Sebeple takılıyoruz

İnsanlar arası ilişkilerde sabrın büyük önemi olduğunu düşünüyoruz. Sabır imanı bütünleyen bir öğedir. Allah (c.c.) insanlarla olaylar vasıtası ile konuşur. Her fiilin gerçek failinin Allah olması bizleri düşündürmeli. Sebeplerin müsebbibi her işinde hikmet sahibi olan Allah'tır.Bizler çoğu zaman sebeplere takılırız. Bu nedenle öfkelendiğimiz, üzüldüğümüz, hatta kalp kırdığımız gönül yıktığımız olur. Bunlar Allah'ı az anmamızdan kaynaklanan durumlardır. Çoğu zaman yakınlarımız ile imtihan oluruz, önemli olan o sırada denenmekte olduğumuzu hatırlayabilmek, olaylara kalp gözümüzle bakabilmektir. Hangimizin daha güzel davranacağını görmek için yaratılmış ölüm ve hayat, ayet-i kerimenin aslı şöyle: "O hanginizin daha güzel amel işleyeceğini denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O güçlüdür, bağışlayandır" ( Mülk, 2). Demek ki asıl olan güzel davranmaktır. İnsanların en güzel davrananı Hz. Muhammed Mustafa'dır (s.a.v.). "Sen olmasaydın, Sen olmasaydın, alemleri yaratmazdım" buyruluyor.Güzel davranmak kalbimize gelen ilhamlarla başarılabilir. Çevremizdeki insanlar kaba ve çirkin sözlü olsa da bizlerden istenen sabretmek ve güzellikle karşılamaktır. Bu, nefse zor gelen herkesin başaramayacağı bir şeydir. Kaba ve çirkin sözlere yumuşak bir karşılık verebilmek için kendi kendimizi eğitmeliyiz, benlik davasından vazgeçmeliyiz.Allah elçisi (s.a.v.) bir gün; "Allah katında yüksek derece arayın" buyurdu. "Bu nasıl olur?" diye sormaları üzerine Resulüllah (s.a.v.): "Gelmeyene gitmen, vermeyene vermen ve sana karşı cahilane davranana da yumuşak davranmanla" buyurdu. Bir ayet-i kerimede de şöyle buyrulur: "Cahiller kendilerine takıldıkları zaman onlara güzel söz söylerler" (Furkan, 63).Ömürlerimiz geçiyor, her nefeste ölüme doğru koşuyoruz. Allah (c.c.) bizleri iyiler defterine yazar inşallah, umudumuz var, güzel zanda bulunuyoruz.