Ortadoğu'da artan gerilim, ABD stoklarına yönelik endişelerin artması ve Çin'in yoğun talebi; ham petrol fiyatlarının rekora koşmasına neden oldu. ABD ham petrolünün varil fiyatı 41.17 dolar düzeyine çıkarak, New York Emtia Borsası'nın kurulduğu 1982 yılından bu yana en yüksek düzeye çıktı. Kuzey Denizi ham petrolü Brent ise, yüzde 1.4 artışla 38.49 dolara çıkarak son 13 yılın yeni zirvesine ulaştı. Uluslararası piyasalarda petrolün varil fiyatının 13 yıl aradan sonra tekrar 40 doların üstüne çıkması kaygıyla izleniyor. Sektör kaynakları, fiyatların yükselişinin ekonomik ve siyasal pek çok nedenden kaynaklandığını belirtiyor. Uzmanlara göre, ekonomik nedenler arasında ilk sıraları, petrol üreticisi şirketlerin ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) ticari politika ve stratejileri alıyor. Büyük petrol şirketlerinin etkililik ve ellerindeki sermayeyi serbest tutma adına az stok bulundurmaya yöneldiklerini belirten kaynaklar, bunun ani talep oynamalarında piyasanın isteklerine karşılık vermeyi güçleştirdiğini ve fiyatları yukarı çektiğini belirtiyor. Şirket kaynaklı bir başka etken ise 1998-1999'da petrol fiyatlarındaki büyük düşüşün ardından yaşanan şirket birleşmeleri. Gözlemciler, sektörde bu dönemde meydana gelen birleşmelerin piyasadaki oyuncu sayısını, dolayısıyla da tutulan stok miktarını azalttığını ifade ediyorlar.
Fiyat yükselişinde siyasi nedenler ne ?
Üretici ülkelerdeki siyasi gerginlik ve karışıklar ise fiyat yükselişinin siyasi nedenlerini oluşturuyor.
Önemli ihracatçılardan Irak'taki savaşın, Venezüella'daki genel grevin ve Nijerya'daki etnik çatışmaların geçen yıl tüketici ülke rafinerilerinin stok genişletme çabalarını engellediği vurgulanıyor. Aynı şekilde bu yıl içinde de Irak'ta ABD işgaline karşı direnişin sertleşmesinin, Suudi Arabistan'da radikal dincilerin eylemlerini tırmandırmasının ve Filistin-İsrail arasındaki çatışmaların şiddetlenmesinin de sürece katkı yaptığı kaydediliyor. Normal stoklar bu şekilde erirken, gelişmelerden kaygı duyan tüketicilerin olağanüstü durumlarda başvurulacak stratejik stokları artırmaya yönelmesinin petrol talebini daha da artırdığı, dolayısıyla fiyatlar üzerinde yukarı doğru baskı oluşturduğu bildiriliyor. Bu başlıca etmenlerin yanı sıra Çin ekonomisinin yüksek büyüme hızının ve ABD ekonomisinin yeniden büyümeye geçişinin petrol talebini artırması, rafinerilerdeki çevre koruyucu düzenlemelerin getirdiği maliyet yükü, yeni büyük petrol rezervlerinin bulunmasının giderek güçleşmesiyle üreticilerin üretimin daha pahalıya geldiği küçük rezervleri işlemeye yönelmesi gibi daha birçok etmen de petrol fiyatlarının yükselmesine katkıda bulunuyor.
Fiyat yükselişinde siyasi nedenler ne ?
Üretici ülkelerdeki siyasi gerginlik ve karışıklar ise fiyat yükselişinin siyasi nedenlerini oluşturuyor.
Önemli ihracatçılardan Irak'taki savaşın, Venezüella'daki genel grevin ve Nijerya'daki etnik çatışmaların geçen yıl tüketici ülke rafinerilerinin stok genişletme çabalarını engellediği vurgulanıyor. Aynı şekilde bu yıl içinde de Irak'ta ABD işgaline karşı direnişin sertleşmesinin, Suudi Arabistan'da radikal dincilerin eylemlerini tırmandırmasının ve Filistin-İsrail arasındaki çatışmaların şiddetlenmesinin de sürece katkı yaptığı kaydediliyor. Normal stoklar bu şekilde erirken, gelişmelerden kaygı duyan tüketicilerin olağanüstü durumlarda başvurulacak stratejik stokları artırmaya yönelmesinin petrol talebini daha da artırdığı, dolayısıyla fiyatlar üzerinde yukarı doğru baskı oluşturduğu bildiriliyor. Bu başlıca etmenlerin yanı sıra Çin ekonomisinin yüksek büyüme hızının ve ABD ekonomisinin yeniden büyümeye geçişinin petrol talebini artırması, rafinerilerdeki çevre koruyucu düzenlemelerin getirdiği maliyet yükü, yeni büyük petrol rezervlerinin bulunmasının giderek güçleşmesiyle üreticilerin üretimin daha pahalıya geldiği küçük rezervleri işlemeye yönelmesi gibi daha birçok etmen de petrol fiyatlarının yükselmesine katkıda bulunuyor.