editör / Cevat Kışlalı
Filistin Yönetimi 20 Ocak'ta genel seçimlere gitmeyi planlarken İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un başkanlığındaki sağ görüşlü Likud Partisi de 28 Ocak genel seçimlerinde yarışacak.
Filistin,seçimlerin yapılabilmesini İsrail ordusunun kasabalardan çekilmesine bağlamış durumda. Arafat,"barışın tesisi için işgal sürecinin durması gerektiği"ni vurguluyor.
Likud Partisi ise seçim öncesi yerleşke alanlarını genişleterek seçmeninin gözüne girmeyi amaçlıyor.
Yaser Arafat son günlerde İsrail muhaliflerince gündem edilen "yeni barış süreci"söylemine cevabi nitelikte temaslarda bulunuyor.Arafat'ın sivillere yönelik saldırıların sona erdirilmesi konusunda Fetih Hareketi ve Hamas ile görüşmeyi planlaması bu eksende alınmış bir karar.
İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav diplomatik destek için Almanya'ya ziyaret gerçekleştirdi. Alman Hükümeti'nin İsrail'e askeri yardım kararını askıya alması sonrası düzenlenen bu ziyarette Katsav;antisemitik çevrelerden duyulan rahatsızlıkları dile getirdi ve Alman halkının daha duyarlı davranması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Katsav Almanya'da nabız yoklarken İsrail Yönetimi Arafat'a Noel yasağı getirdi.
Yasak , Filistin Lideri Arafat'ın Beytüllahim'deki H.Z. İsa'nın doğduğuna inanılan Milat Kilisesi'nde her sene yapılan Noel duasına katılmamasını öngörüyor.
Arafat Müslüman olmasına rağmen Filistin topraklarına döndüğü 1995 yılından beri Noel duasına katılmayı adet edinmiş durumda.
Arafat'ın İsrail tarafından geçen yıl aynı şekilde engellenmesi tüm dünyanın tepkisini çekmişti.
Bu yasak yukarıda da belirttiğimiz gibi İsrail Cumhurbaşkanı Katsav'ın Almanya ziyarete sırasında devreye sokuldu.
Alman meslektaşı Rau ve Başbakan Schröder ile ikili temasta bulunan Katsav'ın Filistinliler'e yönelik söylediği şu ifade ise oldukça manidardı:"Filistin'de doğan her bebek annesinden İsrail nefreti devralıyor"
Katsav'ın dile getirdiği bu söz ilginç olduğu kadar Filistin dramını ifade eden büyük bir itiraf aynı zamanda.
Bölgede kadın,çocuk,genç,ihtiyar demeden şiddetin boyutunu hergeçen gün artıran İsrail'in bu sözü iyi irdelemesi gerekiyor.
Mülteci kamplarını basan, direnişçilerin evlerini yakıp yıkan İsrail'in yetkililerinin ağzından çıkan bu sözleri uluslararası kamuoyunun da iyi değerlendirmesi gerekiyor.
Naziler tarafından işkenceye maruz bırakılan , ocaklarda yakılan yahudilerin Antisemitizmi (Yahudi karşıtlığı) frenlemek için düzenledikleri nabız turlarında daha rasyonel ve inandırıcı olabilmeleri için önce kendilerinin uyguladıkları şiddeti bitirmeleri gerekiyor.
Son yıllara doğru tırmanarak artan yahudi karşıtlığını İsrail'in iyi idrak etmesi gerekiyor.
Filistinliler'e uygulanan baskılar arttıkça Yahudiler kendilerine yönelik saldırılara da hazırlıklı olmak durumundalar.
Arafat'ın barış kapısı aralamaya çalıştığı bir ortamda İsrailliler'in bu kapıdan adım atması yerine Arafat'a yönelik yeni tecritlerin devreye sokulması İsrail'in gerçek niyetini ortaya koyuyor.
İsrail bölgede barış istemiyor ya da İsrail'e barış istettirilmiyor.
Filistin Yönetimi 20 Ocak'ta genel seçimlere gitmeyi planlarken İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un başkanlığındaki sağ görüşlü Likud Partisi de 28 Ocak genel seçimlerinde yarışacak.
Filistin,seçimlerin yapılabilmesini İsrail ordusunun kasabalardan çekilmesine bağlamış durumda. Arafat,"barışın tesisi için işgal sürecinin durması gerektiği"ni vurguluyor.
Likud Partisi ise seçim öncesi yerleşke alanlarını genişleterek seçmeninin gözüne girmeyi amaçlıyor.
Yaser Arafat son günlerde İsrail muhaliflerince gündem edilen "yeni barış süreci"söylemine cevabi nitelikte temaslarda bulunuyor.Arafat'ın sivillere yönelik saldırıların sona erdirilmesi konusunda Fetih Hareketi ve Hamas ile görüşmeyi planlaması bu eksende alınmış bir karar.
İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav diplomatik destek için Almanya'ya ziyaret gerçekleştirdi. Alman Hükümeti'nin İsrail'e askeri yardım kararını askıya alması sonrası düzenlenen bu ziyarette Katsav;antisemitik çevrelerden duyulan rahatsızlıkları dile getirdi ve Alman halkının daha duyarlı davranması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Katsav Almanya'da nabız yoklarken İsrail Yönetimi Arafat'a Noel yasağı getirdi.
Yasak , Filistin Lideri Arafat'ın Beytüllahim'deki H.Z. İsa'nın doğduğuna inanılan Milat Kilisesi'nde her sene yapılan Noel duasına katılmamasını öngörüyor.
Arafat Müslüman olmasına rağmen Filistin topraklarına döndüğü 1995 yılından beri Noel duasına katılmayı adet edinmiş durumda.
Arafat'ın İsrail tarafından geçen yıl aynı şekilde engellenmesi tüm dünyanın tepkisini çekmişti.
Bu yasak yukarıda da belirttiğimiz gibi İsrail Cumhurbaşkanı Katsav'ın Almanya ziyarete sırasında devreye sokuldu.
Alman meslektaşı Rau ve Başbakan Schröder ile ikili temasta bulunan Katsav'ın Filistinliler'e yönelik söylediği şu ifade ise oldukça manidardı:"Filistin'de doğan her bebek annesinden İsrail nefreti devralıyor"
Katsav'ın dile getirdiği bu söz ilginç olduğu kadar Filistin dramını ifade eden büyük bir itiraf aynı zamanda.
Bölgede kadın,çocuk,genç,ihtiyar demeden şiddetin boyutunu hergeçen gün artıran İsrail'in bu sözü iyi irdelemesi gerekiyor.
Mülteci kamplarını basan, direnişçilerin evlerini yakıp yıkan İsrail'in yetkililerinin ağzından çıkan bu sözleri uluslararası kamuoyunun da iyi değerlendirmesi gerekiyor.
Naziler tarafından işkenceye maruz bırakılan , ocaklarda yakılan yahudilerin Antisemitizmi (Yahudi karşıtlığı) frenlemek için düzenledikleri nabız turlarında daha rasyonel ve inandırıcı olabilmeleri için önce kendilerinin uyguladıkları şiddeti bitirmeleri gerekiyor.
Son yıllara doğru tırmanarak artan yahudi karşıtlığını İsrail'in iyi idrak etmesi gerekiyor.
Filistinliler'e uygulanan baskılar arttıkça Yahudiler kendilerine yönelik saldırılara da hazırlıklı olmak durumundalar.
Arafat'ın barış kapısı aralamaya çalıştığı bir ortamda İsrailliler'in bu kapıdan adım atması yerine Arafat'a yönelik yeni tecritlerin devreye sokulması İsrail'in gerçek niyetini ortaya koyuyor.
İsrail bölgede barış istemiyor ya da İsrail'e barış istettirilmiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.