Mum ışığında meşveret

Geçtiğimiz Pazar günü İstanbul'daydık...Uzun Adam'ın "Dinlerarası Diyalog" ve "Medeniyetler İttifakı" rüyaları ve Özel Kalem Müdürü Kısa Adam'ın teslîmiyetçi "Derin Strateji"leri sayesinde oluşturmakla övündükleri huzûrsuz "Yeni Türkiye"de, dünya şehri İstanbul'da elektrik yoktu!.. Şirinevler'de bir haftadır elektrik yokmuş!BTP İstanbul İl Teşkilatının, mumlarla aydınlattığı merdivenlerden çıktık buluşma yerine! Elektriğin olmayışı sayesinde, depreşen millî romantizmle Göktürk Kartalı misali havalandık!Muhteşem Türk Atatürk'ün 1919'un Mayıs'ında yollara düştüğü Anadolu'nun her yerindeki şartlarının aynısında; mum ışıklarıyla merdiven çıkıp ışıldaklar altında sunumlar yapıp, mikrofonsuz olarak hançeremizin gücüyle haykırarak yaptık sunumlar ve meşveretimizi!Bir ay önce Köy TV ekibiyle yaptığımız seyahatte ziyaret ettiğimiz Erzurum Kongresi'nin yapıldığı salonda gibi hissettim kendimi! Gaz lambalarının değilse de ışıldakların yetersiz aydınlığı ile gönüllerimizi buluşturup kucaklaştırdık. Yeni Türkiye(!)'nin, İleri Demokrat ve teslimiyetçi işbirlikçilerinin inadına çok hareketli ve bereketli bir istişare oldu! Herkes heyecanlı, herkes cesaretli ve herkes "Kâinat Türk Devleti" hayalinde buluşup birleşti, şükürler olsun... Kötü komşu, insanı mal sahibi yaparmış ya!İkinci Kuvay-ı Milliye Erleri; 21.yy.'da İstanbul'da mum ışığında istişâre yaparken Uzun Adam da, Ankara'da aylık aydınlatma gideri 700. 000 TL tutan Kaç-Ak Saray'da, Kısa Adam Kabinesi'ne başkanlık ediyordu!Toplantıda Uzun Adam'ın yanındaki iki albüm, dikkatlerden kaçmadı! Bunlardan kırmızı olan 23. Dönem, siyah olan ise 24. Dönem Milletvekilleri Albümü idi! Neye lazımdı acaba?7 Haziran Genel Seçimleri öncesi; Uzun Adam ve Kısa Adam da, yolsuzluk soruşturması ile ayakbağı olan Dört Bakan'la ilgili karar arefesinde, herkes gibi; "Üç dönem"e mi takılmışlardı?Parti tüzüğüne göre üçüncü dönemden sonra tekrar aday olamayacak olan 70 kişinin, Dört Eski Bakan hakkındaki Yüce Divan oylamasında, ne yapacakları endişeleri mi vardı? Pek haksız da değiller Adamlar! "Lider atlar veya düşerse peşinden uçuruma atlamak töredir!" diyorlardı! Lider bildikleri Uzun Adam, Kaç-Ak Saray'a geçerek kurtulunca, onlar da peşinden Kaç-Ak Saray'a atlama hayalleri kurarken, uçuruma atılacaklar! Bu şartlarda, uyduruk "töre" kalır mı?Kurnazlar, genellikle kendi kazdıkları kuyuya düşerler ya! Türkçede iki türlü Cambaz vardır. Ama bunlar aynı ipte oynayamazlar! Biri ipte oynarken; diğer Cambaz, mal meydanında oynar! At ticareti yapar.Günümüz AKP siyaset cazgırları; "Cambaza bak!" diye milleti cambaza baktırırken, usta yankesicilere milletin ceplerini boşalttırırlar!At cambazlarının, cazgıra ihtiyacı yoktur. Atını satmak isteyen, onu bulur veya cambaz atını satacak olanı nerede olursa olsun bulur...TBMM'ndeki partilerin tamamı, AKP'yle cazgırlık yarışına girdiler... Meydan da, at cambazlarına kaldı!Bir cambaz hikâyesi: Rahmetli Babam'dan dinlemiştim. Köye cambaz gelir. Köyün yaşlılarından biri, at sahipleri adına cambazla alış-verişi üstlenir.Komşulardan birinin çok yakışıklı bir erkek atı var ama at huyluymuş! Köyün içinde pozla gezip koşarken, köyün sınırlarını çıkmaz, çıksa da bir adım atmazmış!Sahibi atının satılmasını ister. Dediğimiz gibi at, çok yakışıklı! Cambaza atı gösterirler ve Köyün Yaşlısı da; "Bu at, şöyle! Bu at, böyle! Hiç bir yarışta geçilmedi!" falan diye atı methetmeğe başlar! Yaşlı atı methederken atın sahibi yaklaşarak kulağına; "Emi! Ben atımı satmaktan vazgeçtim" der! Yaşlı Adam şaşırarak; "Niye?" diye sorar; "Ben bir daha böyle emsalsiz atı nerden bulurum?" deyince...Mal meydanından meclise dönelim tekrar: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim" andını unutan yeminsizlerin çoğu, mal meydanında, At Cambazının etrafındalar!Uzun Adam ve Kısa Adam da, en az 70 kişinin, atlarını satmak üzere olduklarının farkındalar! Telâş bu yüzden!Kör atın, kör alıcısı vardır ya! Bir de günlerdir herkesin asabını bozan bir nankör kedi mırlaması var!Uzun Adam'ın 16 Türk Devletinin temsîli askerleriyle çektirdiği fotoğrafı; "600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi" şeklinde yağcı ve nankörce yorumlayan AKP'li Yeminsiz Kadın hakkında konuşarak zaman israfı yapalım mı, değer mi? Bilemiyorum! Ama "Nankör kedi! Atatürk'ün tanıdığı hak ve emekler çarpsın seni be!" demesem çatlarım!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...