Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’a son günlerce aynı şer odaklarına hizmet ettikleri belli olan çevreler tarafından iftira kampanyası başlatıldı.
Bu iftira ve karalama kampanyaları daha önce de yaşanmıştı.
Çamur at izi kalsın kabilinden devreye konulan bu iftiraların artık izi bile kalmamaktadır çünkü Prof. Dr. Haydar Baş’ın ve Bağımsız Türkiye Partisi’nin kadrolarının bir elmas gibi kir tutmaz olduğunu milletimiz artık fark etmiştir.
Bunca yapılan iftira ve karalama kampanyalarına rağmen müfteriler mahkemelerde haksız çıkmış, tazminat ödemek zorunda kalmışlar, Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi ise her defasında aklanmıştır.
Bu gerçek milletimizin gözünden kaçmamaktadır.
Peki, bu karalama ve iftira kampanyasının sebebi nedir?
Neden bugünlerde düğmeye basılmıştır?
Bu soruların cevabı Prof. Dr. Haydar Baş’ın son yıllarda yoğunlaşan çalışmaları hatırlanırsa daha doğru verilecektir.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın öncülük ettiği veya katıldığı bazı çalışmaları hatırlayalım:
Bağımsız Türkiye Partisi’yle “muhalefetsiz bir Türkiye” özlemini ecnebilerin ve onların Türkiye’deki maşalarının hevesini kursaklarında bıraktı. Türkiye’de Meclis’te temsil edilen muhalefet partileri bile AKP’nin değirmenine şu taşırken BTP yapılan yanlışlara dikkat çekti ve çözüm önerileri getirdi.
Milli Ekonomi Modeli adlı herkesi kıskandıran emsalsiz bir iktisat modeli ortaya koyan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, daha sonra Sosyal Devlet / Milli Devlet adlı tezini de gündeme getirerek yıllardır Türkiye’de kurulan hükümetlerin çözümünde aciz kaldıkları sorunlara benzersiz çözümler ortaya koydu.
İslam coğrafyasında Şii-Sünni çatışmasının kurgulandığı ve Türkiye’nin de bu ateşe çekilmek istendiği bir dönemde ancak gerçek bir mümin ferasetiyle belirlenebilecek bir zamanlamayla 10 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı’nı kaleme alarak milletimizi birlik ve beraberliğin mayasıyla mayalayan Prof. Dr. Haydar Baş hiç durmadan ve yorulmak bilmeyen bir enerjiyle çalışmalarını sürdürdü.
Geçtiğimiz yıl bu çalışmalara bir yenisi daha eklendi ve ilki Hacı Beştaş’ı Veli dergâhında düzenlenen Ehl-i Beyt Sempozyumlarıyla Şii-Sünni kardeşliğine vurgu yapıldı.
Bu yıl ise Türkiye’nin hızla dönüşmesini isteyen birilerini fazlasıyla rahtsız ettiği anlaşılan Milli Kahramanlarımız Programlarına start verildi.
Burada küçük bir kısmını ifade ettiğim çalışmalarından ecnebilerle yatıp kalkan, Yahudi lobilerinden ödül alan, Pensilvanya’da oturup Türkiye’yi karıştıranlar fazlasıyla rahatsız oldular.
O kadar rahatsız oldular ki, kadın ticaretinden kodese düşen, milletin karşısına yeniden çıkabilecek kadar ar damarı çatlamış, uçkur düşkünü din adamı bozuntusunu yularını boynuna değil, başka yerlerine bağlayarak Prof. Dr. Haydar Baş’ın üzerine saldılar.
Bunun tutmayacağını görmüş olacaklar ki, iktidar borazanı Pensilvanya yalakası gazeteleri de ardından gönderdiler.
Son olarak TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na 24 Aralık’ta gönderilen bir bilgi notunda, ülkeyi karıştırmak için hazırlanan 26 maddelik eylem planında Prof. Dr. Haydar Baş’a yönelik ipe sapa gelmez iftiralar yer aldı.
Amaç ne?
Bir türlü sesini kesemedikleri, ülkenin aklı başında, ayağı yere basan tek muhalefeti olmuş Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş’ın bu defa hükümetin ortaya koyduğu yanlış politikalara yönelik yerinde muhalefetini karalamaya, millet nezdinde oluşan büyük etkiyi yok etme amacıyla bu nota Prof. Dr. Haydar Baş’ın adı sokuşturulmuş.
Şunu çok iyi bilsinler ki bunlar tutmaz.
Hainler patlasalar da çatlasalar da bu millete öncülük edecek Atatürkler her zaman çıkmıştır.
Onların asıl rahatsızlığı Bağımsız Türkiye Partisi’nin ve Prof. Dr. Haydar Baş’ın mayasının tutmuş olmasıdır. Bütün baskılara, bütün iftiralara rağmen günümüzün Kuvay-ı Milliyesi güçlenmekte, her geçen gün milletimiz bu dip dalgasının destek vermektedir.
Milletin güçlenmesi, yeniden söz sahibi olmasına anlamına gelen Prof. Dr. Haydar Baş ve O’nun hareketinin büyümesi elbette ABD uşaklarını, AB yardakçılarını, Vatikan sevdalılarını rahatsız edecektir.
Bu iftira ve karalama kampanyaları daha önce de yaşanmıştı.
Çamur at izi kalsın kabilinden devreye konulan bu iftiraların artık izi bile kalmamaktadır çünkü Prof. Dr. Haydar Baş’ın ve Bağımsız Türkiye Partisi’nin kadrolarının bir elmas gibi kir tutmaz olduğunu milletimiz artık fark etmiştir.
Bunca yapılan iftira ve karalama kampanyalarına rağmen müfteriler mahkemelerde haksız çıkmış, tazminat ödemek zorunda kalmışlar, Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi ise her defasında aklanmıştır.
Bu gerçek milletimizin gözünden kaçmamaktadır.
Peki, bu karalama ve iftira kampanyasının sebebi nedir?
Neden bugünlerde düğmeye basılmıştır?
Bu soruların cevabı Prof. Dr. Haydar Baş’ın son yıllarda yoğunlaşan çalışmaları hatırlanırsa daha doğru verilecektir.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın öncülük ettiği veya katıldığı bazı çalışmaları hatırlayalım:
Bağımsız Türkiye Partisi’yle “muhalefetsiz bir Türkiye” özlemini ecnebilerin ve onların Türkiye’deki maşalarının hevesini kursaklarında bıraktı. Türkiye’de Meclis’te temsil edilen muhalefet partileri bile AKP’nin değirmenine şu taşırken BTP yapılan yanlışlara dikkat çekti ve çözüm önerileri getirdi.
Milli Ekonomi Modeli adlı herkesi kıskandıran emsalsiz bir iktisat modeli ortaya koyan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, daha sonra Sosyal Devlet / Milli Devlet adlı tezini de gündeme getirerek yıllardır Türkiye’de kurulan hükümetlerin çözümünde aciz kaldıkları sorunlara benzersiz çözümler ortaya koydu.
İslam coğrafyasında Şii-Sünni çatışmasının kurgulandığı ve Türkiye’nin de bu ateşe çekilmek istendiği bir dönemde ancak gerçek bir mümin ferasetiyle belirlenebilecek bir zamanlamayla 10 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı’nı kaleme alarak milletimizi birlik ve beraberliğin mayasıyla mayalayan Prof. Dr. Haydar Baş hiç durmadan ve yorulmak bilmeyen bir enerjiyle çalışmalarını sürdürdü.
Geçtiğimiz yıl bu çalışmalara bir yenisi daha eklendi ve ilki Hacı Beştaş’ı Veli dergâhında düzenlenen Ehl-i Beyt Sempozyumlarıyla Şii-Sünni kardeşliğine vurgu yapıldı.
Bu yıl ise Türkiye’nin hızla dönüşmesini isteyen birilerini fazlasıyla rahtsız ettiği anlaşılan Milli Kahramanlarımız Programlarına start verildi.
Burada küçük bir kısmını ifade ettiğim çalışmalarından ecnebilerle yatıp kalkan, Yahudi lobilerinden ödül alan, Pensilvanya’da oturup Türkiye’yi karıştıranlar fazlasıyla rahatsız oldular.
O kadar rahatsız oldular ki, kadın ticaretinden kodese düşen, milletin karşısına yeniden çıkabilecek kadar ar damarı çatlamış, uçkur düşkünü din adamı bozuntusunu yularını boynuna değil, başka yerlerine bağlayarak Prof. Dr. Haydar Baş’ın üzerine saldılar.
Bunun tutmayacağını görmüş olacaklar ki, iktidar borazanı Pensilvanya yalakası gazeteleri de ardından gönderdiler.
Son olarak TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na 24 Aralık’ta gönderilen bir bilgi notunda, ülkeyi karıştırmak için hazırlanan 26 maddelik eylem planında Prof. Dr. Haydar Baş’a yönelik ipe sapa gelmez iftiralar yer aldı.
Amaç ne?
Bir türlü sesini kesemedikleri, ülkenin aklı başında, ayağı yere basan tek muhalefeti olmuş Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş’ın bu defa hükümetin ortaya koyduğu yanlış politikalara yönelik yerinde muhalefetini karalamaya, millet nezdinde oluşan büyük etkiyi yok etme amacıyla bu nota Prof. Dr. Haydar Baş’ın adı sokuşturulmuş.
Şunu çok iyi bilsinler ki bunlar tutmaz.
Hainler patlasalar da çatlasalar da bu millete öncülük edecek Atatürkler her zaman çıkmıştır.
Onların asıl rahatsızlığı Bağımsız Türkiye Partisi’nin ve Prof. Dr. Haydar Baş’ın mayasının tutmuş olmasıdır. Bütün baskılara, bütün iftiralara rağmen günümüzün Kuvay-ı Milliyesi güçlenmekte, her geçen gün milletimiz bu dip dalgasının destek vermektedir.
Milletin güçlenmesi, yeniden söz sahibi olmasına anlamına gelen Prof. Dr. Haydar Baş ve O’nun hareketinin büyümesi elbette ABD uşaklarını, AB yardakçılarını, Vatikan sevdalılarını rahatsız edecektir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023