Siyaset, hizmet etmektir

"Siyasinin görevi hizmet etmektir, edeceğini gerekçeleriyle ortaya koymaktır. Biz esasen 2015 seçimlerine hazırlığımızı yapıyoruz. O güne hep beraber hazırlanalım." Prof. Dr. Haydar BAŞ.Bugün meseleye, Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın işaret ettiği gibi görmeye gayret ederek bakmaya çalışacağım.Seçimlerden çıkar çıkmaz, daha sırtımızın teri soğumadan, "SEÇİM BİTTİ, SEÇİM VAR!.." diye seslenmiştim...Bugün, Haydar Hoca'nın işaret ettiği noktalara yoğunlaşırken herkesten BTP Genel Başkanı Sayın Baş'ın 03 Nisan 2014 günlü "SEÇİMLER" başlıklı yazılarını, birkaç arkadaşla üzerinde sohbet ederek okumalarını ısrarla rica edeceğim. Biz; "Baş, başa bağlı; baş da BAŞ'a bağlı" demiştik zaten! Baş nereye isterse ayakların oraya gideceğini de atalarımız öğretmiş!...Öğrendiklerimiz ve gördüklerimizden hareketle Sayın Genel Başkanın; "Biz esasen 2015 seçimlerine hazırlığımızı yapıyoruz. O güne hep beraber hazırlanalım" öğüdüne de vurgu yaparak, bir daha tekrarlayacağım; SEÇİM BİTTİ, SEÇİM VAR!...02 Nisan 2014 Çarşamba günü Kadırga TV'den canlı yayınlanan programda, bütün yorumcu arkadaşları dikkatle izledim.Nihâi yorumu ve tahlili de elbette BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Beğ yaptılar!Program esnasında, katılımcı BTP Genel Merkez Yetkilisi arkadaşların; sitemlerini, düşüncelerini dikkatle izledim. Yerel seçimlerde Partimizin adayı birisi olarak kendimi de ortaya koyduğumda; proje sahibi ile tatbikatçısı yani uygulayıcısı arasındaki bâriz farkı gördüm!Hepimizi ve Partimizi temsîlen seçimler sonucunda Haydar Hoca'nın muhabbet adamlığında, sevgi süvariliğinde, proje ve hizmet üretkenliğinde en ufak bir değişiklik ve seçim sonuçlarından dolayı en ufak bir öfke emâresi yoktu!O, Sevgi Süvarisi hâlâ; Doğu ve Güneydoğu'daki oy vermeyenlerin dışında, dağdaki eşkıyadan da vazgeçmeyeceğini; onları da iş-aş verip, sırtlarını giydirmeyi, karınlarını doyurmayı, hepsini Sosyal Devlet-Milli Devlet Projesi dahilinde rahat ettireceğini, buna hazırlandığını, plan ve projelerinin hazır olduğunu söylüyordu!"Benim kollarımın birinden Türk kanı, diğerinden Kürt kanı akar! Biz Hacı Bektaş tarafından Müslümanlıkla yoğrularak Türk Milleti olmuşuz" derken, vücut dilini de dikkatle izlediğim Sayın BAŞ'ın samîmiyeti, ekrandan taşıyordu!Sayın Genel Başkan'ın; "Demokrasilerde iktidar, eksiklerini muhalefetten tamamlarsa başarılı olur ve huzûru sağlar" cümlesi, okullarda hatta bütün partilerin siyaset kurslarında taraftarlarına ders olarak okutulması gereken bir devlet ve siyaset projesi idi...Son seçimlerde gördük ki muhalefet etmek; "Hoş geldiniz" hitâbına, "Hoş bulmadık" diye tepki vermek değilmiş! Muhalefet etmek; iktidarın yanlışını söylerken alternatif doğruyu da söylemek; yapmadığını söylerken yapması gerekeni de söylemekmiş!Haydar Hoca'nın "SEÇİMLER" başlıklı yazılı analizinden ve canlı TV programda işaret ettiklerinden anladım ki; biz milletle kavga için meydanlarda değiliz!Biz; Allah'ın nasip ettiği ve verdiği akıl ve zekâ ile millete ve dünya insanlığına projeleriyle hizmet iddiasında olan bir Önderin kadrosu içindeyiz!Biz; Proje Sahibi'nin, projelerini uygulamakta itimat ettiği, güvendiği, seçtiği kadrolarız! Dolayısıyla bizim, oy vermediler diye milletle kavga etmeye hakkımız yok! Hele hele; "Biz esasen 2015 seçimlerine hazırlığımızı yapıyoruz" diye hedefi gösteren Genel Başkanın bu sözlerinden sonra, 2015'te tekrar kapılarını çalacağımız, yüz yüze gelerek oy isteyeceğimiz milletle kavganın akıl kârı olmadığını, anladım ve şahsî öfkemden utandım!Ahmet Hamdi Kepekçi'nin; Hizmet Grubu A.Ş.'nin abartılan gücünü tesbitine aynen katıldım. Bütün güçleriyle destekledikleri MHP'ye katkılarının yüzdesini söylediler, -aynen katılmanın yanında- Hizmet Grubu A.Ş. Ceosu'nun memleketi Erzurum'daki seçim sonuçlarına bakıldığında da güçlerinin ne olup ne olmadığı, net olarak belli oldu diyebilirim!Mehmet Emin Koç'un; Hz. Peygamber (s.a.v.)'in Peygamberliğinden önce bütün müşriklerce emîn olarak bilinmesi, seyahate çıkacaklarında kıymetli eşyalarını O'na emanet etmelerine rağmen, Dîne davete başladığında aynı kişilerin O'nu öldürmeğe karar verebildiklerini anlatarak verdiği örnek muhteşemdi! Bu örnek de bize; zafere kolay ulaşılamayacağını ama zaferin imkânsız olmadığını anlatıyordu..."Her şeyin bir şekli var, her derdin bir ilâcı...Türlü türlü yemişler verir dünya ağacı.Zafer çetin! İlim güç! Bozgun kötü, aşk acı!Halbuki bahtıyarlık, belirsizdir ve tektir." "OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...