Önal, 1945 yılında bir ortaokul öğrencisi olarak ilk imzalı yazısının çıktığını ve 1953 yılından bu yana da sinema için çalıştığını, o tarihten bu yana hiç durmadan yazmaya devam ettiğini anlattı. Filme çekilmiş, imzalı 375 senaryosunun bulunduğunu dile getiren Önal, bunun dışında adı kullanılmadan film yapılmış yaklaşık 100 senaryo, kimisi 80 veya 50 bölüm olan 18 TV dizisinin de olduğunu söyledi. Önal, "Hala sinema yazıyorum. Hiç durmadan da yazmaktayım. Şu an, 2. Dünya Savaşı'nda işgal altındaki Midilli ile Ayvalık arasında geçmiş bir olayı senaryo haline getiriyorum" dedi. Guinness Rekorlar Kitabı'nın ilk kez filme çekilmiş senaryo dalında bir çalışmasının bulunduğunu ve buna başvurduğunu anlatan Önal, kendisinden bu konuda belge istendiğini ve hazırlıklarının sürdüğünü bildirdi. Önal, "Türkiye'de böyle bir rekor alanında bir ilk yaşanacak. Ondan sonra artık dışa mı açılırım, beni merak edip 'yurtdışına da yaz' derler mi bilmem. Ama yazarım" diye konuştu.
Senaryo var, telif yok
Öte yandan Safa Önal, senaryo ve yönetmenliğine imza attığı filmlerle ilgili yaşadığı büyük bir sıkıntıya da dikkat çekerek, TV kanallarında gösterilen filmlerinden bugüne kadar herhangi bir telif ücreti alamadığını söyledi. Önal, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda var olan bir maddede "1995 yılından sonra yapılan filmler" ibaresi kullanıldığı için gerekli telif ücretlerini alamadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Uzun süredir devam eden davalarım var. Devlet kendi aydınını, kendi sinemasını koruyamıyor. Bir haksızlık ve eşitsizlik var. Filmlerim tüm TV kanallarında sürekli dönüyor, ama biz hala telif alamıyoruz. Meselemiz o kadar derinde ki... Benim arkadaşlarım sürünüyor. Türk sinemasına altın çağını yaşatanlar 500 YTL'yi biraraya getiremediği için dava bile açamıyor. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Yasadaki bir cümle yüzünden bu haksızlık yaşanıyor. Yoksa, çoktan ekmek yiyecek hale gelecektik..."
Şehit Başkomiser Kamuran Üçgül Osmaniye'de toprağa verildi
Adıyaman'da bir polis memuru tarafından açılan ateş sonucu şehit olan Başkomiser Kamuran Üçgül, memleketi Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde toprağa verildi.
28.04.2024 18:21:00 / Güncelleme: 28.04.2024 18:26:20 İhlas Haber Ajansı
Adıyaman kent merkezindeki Altınşehir Polis Merkezi Amirliği'nde bir polis memuru tarafından açılan ateş sonucu Asayiş Şube Müdürlüğü Ekipler Amiri Komiser Gökhan Özer ve Karakol Amiri Başkomiser Kamuran Üçgül şehit olmuştu.
Karakol Amiri Başkomiser Kamuran Üçgül'ün cenazesi, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde toprağa verildi.
Şehidin cenazesi, babaevinde helallik alınmasının ardından ilçedeki Asri Mezarlığı'na getirildi. İkindi namazını müteakip İl Müftüsü Ali Çakmak'ın kıldırdığı cenaze namazının ardından şehit polis, mezarlık içindeki şehitlikte gözyaşları arasında toprağa verildi.
Cenazede şehit polisin babası Mehmet Akif Üçgül, annesi Gülhan Üçgül, eşi Mutlu Üçgül ve çocukları İremsu ve Metehan Üçgül gözyaşlarına hakim olamadı.
Şehidin kızı İremsu Üçgül, Türk bayrağına sarılarak ağladı.
Cenaze törenine Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan, Asayiş Daire Başkanı Tolga Yılmaz, Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet ve vatandaşlar katıldı.
Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı
Etiler'de gece saatlerinde Nusret isimli et restoranına motosikletli şahıslar tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kurşun restoranın yanındaki bankaya isabet ederken, restorana herhangi bir isabet olmadı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayla ilgili polis, peşine düştüğü saldırganın peşinden de ateş açtı.
28.04.2024 13:57:00 / Güncelleme: 28.04.2024 15:51:23 İhlas Haber Ajansı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
Eskişehir'de yapılan Gazze'ye destek yürüyüşünün ardından elindeki 'Kelime-i Tevhid' yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde 'Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var' dediği öğrenildi.
28.04.2024 13:54:00 İhlas Haber Ajansı
23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail'in saldırısı altındaki Filistin'e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından 'Kelime-i Tevhid' bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.'ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' ve 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi.
Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen H.K.T., 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
'Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum'
Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi.
Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi:
'Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, 'Burada problem çıkar linç ederler' dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum.'
Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti
Akademisyen Girayalp Karakuş’a Amasya Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde ülkücüler tarafından saldırıya uğramasına rağmen üniversite yönetiminin açtığı soruşturmada aldığı kınama cezası sicilden çıkarıldı. Söz konusu soruşturmaya ilişkin dava açan Karakuş, davayı kazandı.
28.04.2024 13:46:00 Haber Merkezi
Akademisyen Girayalp Karakuş'a Amasya Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde ülkücüler tarafından saldırıya uğramasına rağmen üniversite yönetiminin açtığı soruşturmada aldığı kınama cezası sicilden çıkarıldı.
Söz konusu soruşturmaya ilişkin dava açan Karakuş, davayı kazandı.
Öte yandan Karakuş, kendisine sosyal medya üzerinden tehdit ve hakaret eden kişilere karşı açtığı davada bir saldırgan beraat ederken diğeri ceza aldı.
Karakuş, bütün saldırganların ceza alması için karara itiraz etti.
Ne olmuştu?
Amasya Üniversitesi'nin 2022'de 12 Haziran Şehir Stadyumu'nda gerçekleştirilen mezuniyet töreninde ülkü ocağı üyesi bir grubun fiziksel saldırısına maruz kalan Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş, üniversite tarafından kınama cezası almıştı.
Karakuş ise kınama cezasının kaldırılması için idari yargıda dava açmıştı.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.