Nutuk’ta, Cemaleddin Efendi
Atatürk Büyük Nutuk'ta, Cemaleddin Efendi hakkında şunları belirtir
23.07.2025 00:05:00
Haber merkezi
Haber merkezi





Atatürk Büyük Nutuk'ta, Cemaleddin Efendi hakkında şunları belirtir:
"2 Ocak 1920 günü cemiyetin merkez kurullarına ve Hacıbektaş'ta Çelebi Cemalettin Efendi'ye, Mutki'de Hacı Musa Bey'e ayrıca bir bildirim yaptık.
Bu bildirimizin içindekiler ve yazılış biçimi şöyledir: Yolculuğumuz sırasında görüp incelediklerimiz bizlere, gerçek koruyucu Ulu Tanrı'nın yardımı ile meydana gelen millî birliğimizin dayanağı olan millî örgütün kök salmış, milletin ve yurdun geleceğini kurtarmak için gerçekten güvenilir bir güç ve erk durumuna gelmiş olduğunu sevinçle gösterdi.
Dış durum, bu ulusal dayanç ve birlik yüzünden, Erzurum ve Sivas Kongreleri ilkelerine göre ulusun ve yurdun yararına elverişli şekle girmiştir.
Kutsal birliğimize, dayanç ve inancımıza güvenerek töreye uygun isteklerimizin elde edileceği güne değin, hiç yılmadan çalışılması ve bu bildirimizin köylere varıncaya dek bütün ulusa duyurulması rica olunur.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Temsilciler Kurulu adına Mustafa Kemal."
Buna göre Cemaleddin Çelebi, tüm Alevî-Bektaşî köylerine Millî Mücadele'ye katılmaları için telgraf çekmiştir.
Zafer kazanılana kadar Mustafa Kemal Paşa ile beraber hareket edilmiş; ilk Meclis açıldığında Ahmet Cemaleddin Çelebi Kırşehir Milletvekili olarak Meclis'teki yerini almıştır.
Meclis Başkan Vekilliği de kendine verilmiştir.
Kalp hastası olduğu için Ankara'ya gidememiş, Gazi ile telgrafla haberleşmiştir.
Tedavisi için özel doktor gönderen Mustafa Kemal, Çelebi Efendi'nin bu durumdan müteessir olması üzerine ona, "Sen gelemesen de üzülme, senin adın yeter. Sen postunda otur, bize dua et" diye haber göndermiştir.
Cemaleddin Çelebi, Atatürk'e söz verdiği şekliyle cumhuriyetten kimseye söz etmez. Ancak ölüm döşeğinde iken, yerine geçecek kardeşi Veliyeddin Efendi'ye bu büyük sırrı verir ve Atatürk'ü desteklemesini vasiyet eder.
Cumhuriyetin ilanını göremeden vefat eder. Yerine geçen Veliyeddin Çelebi, post'a oturduktan sonra bir bildiri yayınlar.
Tüm yurda dağıtılan, 25 Nisan 1923 tarihli bildiride şunları yazar:
"Anadolu'da bulunan ceddim Hacı Bektaş Veli Hazretleri'ne samimi muhabbeti bulunan bütün sevenlerimize ve bizden yana olanlara duyurulur ki:
Bu milleti yeniden yaratarak bağımsızlığımızı sağlayan; varlığı bütün İslam dünyasına onur kaynağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi, Gazi namlı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin yayınladıkları bildirge, tümünüzce bilinmektedir.
Gazi Paşa'nın vatanın yücelmesi ve yükselmesi konusundaki her arzusunu yerine getirmek, bizlerin en birinci görevidir. Milletimizi kurtaracak, mutluluğumuzu sağlayacak, onun koruyucu düşünceleridir. Bunu inkâr edenlerin bizimle asla ilişkisi, ilgisi yoktur.
Yüce tarikatımızın bütün üyelerine, Gazi Mustafa Kemal Hazretleri'nin gösterdiği adaylardan başkasına oy vermemelerini, vatanımızın kurtulmasının ancak bu yolla gerçekleşebileceğini sizlere bütün önemiyle tavsiye ederim. Hacıbektaş Çelebisi Veliyeddin."
Atatürk bu beyannamenin yayınlanması münasebetiyle Veliyeddin Çelebi'ye şu telgrafı gönderir:
"Çelebi Veliyeddin Efendi Hazretlerine,
Yayınlamış buyurduğunuz, insanlarımıza doğru yolu gösteren koruyucu bildirgenizin sûretini okudum. Ulusal zenginliğin doğmasına yardımcı olacak girişiminiz ve çalışmalarınız için, doğru yolu gösteren zatınıza saygılar sunarım.
Söz konusu bildirgenin basılması ve her yana dağıtılması konusunda haber bekliyorum. Vatanın ve halkın mutluluğu için hizmet etmeyi kendilerine ülkü edinenler; Tanrı'nın sevabını kazanırlar ve sonsuza değin mutlu olurlar efendim. Gazi Mustafa Kemal."
Mustafa Kemal, 22 Mart 1922'de Abdülhalim Çelebi ile Mevlana türbesine bir ziyaret yapmıştır:
"Atatürk dergâhta yapılan Mevlevî ayinini izlemiş, Mevlana için övücü sözler söylemiştir.
Atatürk'ü dergâh şeyhi ve Konya Milletvekili Abdülhalim Çelebi bütün dervişleriyle birlikte saygı ile karşılamıştır.
Atatürk ile birlikte onlarda huzur kapısından Mevlana Türbesi'ne girdiler. Bir müzeden farksız binlerce sanat eseri ile donanmış türbeyi ilgi ve hayranlıkla gezdi. Mevlana'nın merkatı önünde saygı duruşunda bulunarak Fatiha okudu ve daha sonra dergâh semahanesine geçti.
Bu sırada Çelebi'nin işareti ile musikî başlamış, semaya girecek dervişler yerlerini almışlardı.
Atatürk bu müzik, şiir ve sema ziyaretinde kendinden geçmiş, derin bir vecd ile yanındakilere, 'Mevlana büyük, çok büyük' diye seslenmiştir."
Kısaca kurtuluş mücadelesinde, Kuvva hareketinin temeli Bektaşîlerin desteğidir, denilebilir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)
"2 Ocak 1920 günü cemiyetin merkez kurullarına ve Hacıbektaş'ta Çelebi Cemalettin Efendi'ye, Mutki'de Hacı Musa Bey'e ayrıca bir bildirim yaptık.
Bu bildirimizin içindekiler ve yazılış biçimi şöyledir: Yolculuğumuz sırasında görüp incelediklerimiz bizlere, gerçek koruyucu Ulu Tanrı'nın yardımı ile meydana gelen millî birliğimizin dayanağı olan millî örgütün kök salmış, milletin ve yurdun geleceğini kurtarmak için gerçekten güvenilir bir güç ve erk durumuna gelmiş olduğunu sevinçle gösterdi.
Dış durum, bu ulusal dayanç ve birlik yüzünden, Erzurum ve Sivas Kongreleri ilkelerine göre ulusun ve yurdun yararına elverişli şekle girmiştir.
Kutsal birliğimize, dayanç ve inancımıza güvenerek töreye uygun isteklerimizin elde edileceği güne değin, hiç yılmadan çalışılması ve bu bildirimizin köylere varıncaya dek bütün ulusa duyurulması rica olunur.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Temsilciler Kurulu adına Mustafa Kemal."
Buna göre Cemaleddin Çelebi, tüm Alevî-Bektaşî köylerine Millî Mücadele'ye katılmaları için telgraf çekmiştir.
Zafer kazanılana kadar Mustafa Kemal Paşa ile beraber hareket edilmiş; ilk Meclis açıldığında Ahmet Cemaleddin Çelebi Kırşehir Milletvekili olarak Meclis'teki yerini almıştır.
Meclis Başkan Vekilliği de kendine verilmiştir.
Kalp hastası olduğu için Ankara'ya gidememiş, Gazi ile telgrafla haberleşmiştir.
Tedavisi için özel doktor gönderen Mustafa Kemal, Çelebi Efendi'nin bu durumdan müteessir olması üzerine ona, "Sen gelemesen de üzülme, senin adın yeter. Sen postunda otur, bize dua et" diye haber göndermiştir.
Cemaleddin Çelebi, Atatürk'e söz verdiği şekliyle cumhuriyetten kimseye söz etmez. Ancak ölüm döşeğinde iken, yerine geçecek kardeşi Veliyeddin Efendi'ye bu büyük sırrı verir ve Atatürk'ü desteklemesini vasiyet eder.
Cumhuriyetin ilanını göremeden vefat eder. Yerine geçen Veliyeddin Çelebi, post'a oturduktan sonra bir bildiri yayınlar.
Tüm yurda dağıtılan, 25 Nisan 1923 tarihli bildiride şunları yazar:
"Anadolu'da bulunan ceddim Hacı Bektaş Veli Hazretleri'ne samimi muhabbeti bulunan bütün sevenlerimize ve bizden yana olanlara duyurulur ki:
Bu milleti yeniden yaratarak bağımsızlığımızı sağlayan; varlığı bütün İslam dünyasına onur kaynağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi, Gazi namlı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin yayınladıkları bildirge, tümünüzce bilinmektedir.
Gazi Paşa'nın vatanın yücelmesi ve yükselmesi konusundaki her arzusunu yerine getirmek, bizlerin en birinci görevidir. Milletimizi kurtaracak, mutluluğumuzu sağlayacak, onun koruyucu düşünceleridir. Bunu inkâr edenlerin bizimle asla ilişkisi, ilgisi yoktur.
Yüce tarikatımızın bütün üyelerine, Gazi Mustafa Kemal Hazretleri'nin gösterdiği adaylardan başkasına oy vermemelerini, vatanımızın kurtulmasının ancak bu yolla gerçekleşebileceğini sizlere bütün önemiyle tavsiye ederim. Hacıbektaş Çelebisi Veliyeddin."
Atatürk bu beyannamenin yayınlanması münasebetiyle Veliyeddin Çelebi'ye şu telgrafı gönderir:
"Çelebi Veliyeddin Efendi Hazretlerine,
Yayınlamış buyurduğunuz, insanlarımıza doğru yolu gösteren koruyucu bildirgenizin sûretini okudum. Ulusal zenginliğin doğmasına yardımcı olacak girişiminiz ve çalışmalarınız için, doğru yolu gösteren zatınıza saygılar sunarım.
Söz konusu bildirgenin basılması ve her yana dağıtılması konusunda haber bekliyorum. Vatanın ve halkın mutluluğu için hizmet etmeyi kendilerine ülkü edinenler; Tanrı'nın sevabını kazanırlar ve sonsuza değin mutlu olurlar efendim. Gazi Mustafa Kemal."
Mustafa Kemal, 22 Mart 1922'de Abdülhalim Çelebi ile Mevlana türbesine bir ziyaret yapmıştır:
"Atatürk dergâhta yapılan Mevlevî ayinini izlemiş, Mevlana için övücü sözler söylemiştir.
Atatürk'ü dergâh şeyhi ve Konya Milletvekili Abdülhalim Çelebi bütün dervişleriyle birlikte saygı ile karşılamıştır.
Atatürk ile birlikte onlarda huzur kapısından Mevlana Türbesi'ne girdiler. Bir müzeden farksız binlerce sanat eseri ile donanmış türbeyi ilgi ve hayranlıkla gezdi. Mevlana'nın merkatı önünde saygı duruşunda bulunarak Fatiha okudu ve daha sonra dergâh semahanesine geçti.
Bu sırada Çelebi'nin işareti ile musikî başlamış, semaya girecek dervişler yerlerini almışlardı.
Atatürk bu müzik, şiir ve sema ziyaretinde kendinden geçmiş, derin bir vecd ile yanındakilere, 'Mevlana büyük, çok büyük' diye seslenmiştir."
Kısaca kurtuluş mücadelesinde, Kuvva hareketinin temeli Bektaşîlerin desteğidir, denilebilir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.