Ödleri kopuyor ödleri!

Dolar kuru 3.850 Tl'ye dayandı.
Benzinin litresi 5.50 Tl'yi aştı.
Açlık sınırı 1.522,58 TL.
Yoksulluk sınırı 4.959,54 TL.
Sadece 2017 yılının ilk 8 ayında kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takip başlatılan vatandaşların sayısı 912 bin. Gerisini siz düşünün artık.
2017 yılı Ekim verilerine göre enflasyon oranı 9 yılın zirvesine ulaşarak %11.90 oldu.
Esnaf kan ağlıyor, yiyecek ekmek bulamadığı halde partisine zeval gelmesin diye işler çok iyi diyenler hala var.
Ülkeyi yönetenlere göre ve onların yaltakçılarına göre ekonomi zirvede.
Ama onların yine bir suçu yok, demek ki hava sisli ki biz o yüzden yukarıyı da önümüzü de göremiyoruz.
Kısacası ekonomimiz 'Doğru bilinmeyince eğri bilinmez' misali.
Bildiğini zannedenin de bilmeyenin de ufku aynı.
Ahlaki çöküntüden bahsetmeye gerek var mı?
Geçtiğimiz hafta ülke genelinde yapılan bir araştırma sonucu istismara uğrayan çocuk oranı %33.
Ülkede tutuklu ve hükümlü sayısı son beş yılda %69 arttı.
2012'de cezaevinde yatan kişi sayısı 136.020 iken bu yıl 229.790.
Bu artışın sonucu olarak cezaevleri kapasitesinden fazla mahkum barındırmak zorunda kalmış durumda.
Açtığı adliye ile övünenlerin gelmek istediği nokta da bu olsa gerek.
Velhasıl; ülke böyle bir durumdayken hala muhalefet yaparak memleketi düzlüğe çıkarmak isteyenler mi dersin,
NATO'yu şiar edinip sağ merkez partisi olma yolunda yeni siyasi parti kuranlar mı dersin,
"Size İYİ geleceğiz" diye milletin huzuruna çıkanlar; ne ekonomiden bahsediyor, ne madenlerin peşkeş çekilmesinden, ne de vatandaşın karnının doymasından?
AKP'nin tek derdi kendilerine muhalefet olanları ezmek.
Muhalefet diye yola çıkanların tek derdi de AKP'yi eleştirmek.
Ülkenin gerçeklerinden bahseden var mı?
Hepsinin hizmet ettiği yerin aynı olduğunu buradan anlayabilirsiniz.
Geçen hafta İyi Parti kurulduktan sonra bir tweet attım, özelden eleştiri yağmuruna tutuldum ama yine aynı şeyi söylüyorum.
Türkiye'de istediğiniz kadar parti kurun, Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'ni görmezden gelirseniz hiçbir yere varamazsınız.
Çünkü Türkiye'nin başka kurtuluş reçetesi yok.
Siz bir kesime hitap etmek için siyasete girersiniz, o ise siyaset sahnesine çıktığı günden beri ayrım yapmadan sağ, sol, Kürt, Türk, Alevi, Sünni demeden herkese hizmet etme derdinde.
Siz muhalefet edersiniz o Türkiye'nin gerçek sorunlarını konuşur.
Size madenlerin ve topraklarımızın peşkeş çekilmesinden bahsetmezsiniz ama Haydar Baş karış karış dolaşarak bu gerçekleri anlatır.
Siz Cumhuriyet'e, Atatürk'e dinsiz iftirası atılırken susarsınız, Atatürk'ün gerçek kimliğini milletten gizlersiniz.
O ise "Atatürk Vatandır" diyerek O'nun milletimizden gizlenen dindar kimliğini ortaya çıkarır.
Kısacası siz AB'yi, ABD'yi, NATO'yu memnun etmek için siyaset yaparsınız, bugün dediğinizle yarınki söyleminiz birbirini tutmaz.
Haydar Baş ise bugün yaşayacaklarımızı 30 yıl öncesinden söyledi, siyasileri uyardı ve dün ne diyorsa bugün de aynısını söyledi.
Çünkü O hiçbir zaman siyaseti birilerine yaranmak için yapmadı.
Milletine hizmet ederek Allah'ın rızasını kazanmak için yaptı ve yapmaya devam ediyor.
Bugün dünyanın 4 milyar nüfusu O'nun Milli Ekonomi Modeli sayesinde karnını doyuruyor.
Türkiye'deki bütün siyasiler ve medya O'nu gizlemeye devam ededursun.
Haydar Baş ismini gizleyenlerin ödleri kopuyor ödleri!
Bu ülkenin gerçek Atatürkçüsü de Haydar Baş, gerçek milliyetçisi de Haydar Baş, gerçek dindarı da Haydar Baş.
Gerçekleri gizleyerek kirlenen elleriniz Haydar Baş'ın üzerini örtmeye yetmez!