logo
19 NİSAN 2024

Münevver'i çok sevdiğim oğlum katletti

27.02.2010 00:00:00
Başı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi Etiler'de bir çöp konteynerine atılan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu ve babası hakim karşısına çıktı.

 

"Cinayete karışmış olsam, cinayeti Bahçeşehir'deki evimde işlemem. Bize ait bir sürü yer var gider oralardada işlerdim""Eğer evimde işlemiş olsam, öğleden sonrayı bu işe ayırırdım. Etrafı temizlerdim. Oğluma hadi bir taksi çağır, ceseti götür demezdim"

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Cem Garipoğlu, Mehmet Nida Garipoğlu, Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı, Habib Kurt ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya ayrıca şikayetçi olarak Münevver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut katıldı.

CEM GARİPO?LU İLE BABASI MEHMET NİDA GARİPO?LU DURUŞMADA YAN YANA OTURDU

Cem Garipoğlu siyah kazak giydiği, sakal traşı olduğu ve gri kot pantolan giyidİği görüldü. Duruşma tutuklu sanıkların kimlik tespitiyle başladı. Mehmet Nida Garipoğlu 4 çocuğu olduğunu sabıkasız olduğunu ve sanayi işiyle uğraştığını söyledi. Duruşmada Cem Garipoğlu ve Mehmet Nida Garipoğlu yan yana oturdu. Emekçi hareket partili kadınlar adına durumaşmaya katılma talebinde bulunan İlke Acar'ın bu talebi mahkemece rededildi.

"ÇOK SEVDİ?İM O?LUM, KARABULUT AİLESİNİN KIZINI KATLETMİŞTİR"

 Mehmet Nida Garipoğlu, mahkemeye 8 sayfadan oluşan yazılı savunmayı sunarak, 'Ben 4 çocuk babası, hukukçu bir babanın da oğluyum. Çok sevdiğim oğlum, Karabulut ailesinin kızını katletmiştir. Bunu da kendisi itiraf etmiştir. Allahın verdiği canı Allah alır. Kimse kimseyi öldüremez. Oğlum çok büyük hata yaptı. Karabulut ailesi ne dese haklılar. Maalesef gideni geri getiremiyoruz. Keşke olmasaydı. Oğlum, Karabulut ailesine ve Garipoğlu ailesine en büyük cezayı verdi ve cezasını uzun süre hapis yatarak çekecek. 10 aydır hapisteyim. Suçsuzum. Söyleyecek tek şey Karabulut ailesine Allah sabır versin. Takdiri ilahi olarak kabul etmek gerekir. Elimizden başka bir şey gelmiyor. Basın ve kamu baskısı Garipoğlu ailesini linç etti. Tüm aile cinayet işlemiş gibi tavır alındı.

Gazetelerde yargılandık, mahküm edildik" şeklinde konuştu.

"NİDA GARİBO?LU CİNAYETİ İŞLESEM DELİL BIRAKIRMIYIM ?"

Mehmet Nida Garipoğlu, cinayete iştirak etmediğini belirterek, "Ben böyle bir cinayet işleyecek olsam 4 çocuğumla, mutlu bir şekilde yaşadığım Bahçeşehir'deki evde yapmazdım. Bizim daha tenha yerlerde evlermiz var. Oralarda yapardım. Dağda, bayırda yapardım. Tamam yaptım diyelim. Yarım saate sıkıştırmazdım. Kanlı testereyi oğlumun dolabına bırakmazdım. Cesedi taşıyacak bir bavul bulamazmıydım. Cesedi de Etiler'e değil, ormanlık bir alana atardım. Eğer Bahçeşehir'de işleseydim, bütün öğleden sonramı bu cinayete ayırırdım. İçeride delil bırakmazdım. Her yeri silerdim. Ama Cem'e "Korsan taksi çağır da cesetten kurtul' demezdim. Hatta Etiler'de dedesinin oturduğu sokağa bıraktırtmazdım. Bahçeşehir çevresindeki boşluk alanlara atardım. Bu tutarsızlıktır. Bana yöneltilen haksız suçlamaların kanıtıdır" diye konuştu.

"İDDİANAME VARSAYIMDAN İBARETTİR"

Nida Garipoğlu, "Benim böyle bir olaya karışmam mümkün değil. Oğlum Cem, bu cinayeti tek başına işlemiştir. Karşı tarafın acısını tahmin ediyorum. Allah sabır versin. 50 yaşındayım. Bu yaşıma kadar karakol yüzü görmedim. Şiddete de karşı olan biriyim. Olay günü bavul diye bahsedilen çek çekli çantasını belimden rahatsız olduğum için devamlı yanımda taşıyordum. Şirkete ait belgeleri taşıyordum çantada. İddianamede cinayete hazırlık yaptığım yönünde bir iddia var. Ben bu çantayı yıllardır yanımda taşıyorum. Hergün yanımda taşıdığım bir çantadır. Cinayet işlemek için bir sebep olması lazım. Ölen kızla hiç karşılaşmadım. Oğlumla arkadaş olduğunu bile hiç bilmiyordum. Olay günü evden çıkış saatim, Avcılara'a gidişim ve Lüleburgaz'a gidişim, telefon kayıtları çok net bellidir. İddianame varsayımdan ibarettir. Olay günü yarım saat içinde olaya karıştığım, tekrar ofise geldiğim iddia ediliyor, yarım saat içinde böyle bir şey mümkün değil. Bunları kabul etmiyorum" diye konuştu.

O GÖMLEK O GÜN ÜZERİMDE BİLE DE?İLDİ

Nida Garipoğlu'nun cinayete iştirek etmesinin en büyük delillerinden bir de gömleğine sıçrayan kandı. Bilirkişiler kanın Münevver Karabulut hayattayten gömleğe sıçrama şeklinde bulaştığına kanaat getirirken, baba Garipoğlu'da bu nedenle cinayete iştirakten suçlanmıştı. Baba Garipoğlu bu iddia ile ilgili olarak, "Ben o gün o gömleği giymedim. Eve de uğramadığım için üzerimi hiç değiştirmedim. Sabah üzerimde ne varsa akşam 22.30'da eve döndüğümde de aynı kıyafet vardı. Ayrıca iki gömleğe ve bir de panlatonun altına giyilen içliğe kan sıçradığı ileri sürülüyor. Pantalona bulaşmadan içliğe kan bulaşması tuhaf değil miö dedi.

POLİS LOJMANI BULUR DİYE CEM'İ GÖNDERDİM

Saat 22.30'da eve döndüğünde Cem'in garip davranışlar sergilediğini ve dışarı çıkmak istediğini belirtmesi üzerine bir aksilik olduğunu anladığını belirten Nida Garipoğlu, "Aldım onu şirketin lojmanına götürdüm. Oranın anahtarı olmadığı için Mehmet Karakayalı'nın kaldığı daireye bıraktım. Eve döndüm. Tekrar Cem'in yanına gelip onu aldım. O sıra bana cinayeti anlattı. Orada kalamazdı. Bilinen bir yerdi orasıö dedi. Bunun üzerine hakim baba Nida Garipoğlu'na "Cem nerede saklandıö sorusunu yöneltti. Baba Garipoğlu o konuda konuşmak istemediğini belirterek soruyu cevapsız bıraktı.

KARABULUT AİLESİNİN POLİSİ SUÇLAMASINI ELEŞTİRDİ

Cesedin bulunmasından üç saat sonra polislerin evlerine geldiğini belirten Nida Garipoğlu polislerin bu olayda düzenli çalıştığını belirtti. Polislerin eve gelir gelmez kendisine Münevver'i sorduklarını ifade eden baba, "Tanımadığımı söyledim. Elime ayağıma ve vücudumun değişik yerlerine baktılar. Ama bir iz bulamadılar. Polis detaylı bir çalışma yaptı. Bir sürü delil buldular. Evde 13 adet parmak izi vardı. Bu kadar delilde bana ait bir şey bulamadılar. Bana oğlumu teslim etmemi söylediler. En ufak bir imada da bulunmadılar" diye konuştu.

CEM 'İN İFADELERİ

"MÜNEVVERİ NİÇİN ARKA KAPIDAN ALDIN?"

Tutuklu sanık Cem Garipoğlu, Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaptığım savunmayı aynen tekrar ederim. Mahkeme başkanı Cem Garipoğlu'nun mahkemede verdiği ifadeyi duruşma salonunda okudu. Mahkeme Başkanı Cem Garipoğlu'na şu soruları sordu: "Cem Garipoğlu, mahkeme başkanının testereyi almaya nasıl gittin, saat kaçta gittin?

Tartışmanız buluştuktan kaç dakika sonra başladı?, MSN yazışmlarında bir süprizden bahsediyosun, bu süprizle neyi kastedediyorsun? Olay günü sadece testere mi aldın, testereye ne kadar ödedin?, Münevveri niçin arka kapıdan aldın?

Arka bahçenin kapısı dışarıdan açılıyor muydu?"

"TESTEREYE NE KADAR PARA ÖDEDİ?İMİ HATIRLAMIYORUM"

Cem Garipoğlu ise şu cevapları verdi: 'Nalbura yaya olarak gittim, yaya olarak geldim, saatini de hatırlamıyorum

Tartışmamız ne zaman başladı bilmiyorum. Normal arkadaş gibi değişik yemek yemekti süprizden kastım.

Testereye ne kadar para ödediğimi hatırlamıyorum. Fiş de alıp almadığımı hatırlamıyorum. Arka kapıdan içeri almamı Münevver istemişti. Daha önce de bize geldiğinde hep arka kapıdan içeri giriyordu. Kapı dışarıdan açılmıyordu. Ben ön kapıdan girip, bahçe kapısını açıyordum"

"CESEDİ EVİN FARKLI KATLARINDA TAŞIDIM MI HATIRLAMIYORUM"

Nagihan Karabulut'un avukatı Rezan Epözdemir, "Bütün katlarda kan izleri var, cesedi evin farklı katlarında taşıdın mı?

Nida Garipoğlunun kendisine yazılan mektuptan haberi var mı? şeklindeki sorulara, Cem Garipoğlu, 'cesedi evin farklı katlarında taşıdım mı hatırlamıyorum. Babamın bana yazdığı iddia edilen mektubundan haberim yok" diye cevap verdi.

"TESTEREYİ NASIL KULLANDI?IMI ANLATMAK İSTEMİYORUM"

Süreyya Karabulut'un avukatı Altan Altınyurt ise 'Münevveri nereden kesmeye başladın? sorusuna Cem Garipoğlu'na, olay sırasında testereyi nasıl kullandığımı anlatmak istemiyorum. Çok kötü oluyorum' dedi.

CEM GARİPO?LU ADLİ TIP'A SEVK EDİLDİ...

Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek 3 haftayı geçmeyecek şekilde müşahadeye tabi tutulup, akıl sağlığının yerinde oluıp olmadığına konusunda karar alınmasına karar verildi.

SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Cem Garipoğlu, Mehmet Nida Garipoğlu, Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı, Habib Kurt ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya ayrıca şikayetçi olarak Münevver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut katıldı. Tutuklu 5 sanık suçlamaları reddetti.

CEM GARİPO?LU'NUN AKIL SA?LI?ININ YERİNDE OLUP OLMADI?INA KONUSUNDA KARAR ALINMASINA KARAR VERİLDİ

Mahkeme heyeti, kararında Cem Garipoğlu, Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek 3 haftayı geçmeyecek şekilde müşahadeye tabi tutulup, akıl sağlığının yerinde olup olmadığına konusunda karar alınmasına karar verildi.

HAYYAM GARİPO?LU VE TÜLAY GARİPO?LU MAHKEMEYE ZORLA GETİRİLECEK...

Ayrıca Mehmet Nİda Garipoğlu, Cem Garipoğlu, Ahmet Batur, Habip Kurt ve Mehmet Karakayalı'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahmeke heyeti, Cem Garipoğlu'nun amcası Hayyam Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu'nun ifadesinin alınması için zorla getirilmesine hükmetti. 17 tanığın duruşmada dinlenmesine karar veren mahkeme duruşmayı 30 Nisan 2010 erteledi.

 
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.