Madde 7. "?Türkiye'nin üçüncü ülkelere yönelik politikalarını ve uluslararası örgütlerdeki tutumlarını (tüm AB üyesi ülkelerin bu örgütlere üyeliklerini ve düzenlemelere katılımlarını da içerecek şekilde) Birlik ve üye devletler tarafından kabul edilen politikalar ve tutumlarla tedricen uyumlu hale getirmesi istenmektedir."Müzakere çerçeve belgesinin bu maddesi ile Türkiye'nin NATO ve benzeri uluslararası anlaşmalarda eli kolu bağlanmış olmaktadır. Türkiye önüne konulan bu şartı, ABD dışişleri bakanı Rice tarafından Başbakan Erdoğan'a telefonda verilen sözlü bir teminata güvenerek kabul etti. Yakın bir gelecekte Rumlar NATO'ya başvuruda bulunacaklar ve Türkiye Rumlara karşı elinde kalan son silahı da bu şekilde ABD'ye devretmiş oldu. Türkiye'nin ABD'nin insafına terk ettiği NATO'daki veto hakkı, ABD tarafından sözde Ermeni soykırım iddialarında olduğu gibi Türkiye'den yeni tavizler koparmak için kullanılabilecektir.Madde 8. "?Birlik Türkiye ile yoğun bir siyasi ve sivil toplum diyaloguna girecektir?"Bu madde AB'nin Türkiye'de her türlü ayrılıkçı ve bölücü sivil toplum örgütleriyle ilişkilerini daha da güçlendireceğini ortaya koyması açısından önemlidir. Belgedeki esnek ifadeler, AB tarafından çok faklı şekillerde yorumlanıp Türkiye kumpasa alınabilecektir.Madde 9. "Türkiye diğer tüm katılım müzakerelerinin sonuçlarını katılım anındaki şekliyle kabul etmelidir."Bu ifadeler Türkiye'ye herhangi bir konuda itiraz hakkı verilmediğini göstermektedir. Madde 10. "?Türkiye söz konusu müktesebatı, katılım anında olduğu şekliyle uygulamalıdır. Müktesebat sürekli olarak evrim geçirmekte ve aşağıdaki hususları içermektedir:?Kurumlar arası anlaşmalar, kararlar, açıklamalar, tavsiyeler ve yönergeler gibi Birliğin kapsamı içerisinde kabul edilen bağlayıcı ya da bağlayıcı niteliği olmayan diğer hukuki işlemler."Burada yalnızca küçük bir bölümünü aldığım 10. maddede "Türkiye müktesebatı anında ve olduğu şekliyle uygulamalıdır" ifadesiyle çerçeve çizildikten sonra "tavsiyeler" ve "bağlayıcı olmayan" hukuki işlemler de Türkiye'nin uygulamak zorunda olduğu müktesebat içerisinde sayılmaktadır. Diğer üye olan ülkeler için tavsiye niteliğinde olan ve bağlayıcı olmayan talepler bile Türkiye'nin karşısına bağlayıcı olarak çıkarılabilecektir. Zaten bağlayıcı değil diye kabul ettiği şartları önemsizmiş gibi göstermeye çalışan AKP hükümetinin bağlayıcı değil dediği şartları bir süre sonra tıpış tıpış yerine getirmesi, başkaları için bağlayıcı olmayan şartların Türkiye'yi bağladığını göstermektedir.Madde 11. "Türkiye'nin bir üye ülke olarak benimsemesi gereken tüm hak ve yükümlükler; ?Türkiye tarafından imzalanan ve üyeliğin yükümlülüklerine aykırı olan tüm uluslararası anlaşmaların geçersiz kılınması anlamına gelir?" Türkiye'nin dış politikada AB'nin mandasına girdiğinin ifadesi olan bu şartlar, Kıbrıs'taki garantörlük anlaşmasından tutunda Lozan'a kadar bütün stratejik anlaşmaların iptal edilmesine kadar gidebilecek çok tehlikeli bir girdaba girildiğini göstermektedir."?Ortaklık Anlaşması'nın müktesebattan ayrılan herhangi bir hükmü katılım müzakereleri sırasında emsal olarak kabul edilemez." Türkiye'nin kırk iki yıllık üyelik serüveni ve bundan sonra eklenecek olan yıllarda açıklamış olduğu ve açıklayacağı deklarasyonlar ve anlaşmalara koyduğu şerhler emsal gösterilemeyecek. AKP hükümetinin "deklarasyon açıkladık ve şerh koyduk" gibi zaten anlamsız olan manevraları da bu paragrafla tamamen anlamsızlaşmış olmaktadır.Madde 12. "?Uzun geçiş süreleri, derogasyonlar, özgün düzenlemeler veya daimi koruma tedbirleri, yani korunma tedbirlerine temel teşkil etmek üzere daimi olarak elde tutulan hükümler, tezekkür edilebilir. Komisyon bu tedbirleri uygun olduğu ölçüde kişilerin serbest dolaşımı, yapısal politikalar veya tarım gibi alanlardaki önerilerine dâhil edecektir?"Türkiye'ye müzakereler süresince serbest dolaşım ve tarım gibi konularda geçici ve kalıcı kısıtlamaların getirileceğini belirten bu paragrafı kabul etmekle AKP hükümeti, Türkiye'yi imtiyazlı ortaklık statüsüne götürecek adımlarından birisini daha atmış olmaktadır.Yarın devam edeceğiz?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023