ABD ve AB ısrarla bizi İran'la yürüttükleri nükleer diplomasinin içine çekmeye çalışıyor. Uzmanlar, Batının İran'ın uranyumunun Türkiye'de depolanması baskısına şüphe ile bakıyorlar.
Başta ABD, Batı dünyası ile İran arasındaki 'düşük ölçekli uranyum' konusuylu alakalı Dışişleri Bakanı Davutoğlu'ndan bir açıklama geldi.
Türkiye kaosa itiliyorSon 10 gündür İran ile ilgili 'nükleer pazarlığın' Türkiye üzerinden sürdüğünü belirten Davutoğlu, uranyumun Türkiye'de depolanmasını içeren bir formülü taraflara sunduklarını, Tahran'dan yanıt beklediklerini açıkladı. Davutoğlu, "İranlılar bize güveniyorlar, ancak İran içinde büyük muhalefet var. Onlara göre mesele Türkiye değil, uranyumun İran dışına çıkarılacak olması" dedi.
İran'a baskı Türkiye üzerinden yapılıyor"10 gündür bütün nükleer pazarlık bizim üzerimizden yürüyor," diyen Davutoğlu, son 2 gündür İran Dışişleri Bakanı Manucehr Muttaki, Uluslararası Atom Enerji Ajansı Direktörü Muhammed el Baradey ve ABD Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones ile telefon diplomasisi yürüttüğünü ve gelinen noktada başta Tahran olmak üzere ilgili başkentlerden yanıt beklediklerini kaydetti.
İran halkını karşımıza alıyoruzİran, Tahran'daki atom reaktörü için gerekli olan yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyumu UAEA'den alabilmek için kendisinin geliştirdiği yüzde 3.5 oranındaki düşük ölçekli uranyumu yurtdışında bir ülkede (Fransa-Rusya) depolama önerisini daha önce kabul etmişti. Ancak ülkedeki muhalefetin sert çıkışı nedeniyle İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad geri adım atmak zorunda kalmıştı. Bu gelişmenin ardından Baradei, tüm tarafların güvendiği taraf olarak Türkiye'de depolama önerisini gündeme atmış, Ankara da buna sıcak bakmıştı.
Uzlaşmazlığın faturası bize kesilebilirSon gelinen noktada ise taraflar hangi tarafın daha önce uranyumu teslim edeceği konusunda uzlaşmazlık yaşıyorlar. İran, yüzde 20 ölçekli uranyumun önce teslim edilmesini, ancak bundan sonra kendisinin harekete geçeceğini söylerken, UAEA ise tam tersinin yapılması gerektiğini savunuyor. Davutoğlu, Baradey ile son yaptığı konuşmada, bu sorunun aşılması için bir formül geliştirdiklerini ve bu konuda Tahran'dan yanıt beklediklerini anlattı.
Başta ABD, Batı dünyası ile İran arasındaki 'düşük ölçekli uranyum' konusuylu alakalı Dışişleri Bakanı Davutoğlu'ndan bir açıklama geldi.
Türkiye kaosa itiliyorSon 10 gündür İran ile ilgili 'nükleer pazarlığın' Türkiye üzerinden sürdüğünü belirten Davutoğlu, uranyumun Türkiye'de depolanmasını içeren bir formülü taraflara sunduklarını, Tahran'dan yanıt beklediklerini açıkladı. Davutoğlu, "İranlılar bize güveniyorlar, ancak İran içinde büyük muhalefet var. Onlara göre mesele Türkiye değil, uranyumun İran dışına çıkarılacak olması" dedi.
İran'a baskı Türkiye üzerinden yapılıyor"10 gündür bütün nükleer pazarlık bizim üzerimizden yürüyor," diyen Davutoğlu, son 2 gündür İran Dışişleri Bakanı Manucehr Muttaki, Uluslararası Atom Enerji Ajansı Direktörü Muhammed el Baradey ve ABD Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones ile telefon diplomasisi yürüttüğünü ve gelinen noktada başta Tahran olmak üzere ilgili başkentlerden yanıt beklediklerini kaydetti.
İran halkını karşımıza alıyoruzİran, Tahran'daki atom reaktörü için gerekli olan yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyumu UAEA'den alabilmek için kendisinin geliştirdiği yüzde 3.5 oranındaki düşük ölçekli uranyumu yurtdışında bir ülkede (Fransa-Rusya) depolama önerisini daha önce kabul etmişti. Ancak ülkedeki muhalefetin sert çıkışı nedeniyle İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad geri adım atmak zorunda kalmıştı. Bu gelişmenin ardından Baradei, tüm tarafların güvendiği taraf olarak Türkiye'de depolama önerisini gündeme atmış, Ankara da buna sıcak bakmıştı.
Uzlaşmazlığın faturası bize kesilebilirSon gelinen noktada ise taraflar hangi tarafın daha önce uranyumu teslim edeceği konusunda uzlaşmazlık yaşıyorlar. İran, yüzde 20 ölçekli uranyumun önce teslim edilmesini, ancak bundan sonra kendisinin harekete geçeceğini söylerken, UAEA ise tam tersinin yapılması gerektiğini savunuyor. Davutoğlu, Baradey ile son yaptığı konuşmada, bu sorunun aşılması için bir formül geliştirdiklerini ve bu konuda Tahran'dan yanıt beklediklerini anlattı.