Saç dökülmesi tiroid habercisi olabilir
Uz. Dr. Mehmet Demircioğlu, saç dökülmesi, ciltte kuruluk, halsizlik, depresyon, kilo kaybı, kilo alma, kabızlık gibi sorunların tiroid habercisi olabileceğini bildirdi
20.03.2012 00:00:00
Uz. Dr. Mehmet Demircioğlu, troidin insanda nefes borusunun yanında boynun orta kısmında birleşen iki toplu bir salgı bezi olduğunu belirterek, "Temel olarak vücudun metabolizmasını ayarlayan hayati bir hormondur. Normal düzeyde çalışmazsa birçok sıkıntıya sebep olabilir. Bu metabolizma, çok çalışırsa ya da az çalışırsa problem yaratmaktadır. Tiroid hormonunun hiç vücutta olmaması sonucu, metabolizmayı son derece yavaşlatır, kalpte büyüme yapar, ödem oluşumuna sebebiyet vermektedir. Tüm bunlar kişilerde hayati sonuçlar doğuracak problemlere neden olur. Metabolizmanın çok çalışması da tam tersi; kilo kaybı, terleme, çarpıntı gibi kişi de bir takım olumsuzluklar yaratır" dedi.
Hastalığın halk arasındaki adının 'guatr' olarak bilindiğine dikkat çeken Dr. Demircioğlu, normalde tiroid bezleri hastalıklarının ilk nedeninin yapısal bozukluklardan kaynaklı, ikinci nedeninin ise fonksiyonel olarak, tiroit bezinin çok ya da az çalışması olabildiğini belirtti.
Yapısal değişikliklerin tiroidin yapısında doku farklılaşması olduğunu anlatan Demircioğlu, şöyle konuştu: "Doku farklılaşması 'nodül' dediğimiz normalden farklı bir doku gelişiminin oluşmasına sebebiyet verebilir. Bu durumun takip edilmesi önemlidir çünkü doku farklılaşması kansere kadar gidebilecek sorunlara neden olabilmektedir. Tiroid nodüllerinin takibi tüm bu nedenlerden dolayı çok önem taşımaktadır. Eğer nodül varsa, tiroid bezinin içerisindeki nodülün onu büyütüp büyütmediği ve ne durumda olduğu nodülün takibi ile bilinmektedir. Nodül belli bir seviyenin üzerindeyse, gerekirse biyopsi alınması veya riskli durumlarda kansere dönüşme ihtimali olan nodüllerin erken dönemde çıkarılarak olası bir kanser gelişiminin engellenmesi gerekmektedir."
Tiroid şüphesinde tanı koymak için ilk aşamada mutlaka hastanın tiroid hormonlarına bakıldığını kaydeden Uz. Dr. Mehmet Demircioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "T3, T4 ve TSH kan değerleri ile istenilen verilere ulaşılabilir. Tiroidin normal kandaki değerini görmek için yapısal bir problem var mı diye başlangıç olarak ultrasonla bakılır. Bunun sonucu olarak nodüllerde yapısal olarak bir değişiklik olup olmadığı saptanır. Sintigrafi, tiroidin çalışması hakkında ve nodülün yapısı hakkında olası bir risk
faktörü değerlendirmesinde yardımcı olmaktadır. Sintigrafi, vücuttaki organların dokuların veya vücuttaki herhangi bir oluşumun kişiye verilen radyoaktif elementlerle işaretli kimyasal ilaçların incelenen organda ve dokuda tutuluşu, dağılımı, atılışı gibi organın fonksiyonel olarak görüntülenmesidir."
Sintigrafinin, tiroidin altında yatan nedenler arasında nodül kaynaklı ya da yapısal bir durum olup olmadığı hakkında bize bilgi verdiğini anlatan Demircioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "İlk başta değerlendirmek için tiroid hormonları ve tiroid ultrasonu bize kabaca zaten bir hastalık varsa gösterir. Biyopsi ve cerrahi kısımlarda modüllerin büyüklüğüne göre eğer nodül varsa takip açısından olası bir kanser oluşumunu önlemek için ve takip için gereklidir." (İHA)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.