Nerdeyim?

Merak edenler çoğaldı, söyleyeyim ben nerdeyim;
İbrahim'in ateşini söndürecek seferdeyim!

Nemrût'luğa niyetlenen yerli Haçlı Müslümanın
Dengesini bozmak için göreceği her yerdeyim!

Barajlar, bentler yaparak bozarlar su akışını
Bir bakışla bent yıkacak gözlerdeki nûr ferdeyim!

Bazan kızar manzaraya düzeltmeğe soyunurum
Düzeltemezsem kötüyü kapatmak için perdeyim!

Birer kişiyiz elbette tek yaşarız ömrümüzü
Seferde sessiz sedâsız yürüyen her neferdeyim!

Türk'üm demek yetmez bazen, "Türkoğlu Türk'üm" diyerek
Bedenim burada iken rûhumla Telafer'deyim!

"Ne mutlu Türk'üm diyene" diyen Türk’le berâberim
Diyojen'e Malazgirt'te baş eğdiren zaferdeyim!

İstanbul'un fethindeyim Hazreti Fatih Mehmet'le
Ve Fahrettin Paşa ile Medine'de nöbetdeyim!

Hainlerin gözlerine batan çıkan mızrağım ben
Dostlar incinmesin diye Türk gönülde halvetdeyim!

Yaralıyım son seferden yaramı tedâvi için
Öz hânemde bir başıma, yarı baygın gafletdeyim!

Öldüremeyen yaralar savaşçıya güç verirler
Yaram kavlarken kînimle büyüyen bir fetretdeyim!

Söylenen Türk Milleti'nin sözünü duyurmak için
"Nûn!"la mürekkebin alan bir Kalemli kudretdeyim!

Doğuluşumla dünyaya, başlamışım yolculuğa
"Kâinat Devleti" için Kuvay–ı Milliye'deyim!

"Daha deniz, daha müren; güneş bayrak, gök kurıkan"
Oğuz Kağan inancıyla beş bin yıllık hayaldeyim!

Yalnızlığımla sığınıp "Kimsesizler Kimsesi"ne,
Tek kişilik orduyum ben Kuvay–ı Seyyâredeyim!

Allah nasip eder ise tamamlanacak bu sefer
"Son nefer, son nefes" andım, yemînimle hamledeyim!

Haçlı Müslüman körükçü, yanık her yerde Müslüman
Aslen "Odlar Yurdu"luyum, söndürecek Hazer'deyim...

Suâl edenler çoğaldı, söyleyeyim ben nerdeyim;
Zâlim Nemrût ateşini söndürecek seferdeyim!

Bir "Yeni"yi ben terk edip Yeni Mesaj'lar verilen
Zamanın eskitemediği tamâmen Türk hânedeyim.

Korkak kapatır gözünü, dostlar açar yüreğini,
Celâlim ve cemâlimle "Meydan"ımla her yerdeyim!...

Kimler, nerede, kimlerle; ne yaparlar bilmem ama
Ben olduğum Türk hânemde, Allahım'a şükürdeyim.