beliriyor.
Sonra bir mavi gömlek.
Sonra da bir piri fani.
Bu ülkenin Başbakanı yani.
Buraya kadarına şükür çekiyor insan, daha sonra olanları görüp izleyince.
Teknolojinin bütün nimetlerinden yararlanılarak hazırlanmış asansörde eğer bir aksaklık olmazsa, salimen tepeye intikal tamam.
İş tabi intikalle bitmiyor.
İntikali kîl-ü kâl izliyor.
Yani konuşma, hitap.
Ne ilginçtir ki; en büyük özellik olan hitabet gitmiş, yerini garabet almış.
Başlıyor gaflar birbirini izlemeye.
Sevgili mmkamnzıklaton hemş, hemş, hemnş... tam da burada gölge Başbakan devreye girip tashih yapıyor:
-Hemşehrilerim.
Sevgili hemşehriyelerim.
Oh be. İlk raund tamam.
Devamla:
Biz ihanmeytende uğraykyadldık. Bizi ara, ara, arakadana vurdullyurlardıynsa.
Bakın enflason, silisyon, kapititülasyon ve hayvan pahallılığını önleyfrdik.
İkinci destek gelir:
Efendim hayvan pahalılığı değil, hayat pahalılığı, hayat pahalılığı.
Ne münasebet, küfe ya da sepet efendyinmm, hayvan pahalırlsığını önlemeyk hayat pahalılığını önlemekten daha önemlidir.
Hayvan pahalılığını önlediniz mi? Otomatikman kıyma ucıuzlar, kıyma ucuzlaytrıkdık mı karynı tayrık da ucuzya mal oluryry. Çoluk çocuyk yesin doysunuyu ucuzyyy ucuzyry.
Konuşma bu minval üzre devam eder ve biter.
Artık sıra dönüştedir.
Teknik ekip dönüş hazırlığı içindedir, hummalı bir çalışma var.
Komutlar havada uçuşur.
Asansör?
Hazır!
Akü?
Tamam!
Düğmeler?
Faal!
Hidrolik sistemi?
Devrede!
İniş takımları?
Mükemmel!
Geri sayım başlasın!
Beş.
Dört,
Üç,
İki,
Bir, ateşşşş.
Pardon.
Basssss!
Ve iniş, çıkış hızında başlar.
Önce ayaklar, sonra ceket, sonra mavi gömlek, sonra yorgun çehre ve şapka gözden kaybolur.
Tıpkı 3.5 yılda kaybolan ülke itibarı gibi.
Ayağını atıyor otobüse, basıyorlar düğmeye, otobüsünün üstünden halka bûseye sıra geliyor.
Çık otobüse halka ver bûse/öpücük.
Konutuna da aynı şekilde çıkıyor devletlümüz.
Bir kat yukarıya çıkabilmek için konuta asansör inşa edildi.
Sırf devlet işleri aksamasın,
Ekonomi duraksamasın,
Enflasyon şaha kalkmasın diye.
Asansör emek inşaattan hediye.
Bu millet bu inceliği hala anlamaz ne diye?
Tekmili birden korumalarının arasında heybetli heybetli yürüyen Başbakan'a nazar göz değmemesi içindir etrafının o kuşatılmışlığı.
Tıpkı vakit zayolmasın diye yaptırılan asansör gibi.
Tom ve Jerry'i izleye izleye kanıksadık bu hali, yoksa şaşırır kalırdık.
Bir otobüs, uzaktan bakıyorsunuz, birden üstünde bir şapka beliriyor, sosyal demokrat bir şapka.
Hani şu dünyanın yuvarlak olduğunu ilmen ispat sadetinde ufukta önce direği, sonra yüreği, sonra dalak ve kalın bağırsağı gözüken gemi misali.
Önce şapka gözüküyor.
Sonra yorgun ve bitap bir çehre beliriyor.
Sonra bir mavi gömlek.
Sonra da bir piri fani.
Bu ülkenin Başbakanı yani.
Buraya kadarına şükür çekiyor insan, daha sonra olanları görüp izleyince.
Teknolojinin bütün nimetlerinden yararlanılarak hazırlanmış asansörde eğer bir aksaklık olmazsa, salimen tepeye intikal tamam.
İş tabi intikalle bitmiyor.
İntikali kîl-ü kâl izliyor.
Yani konuşma, hitap.
Ne ilginçtir ki; en büyük özellik olan hitabet gitmiş, yerini garabet almış.
Başlıyor gaflar birbirini izlemeye.
Sevgili mmkamnzıklaton hemş, hemş, hemnş... tam da burada gölge Başbakan devreye girip tashih yapıyor:
-Hemşehrilerim.
Sevgili hemşehriyelerim.
Oh be. İlk raund tamam.
Devamla:
Biz ihanmeytende uğraykyadldık. Bizi ara, ara, arakadana vurdullyurlardıynsa.
Bakın enflason, silisyon, kapititülasyon ve hayvan pahallılığını önleyfrdik.
İkinci destek gelir:
Efendim hayvan pahalılığı değil, hayat pahalılığı, hayat pahalılığı.
Ne münasebet, küfe ya da sepet efendyinmm, hayvan pahalırlsığını önlemeyk hayat pahalılığını önlemekten daha önemlidir.
Hayvan pahalılığını önlediniz mi? Otomatikman kıyma ucıuzlar, kıyma ucuzlaytrıkdık mı karynı tayrık da ucuzya mal oluryry. Çoluk çocuyk yesin doysunuyu ucuzyyy ucuzyry.
Konuşma bu minval üzre devam eder ve biter.
Artık sıra dönüştedir.
Teknik ekip dönüş hazırlığı içindedir, hummalı bir çalışma var.
Komutlar havada uçuşur.
Asansör?
Hazır!
Akü?
Tamam!
Düğmeler?
Faal!
Hidrolik sistemi?
Devrede!
İniş takımları?
Mükemmel!
Geri sayım başlasın!
Beş.
Dört,
Üç,
İki,
Bir, ateşşşş.
Pardon.
Basssss!
Ve iniş, çıkış hızında başlar.
Önce ayaklar, sonra ceket, sonra mavi gömlek, sonra yorgun çehre ve şapka gözden kaybolur.
Tıpkı 3.5 yılda kaybolan ülke itibarı gibi.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024