Rusya Başbakanı Dimitriy Medvedev’in “Suriye’de taraf değiliz, uluslararası yaptırım olursa biz de silah sevkıyatını durdururuz” şeklindeki ifadeleri Başbakan Erdoğan’a sorulmuş.
Başbakan, “Sizin bu açıklamalarınız doğruysa, bu sağlıklı bir gelişme demektir. O zaman Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) tavrını Rusya değiştiriyor anlamına geliyor” şeklinde değerlendirmiş.
Gerçekten Rusya Suriye konusunda tavır mı değiştiriyor?
Bence hayır.
Medvedev’in açıklaması Rusya’nın bir tavır değiştirmeye hazırlandığını göstermiyor.
Çünkü tavır değiştirecek olsa bunu çoktan yapardı Rusya.
Bunca zamandır Suriye konusunda ayak direyen Rusya neden şimdi tavrını değiştirsin? Zaten değiştirecek olsa bu kadar inat etmezdi.
Peki, Medvedev’in açıklamasını nasıl okumalı?
Medvedev’in açıklaması Rusya’nın başından beri ortaya koyduğu Suriye tutumunun teyidi anlamına geliyor.
Birleşmiş Milletler’de veto hakkı olan bir ülkenin başbakanı olmanın rahatlığıyla konuşuyor Medvedev.
Zaten Rusya’nın istemediği bir kararın BM’den onay alması asla mümkün değil.
Bundan dolayı Rusya’ya rağmen Suriye’ye uluslararası bir yaptırım asla mümkün olmayacaktır.
Yani Rusya zaten sürdürdüğü Suriye’ye silah satışına tam gaz devam edecek.
Sayın Başbakan Erdoğan boşa ümitlenmesin.
Ve Barzani palazlandı
Son yaşanan gelişme Barzani yapılanmasının ne kadar hızlı palazlandığını göstermektedir.
16 Kasım’da Tuz Hurmatu’da yaşanan Irak ordusu ile Barzani’ye bağlı peşmerge ordusu arasındaki çatışmadan bahsediyorum.
Artık Barzani resmen bağlı bulunduğu Irak’ın ordusuna karşı gelebiliyor.
Her ne kadar hafta başında Bağdat’ta peşmerge ve Irak askeri yetkilileri arasında gerilimi düşürmek için bazı görüşmeler yapılmış olsa da bugün eşiğine geldiğimiz çatışma eninde sonunda yaşanacak.
Ve şimdiden söyleyelim ki, -Allahüâlem- ABD ve İsrail’in tam desteğini almış olan Barzani bu savaşın galibi olacak.
Bu savaştan sonra artık Irak merkezi hükümetiyle Kuzey Irak arasındaki bağlar tamamen kopacak.
Kuzey Irak’ta bağımsız bir yapının oluşturulması Barzani’nin atması gereken ilk adım olacak.
Bu adım atıldıktan sonra sıra Barzani’nin kafasında yer eden Kürdistan için Türkiye ve Suriye’deki parçaların kıvama getirilmesi kalacak.
Bu konuda zaten Türkiye’de hükümet ve bölücüler aynı kulvarlarda at koşturdukları için Barzani hedeflerine Türkiye’de çok daha rahat ulaşabilecektir.
Dolayısıyla Barzani’nin Irak merkezi hükümetine baş kaldırması ABD ve İsrail güdümünde bir Kürt devletinin kurulmasının çok yakın olduğunu göstermektedir.
Başbakan, “Sizin bu açıklamalarınız doğruysa, bu sağlıklı bir gelişme demektir. O zaman Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) tavrını Rusya değiştiriyor anlamına geliyor” şeklinde değerlendirmiş.
Gerçekten Rusya Suriye konusunda tavır mı değiştiriyor?
Bence hayır.
Medvedev’in açıklaması Rusya’nın bir tavır değiştirmeye hazırlandığını göstermiyor.
Çünkü tavır değiştirecek olsa bunu çoktan yapardı Rusya.
Bunca zamandır Suriye konusunda ayak direyen Rusya neden şimdi tavrını değiştirsin? Zaten değiştirecek olsa bu kadar inat etmezdi.
Peki, Medvedev’in açıklamasını nasıl okumalı?
Medvedev’in açıklaması Rusya’nın başından beri ortaya koyduğu Suriye tutumunun teyidi anlamına geliyor.
Birleşmiş Milletler’de veto hakkı olan bir ülkenin başbakanı olmanın rahatlığıyla konuşuyor Medvedev.
Zaten Rusya’nın istemediği bir kararın BM’den onay alması asla mümkün değil.
Bundan dolayı Rusya’ya rağmen Suriye’ye uluslararası bir yaptırım asla mümkün olmayacaktır.
Yani Rusya zaten sürdürdüğü Suriye’ye silah satışına tam gaz devam edecek.
Sayın Başbakan Erdoğan boşa ümitlenmesin.
Ve Barzani palazlandı
Son yaşanan gelişme Barzani yapılanmasının ne kadar hızlı palazlandığını göstermektedir.
16 Kasım’da Tuz Hurmatu’da yaşanan Irak ordusu ile Barzani’ye bağlı peşmerge ordusu arasındaki çatışmadan bahsediyorum.
Artık Barzani resmen bağlı bulunduğu Irak’ın ordusuna karşı gelebiliyor.
Her ne kadar hafta başında Bağdat’ta peşmerge ve Irak askeri yetkilileri arasında gerilimi düşürmek için bazı görüşmeler yapılmış olsa da bugün eşiğine geldiğimiz çatışma eninde sonunda yaşanacak.
Ve şimdiden söyleyelim ki, -Allahüâlem- ABD ve İsrail’in tam desteğini almış olan Barzani bu savaşın galibi olacak.
Bu savaştan sonra artık Irak merkezi hükümetiyle Kuzey Irak arasındaki bağlar tamamen kopacak.
Kuzey Irak’ta bağımsız bir yapının oluşturulması Barzani’nin atması gereken ilk adım olacak.
Bu adım atıldıktan sonra sıra Barzani’nin kafasında yer eden Kürdistan için Türkiye ve Suriye’deki parçaların kıvama getirilmesi kalacak.
Bu konuda zaten Türkiye’de hükümet ve bölücüler aynı kulvarlarda at koşturdukları için Barzani hedeflerine Türkiye’de çok daha rahat ulaşabilecektir.
Dolayısıyla Barzani’nin Irak merkezi hükümetine baş kaldırması ABD ve İsrail güdümünde bir Kürt devletinin kurulmasının çok yakın olduğunu göstermektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024