"Bir musibet bin nasihatten iyidir" demiş atalarımız. Bu kaçıncı musibet ey AB kara sevdalıları, ey diyalog zebunları!Sevdanız batsın, zaten batacak ve sizi de batıracak. Ne olur insaf edin de etrafınızdaki insanların yakasını bırakın, bari onları felakete sürüklemeyin. Sevdaya tutulduğunuz AB ülkelerinin diyalog sevdasına bütün şirk sembollerini baş tacı ettiğiniz milletlerin yaptıklarının, yazdıklarının ve çizdiklerinin farkında mısınız?"İbrahim'de buluşalım" diye haçlı dünyasına çağrı yapanlar, şimdi topyekûn haçlıların son peygamber Hz. Muhammed Mustafa'ya karşı saldırıya geçmesi karşısında ne diyorsunuz, ne yapıyorsunuz? Sizin peygamberlerinizi es geçerek, ismini atlayarak onlarla "İbrahim'de buluşmanız" onların Hz. Muhammed düşmanlığında bir hafifleme, bir azalma meydana getirdi mi?AB'ye karşı olanları "mürteci" diye damgalayan hocaefendiler şimdi ne diyecekler merak ediyorum. Bin yıldır bu topraklarda Tevhid sancağını şerefle dalgalandırmış, bir hilal uğruna milyonlarca ciğer parçasını toprağa gömmüş olan bu aciz millet, bu izzeti, bu şerefi Hz. Muhammed Mustafa ile kazandığının farkındadır ve bilincindedir. Dolayısıyla, O aziz peygambere hakaret eden, içlerinde sakladıkları kin ve nefretleri söylediklerinden, dışa vurduklarından daha fazla olan milletlerle bu aziz milletin, diyalog'da, medeniyette buluşması mümkün değildir.Müslüman Türk milletinin canından aziz bildiği "Anam babam sana feda olsun" dediği son peygambere, saygısızlık ve hakarette yarışan milletlerde diyalog teklif edenler, onlara karşı hoşgörü teklif edenler, ortaya çıkan bu son durum karşısında utanıp sıkılmalıdırlar, kalemlerini kırmalıdırlar.Topyekûn Avrupa'nın, topyekûn haçlı dünyasının önderimiz, liderimiz, Peygamberimize hakarette, birbirleri ile yarıştıkları şu günler, AB sevdalılarının peşlerinden sürüklenenlerin, şu ya da bu yolla destek verenlerin akıllarını başlarına devşirecekleri günler olmalıdır.HaçlıSiyanist ittifakı, cennet vatanımızın yanı başına kadar gelip kardeşlerimizi bombaladılar, yurtları, yuvaları, camileri, kubbeleri, minareleri, tarumar ettiler; uyanmadınız, uslanmadınız, AB sevdanızdan, diyalog maceranızdan vazgeçmediniz. Bağdat'ta, Basra'da haçlı füzeleri uçuşurken, siz papazların eline güvercin verip uçurttunuz, haçlıların şehvetlerini örtmeye çalıştınız. İş geldi, peygamberimize hakarete dayandı. Ne olur artık, tövbe edin, istiğfar edin ve milleti aldatmaktan vazgeçin. Bu son musibetten ders çıkarın artık.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yalana vergi konulsa… / 05.05.2024
- Ümmete ürperti gerek / 04.05.2024
- Talancılar olmasaydı… / 03.05.2024
- Şair çeşmesi / 01.05.2024
- İnanalım mı? / 30.04.2024
- Oduncu baltası ile arıcı ise bal tası ile gelir / 28.04.2024
- Gazze’de katliam sonlandı mı? / 27.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Ümmete ürperti gerek / 04.05.2024
- Talancılar olmasaydı… / 03.05.2024
- Şair çeşmesi / 01.05.2024
- İnanalım mı? / 30.04.2024
- Oduncu baltası ile arıcı ise bal tası ile gelir / 28.04.2024
- Gazze’de katliam sonlandı mı? / 27.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024