Okurken...

Ebu Abdullah (Cafer Sadık Aleyhisselam), "Her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih amel işlesin ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın" ayetiyle ilgili olarak şöyle buyurdu: "Bir kimse bir şey yapar, bununla Allah'ın rızasını kazanmayı amaçlamaz da, insanların kendisini iyi bilmelerini, temize çıkarmalarını amaçlar ve insanların yaptığı bu işi duymalarını arzular, işte bu kimse Rabbine ibadette başkasını O'na ortak koşmuştur."
Gerçek mümin olmak ne kadar zormuş, yalnız prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Ehl-i Beyt Külliyatındaki eserlerle bizlere büyük bir fırsat tanındı, herhalde bu güzel eserleri defalarca okumamız gerekiyor, ne kadar başarabiliriz bilemiyoruz, hatta "ömür vefa eder mi?" gibi sorular da akla gelmiyor değil.
Cafer es-Sadık (as)'ın ilmine, mantığına, aklına, tefekkür gücüne hayran kalıyoruz. Nasıl olduysa hep bizlerin ihtiyacımız olan ilimlerden, hallerden, inceliklerden bahsedilmiş, okuyoruz kitabı elimizden, sözleri gönlümüzden bırakamıyoruz. Yalnız önemli ve gerekli olan okuduklarımızı uygulayabilmek, hayatımıza düstur edinebilmek, her şeyiyle başaramasak da…
Her cümle hele hele o bazı ayet-i kerimeleri tefsir ettiği sayfalar… İbret, hikmet, tefekkür ne ararsanız size sunuluyor. İnsan manevi rızıklarından bir kısmını bu tefsirleri okuyarak bile elde edebilir diye içimize bir doğuş oldu. Okuyan her müminde buna benzer doğuşların olabileceğini tahmin ediyoruz.
Cafer es-Sadık (a.s.)'ın ilkelerinin açıklandığı sayfalarda ne kadar doyurucu bir anlatım var ve bu ilkeleri belirleyip tespit etmek üstün bir zeka, üstün bir anlayış ve üstün bir kavrayış gerektiriyor olmalı. Aklını, gönlünü, dimağını doyurmak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap… Günümüz gençliği bu kitaba bu güzel eserlere ne kadar muhtaç aslında. Manevi olarak açız çoğumuz ve yukarıda da belirttiğimiz gibi bu eserler oldukça doyurucu. İnsan okurken kalbiyle hep teşekkür ediyor, kalemimizle de teşekkür edelim. Dilimizle de teşekkür edebiliriz inşallah…