Bizler, kültürümüz, örf ve geleneklerimiz, inancımız, ahlakımız, aile terbiyemiz gereği bize yapılan iyiliği asla unutmayız.
Düşeni kaldırır, yardıma ve desteğe ihtiyacı olana yardım elimizi uzatırız.
Aldığımız siyasi ahlak gereği, haksızlık nereden, kimden gelirse gelsin karşısında durur, ona baş kaldırırız.
Zalimin karşısında, mazlumun ve haksızlığa uğrayanın yanında yer alır ve gerekli desteği vermekten asla geri durmayız.
Bizi ziyaret edeni ziyaret ederiz. Bize gelene biz de gideriz.
Zor günümüzde yanımızda olanı asla unutmayız.
Onun da zor gününde yanında olmayı kendimize vicdani bir borç biliriz. Zira asgari nezaket sahibi olmak da bunu gerektirir.
Bir kahvenin kırk yıllık hatırı vardır sözü, Türk'ün nezaketinin ve ahlakının derinliğini gösterir.
Biz bunları yaparken karşılık da beklemeyiz. Çünkü aldığımız siyasi terbiyenin gereği, kendimize yakışanı yerine getirmek bizim boynumuzun borcudur.
Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'tan aldığımız siyasi terbiyenin özü; olduğumuz gibi görünmek, göründüğümüz gibi olmaktır.
Sözüyle eylemi aynı olmak, çelişmemektir.
Tribünlere başka konuşmak, pratikte başka hareket etmek, bizim siyasi ahlakımızla asla bağdaşmaz.
Bürokratik ve siyasi nezaket, mütekabiliyet çerçevesinde yerine getirilir.
Sizi ziyaret eden genel müdürse, siz de iade-i ziyareti genel müdür düzeyinde yaparsınız.
Sizi ziyaret eden bir partinin genel başkanı ise, siz de iade-i ziyareti genel başkan düzeyinde yaparsınız.
Zor gününüzde size destek veren kişi genel başkan düzeyinde ise siz de desteği aynı düzeyde gösterirsiniz. Aksi durumda, nezaketsizlik ve saygısızlık yapılmış olur.
Taşıdığınız siyasi ahlakın kalitesi, söz ile değil aldığınız aksiyonla ortaya çıkar.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın mahkemelik olduğu dava, aslında Türkiye'nin fikir ve ifade özgürlüğüdür. Hüseyin Baş'ın mahkeme süreci, Türk siyasetinin turnusolu olmuştur.
Bu mahkeme sürecinde birlik ve beraberliğin sağlanması, söylemle eylemin tutarlı olması noktasında siyasi aktörlerimizin hangilerinin samimi, hangilerinin sadece tribünlere oynadığı açık olmuştur.
Her seçmenin sevdiği, fikirlerini ve siyasi duruşunu takdir ettiği; ikinci partisi olmayı başardığı ve gençlerin, kendi gelecekleri olarak gördüğü BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı, Türk milleti bağrına basmıştır.
Türk halkı, Sayın Baş'ı Çağlayan adliyesindeki duruşmasında yalnız bırakmayarak sahip çıkmıştır. Türk milleti üzerine düşeni yerine getirmiştir. Hepsine gönülden teşekkür ediyoruz.
Seçmenin gösterdiği duyarlılığı, asıl göstermesi gerekenlerin göstermemesi, Türk milletinin gözünden kaçmamıştır.
Türk milleti yapılan iyiliği de yapılan nezaketsizliği de asla unutmaz.
Türk milletinin gözünden hiçbir şey kaçmaz. Gün gelir yapmadıklarınızdan dolayı önünüze öyle bir fatura koyar ki, hesabını asla veremezsiniz. Bu hususta kimsenin şüphesi olmasın.
Düşeni kaldırır, yardıma ve desteğe ihtiyacı olana yardım elimizi uzatırız.
Aldığımız siyasi ahlak gereği, haksızlık nereden, kimden gelirse gelsin karşısında durur, ona baş kaldırırız.
Zalimin karşısında, mazlumun ve haksızlığa uğrayanın yanında yer alır ve gerekli desteği vermekten asla geri durmayız.
Bizi ziyaret edeni ziyaret ederiz. Bize gelene biz de gideriz.
Zor günümüzde yanımızda olanı asla unutmayız.
Onun da zor gününde yanında olmayı kendimize vicdani bir borç biliriz. Zira asgari nezaket sahibi olmak da bunu gerektirir.
Bir kahvenin kırk yıllık hatırı vardır sözü, Türk'ün nezaketinin ve ahlakının derinliğini gösterir.
Biz bunları yaparken karşılık da beklemeyiz. Çünkü aldığımız siyasi terbiyenin gereği, kendimize yakışanı yerine getirmek bizim boynumuzun borcudur.
Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'tan aldığımız siyasi terbiyenin özü; olduğumuz gibi görünmek, göründüğümüz gibi olmaktır.
Sözüyle eylemi aynı olmak, çelişmemektir.
Tribünlere başka konuşmak, pratikte başka hareket etmek, bizim siyasi ahlakımızla asla bağdaşmaz.
Bürokratik ve siyasi nezaket, mütekabiliyet çerçevesinde yerine getirilir.
Sizi ziyaret eden genel müdürse, siz de iade-i ziyareti genel müdür düzeyinde yaparsınız.
Sizi ziyaret eden bir partinin genel başkanı ise, siz de iade-i ziyareti genel başkan düzeyinde yaparsınız.
Zor gününüzde size destek veren kişi genel başkan düzeyinde ise siz de desteği aynı düzeyde gösterirsiniz. Aksi durumda, nezaketsizlik ve saygısızlık yapılmış olur.
Taşıdığınız siyasi ahlakın kalitesi, söz ile değil aldığınız aksiyonla ortaya çıkar.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın mahkemelik olduğu dava, aslında Türkiye'nin fikir ve ifade özgürlüğüdür. Hüseyin Baş'ın mahkeme süreci, Türk siyasetinin turnusolu olmuştur.
Bu mahkeme sürecinde birlik ve beraberliğin sağlanması, söylemle eylemin tutarlı olması noktasında siyasi aktörlerimizin hangilerinin samimi, hangilerinin sadece tribünlere oynadığı açık olmuştur.
Her seçmenin sevdiği, fikirlerini ve siyasi duruşunu takdir ettiği; ikinci partisi olmayı başardığı ve gençlerin, kendi gelecekleri olarak gördüğü BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı, Türk milleti bağrına basmıştır.
Türk halkı, Sayın Baş'ı Çağlayan adliyesindeki duruşmasında yalnız bırakmayarak sahip çıkmıştır. Türk milleti üzerine düşeni yerine getirmiştir. Hepsine gönülden teşekkür ediyoruz.
Seçmenin gösterdiği duyarlılığı, asıl göstermesi gerekenlerin göstermemesi, Türk milletinin gözünden kaçmamıştır.
Türk milleti yapılan iyiliği de yapılan nezaketsizliği de asla unutmaz.
Türk milletinin gözünden hiçbir şey kaçmaz. Gün gelir yapmadıklarınızdan dolayı önünüze öyle bir fatura koyar ki, hesabını asla veremezsiniz. Bu hususta kimsenin şüphesi olmasın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Harun Kayacı / diğer yazıları
- BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, start verdi / 14.09.2025
- ‘Temel vatandaşlık geliri’ ya da MEM / 10.09.2025
- Siyasetin turnusolu, Hüseyin Baş / 07.09.2025
- Başka kapıdan besleniyorlar / 24.08.2025
- Değerli kardeşim… / 11.08.2025
- Komisyondakiler Türk milletine kulak vermeli / 10.08.2025
- Kim adına, ne karşılığında böyle bir yazı yazdınız? / 07.08.2025
- Kürt halkı azınlık değildir / 18.07.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı anlamak, devlete sahip çıkmaktır / 16.07.2025
- Beğenmiyorsanız gidersiniz / 13.07.2025
- ‘Temel vatandaşlık geliri’ ya da MEM / 10.09.2025
- Siyasetin turnusolu, Hüseyin Baş / 07.09.2025
- Başka kapıdan besleniyorlar / 24.08.2025
- Değerli kardeşim… / 11.08.2025
- Komisyondakiler Türk milletine kulak vermeli / 10.08.2025
- Kim adına, ne karşılığında böyle bir yazı yazdınız? / 07.08.2025
- Kürt halkı azınlık değildir / 18.07.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı anlamak, devlete sahip çıkmaktır / 16.07.2025
- Beğenmiyorsanız gidersiniz / 13.07.2025