Şehrin diğer bazı özellikleri İkinci günü Cumaya rastladı. O gün kahvaltımı otelde yaptım. Orada yeni gelen vakıf ve üniversite idare heyetleriyle beraberdik. Onların bazı kendi çalışmaları vardı. ben ise o gün serbesttim. Cuma namazını Osmanlı'dan kalma meşhur "Begova Camiya"da Pazar içindeki yerde kıldım. Hoşuma giden taraf ise hem eski 500 yıllık camide olmam (tanınmış "Husret Begova Camija") hem de cami cemaatinin yaklaşık olarak yarısının gençlerden oluştuğunu görmemdi. Cami ise tıklım tıklımdı. Secdede alnımızı koyacak yer zor bulunuyordu. Namazdan sonra ise serbest olduğum için Sarajevo'yu tek başıma gezmeye karar verdim. Önce tarihi eski Sarajevo'yu gezmeye ve beğendiğim yerlerde resim çekmeye başladım. Sarayevo'da da çok sigara içilmektedir. Özellikle Sarajevo'nun orta kesimindeki "Milacka Nehri" boyunca dolaşıyordum. sokaklarda Türkiye'deki gibi çok sigara içenler vardı. onların bazılarını ikaz ediyordum, herkes beni haklı görüyor, fakat sigarayı bırakamadığını, hatta bir veya iki defa teşebbüs ederek bırakmaya çalıştığını fakat daha sonra tekrar başladığını dile getiriyordu. Yaklaşık olarak saat 14'e kadar öyle gezindim. Daha sonra Türk Ziraat Bankası gözüme ilişti. Oraya girdim, Türkçe konuştum fakat kimse anlamadı. Çalışanların hepsi Boşnak'tı. Sonra Boşnakça konuştum ve durum düzeldi. Türkiye'deki Ziraat Bankasındaki paramın buradan bir miktar çekmek istediğimi fakat bankomatlardan bunun mümkün olmadığını söyledim. Neden öyle olduğunu da sordum. "Doğrudur bu mümkün değil, ama kredi kartıyla çekebilirsin" dediler. Ben de faiz ödemek istemediğimi söyledim. Demek ki bizlere doğrudan para çekme özelliği yokmuş! Türk bankası ama yabancı yerde bize de yabancılaşmış dedim! Daha sonra belirli yerleri gezerek, bir müddet tarihi ve güzel yerlerini ziyaret ettim. Sonunda biraz yorulunca ne yazacağımı düşündüm ve tramvayla yoluma devam etmeye karar verdim. Kısacası halkın içinden ayrılmak istemedim. Sarajevo'da tramvay ve troleybüsler en yaygın ve faydalı taşıtlardır. Çok sık olarak hemen hemen şehrin en tanınmış yerlerinden geçerek halka hizmet vermektedir. Tramvaya binmek kolay, her yerde olduğu gibi. Öyle kuyruk muyruk yok. Bunun yanında binince biletçi filan da yok. Herkes istediği yere oturmaktadır. İçindeki yolcular düşünceye dalmış ve susarak seyahat etmektedir. Öyle itişme veya kakışma da yok. Biletçi olmadığından dolayı isteyen gidip şoföre müracaat etmekte ve ondan bilet almaktadır. Belki de sık sık seyahat edenlerin aylık abonmanları vardır. Onu bilmiyorum. Çünkü bazıları bindikten sonra asılı bir bilet iptal kutusunda biletlerini kendileri iptal ettirmektedirler. Ama herhangi bir binene ve hiç bilet ödemeyen de rastladım. Bunu kolayca yapabiliyorlar. Birkaç istasyonu ücretsiz kolayca aşabilirler kanısındayım. Çünkü kontrol edene ben rastlamadım, belki de vardır ama ben görmedim. Tramvaylar çok eski ve oldukça bakımsız. Fakat temiz ve pak. Hiçbirini bozuk olarak duraklamada görmedim. Bunun yanında az sayıda troleybüs de trafikte izlenmektedir. Onların görünümleri daha yenidir. Tramvaylar ise eski fakat çalışıyor ve hizmet veriyorlar. Boyaları dökülmüş ve yer yer yıpranmış tarafları var. Ama yine de çalışarak hizmet ediyorlar. Tramvayla seyahatim "Sarayevo Ilıca" istikametinde oldu. Zaten Sarajevo'da en uzun mesafe bu yöndedir. Yeni Sarajevo yapılanmaları da bu yöndedir. Arada yaklaşık olarak 12 kilometrelik bir mesafe vardır. Yol boyunca geniş çapta yeni yapılanmalar görülmektedir. Siteler şeklinde 15 20 katlı binalar ve yapılanmalar dikkat çekmektedir. Yol boyunca aralarında yeni yapılan birkaç cami de izlenmektedir. Bunların en büyüğü ve süslüsü ise "Suudi Arabistan'ın yaptırdığı Suud Camisi'dir." Onun yanında bir de "Malezya Camisi" var. O da kendisine mahsus sitilde yapılmıştır. Onların bazılarının minareleri daha geniş ve 4 köşe şeklindedir. Suudi Camisi şu anda Bosna'nın en büyük camisidir. Cumaları dolup taşmaktadır.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006