Sokak paranoyaları!

Anne; sokağa çıkmak isteyen, mahallenin delikanlılarından olan oğluna sesleniyor:? Oğlum! Çıkma artık şu lânet sokağa! Kim kime, dum duma! Allah korusun kör bir kurşun denk gelir!Bir başka yerde bir baba, sesleniyor çocuğuna kızarak:? Çıkma Kızım artık! Çıkma şu lânet balkona! Balkondan ne göreceksin? Ama lanet kör kurşun görüyor balkona çıkanları!Benzer uyarılar, benzer sokağa çıkma yasakları ve dışarda kopan kıyametten hiç kimsenin haberi yok!Herhangi bir olay sonrası, semt sakinlerinin olayla ilgili verebildikleri bilgi; "Bir şey görmedim, duymadım! Evde dizi seyrediyordum!"Hükümet emriyle başlatılan sokağa çıkma yasağına ilaveten ana?babaların sokağa, balkona çıkma yasakları ve evde televizyon izlerken kör bir kurşunun canını aldığı 18 yaşındaki kız çocuğu!...Dere ıs'sız, tilki beğ! Bundan birkaç yıl önce; Uzakdoğu ülkelerinden birinde, hırsızdan kaçan bir polisin zavallı hali paylaşılmıştı! Seyredenler gülerek paylaşırken; "Amaç değil araçtır! Gereken durakta inilecek tramvaydır!" tarifli demokrasi sayesinde korkarım bizim polisimizi de aynı akîbet bekliyor diye endişelerimi dillendirmiştim ve beni komplo teorisyeni diye suçlamışlardı!Keşke o kadarla kalsaydı!Suçludan kaçan, suçluya görünmemek için sokak değişen polisimiz yetmez gibi; Bölücü İleri Demokratik Açılım, Genelkurmay Başkanı'nı "Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek"le suçladı!İleri Demokrat Bölücü pajvandlar, bir askeri birlikteki Bayrağı indirdiler! Oysa;"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır!" duygularıyla büyüyüp büyütmüştük biz!Lİyâkat, Üstün Hizmet, Üstün Cesaret Madalyaları rekortmeni M. Levent GÖKTAŞ, silahlı terör örgütü mensubu olmakla suçlandığında; "Etmeyin! Yarın bu millet evlatlarından yeni kahramanlar çıkmasına mani olursunuz! Yapmayın!" diye yırtındım!Ki o M. Levent GÖKTAŞ ki düşmanın merdinden, cephede selam alan bir yiğitti! Vatikan'la, Pentagon'la, Haçlı dünyasıyla girilen; "Dinler Arası Diyalog", "Medeniyetler Arası İttifak" organizelerinin başladığı andan itibaren; Prof. Dr. Haydar BAŞ Hoca olmak kaydıyla sağcı?solcu, milliyetçi?ulusalcı ve milli akla uyan birkaç kişi, ha bire uyardılar, ha bire uyardık ama "Gerekirse milyar harcayın, bir lira kazanmayın! Hakim satın alın, savcı satın alın!" fetvalarına; "Gerekirse ölüleri mezardan çıkarın oyunu kullandırın!" fetvalarına İleri Demokrasi'nin ihtiyacı(!) yüzünden itibar edilerek, Devletin bütün kurumlarının örümcek ağı gibi sarılıp sarmalanmasına göz yumuldu, izin verildi ve Dersaneler pastasının paylaşımında çıkan çekişmelerle; "Haşhaşî, Paralel yapı, Paralel Devlet, Vatan?Millet hâini" yaftaları, adamların boyunlarına asıldı! Sıfatlar doğruydu, suçlamalar azdı ama söyleyen de en az o paralel yapı kadar suçluydu, hatta suç ortağıydı!On beş gün önce; "Paralel Yapı"dan suçlamasıyla Bingöl'e Sürülen ve İleri Demokrat Açılımcı'larca şehit edilen; Atıf Şahin ve Hüseyin Hatipoğlu rahmetlilerin hesabını kimden soracağız?Kamuoyu da, ben de, Emniyet Müdürü'ne saldıran teröristlerin dördünün hemen itlaf edildiğini biliyoruz ama komplo teorisyenlerinin en insafsızlarının; "Önce Paralel Yapı mensubu diye Bingöl'e sürülüp, sonra susturuldu!" teorilerine, bir cevabımız var mı?Oy veren?vermeyen, mensup olduğu partiden olan?olmayan herkese, bütün vatandaşlara eşit ve âdil mesafede olması gereken Cumhurbaşkanlığı Makamı'nda oturan Uzun Adam'ın, hâlâ AKP Genel başkanı ve Yürütmenin Başı Başbakan gibi konuşmasını, nasıl algılayıp, nasıl anlatacağız?"Davutoğlu, gerçekten başbakan mı?" sorusunun, inandırıcı bir cevabı var mı? Yoksa; Demokrasi eşittir Açılım; İleri Demokrasi eşittir suyun ortasında at değiştirme midir?"Devlet, gerekirse şeytanla da görüşür!" sahiplenmesi ile Devlet denilince akla gelen tek isim Hakan FİDAN'ın özel uygulamasıyla İmralı'da ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkûm bir bebek katiliyle gerçekleşen özel görüşmeleri, nasıl algılayıp, anlatacağız?Beğler!Bırakın Devlet'i, mahalle bakkalı bile bu zihniyetle yürütülemez Vallahi!Mahalle bakkalında müşteri velinîmettir! Demokrasilerde her vatandaş, siyâsilerin işverenidir! İlk bakışta görülmeyen ama Mahalle Bakkalı ile Başbakan arasındaki fark böylesine uçurumcadır!"Devlet yönetmek, mahalle bakkalı yönetmeğe benzemez!" derken aslında Uzun Adam, bilmeden doğruyu söylüyordu! Elbette benzemez! Mahalle bakkalı veresiye vermezse mahalleli mağdur olur ama eğer vatandaş oy vermezse siyasiler, yok olur!Devlet?i Ebed?Müddet inançlı bir Türk Milliyetçisi ve Türk Milletçisi olarak; Devletin bekası için yanlışları saymakla bitmeyecek kadar olmasına rağmen; yönetimdekileri Kutadgu Bilig'den esinlenerek uyarmak aslî görevimizdir:I ? Yasalarınıza uyarız ama âdil olursa!II ? Verilerimizi öderiz ama paramızın değerini düşürmezseniz!III ? Dostunuzu dost, düşmanınızı düşman belleriz ama can ve mal güvenliğimizi sağlarsanız!Beğler!Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti Vatandaşları olarak sizden istediğimiz ve beklediğimiz, toplam üç madde! Bu üç millet isteğini uygulayarak ya Devleti yönetmeğe devam edersiniz, ya da ilk sandıkta sesine kulak vermediğiniz millet, sizi kulaklarınızdan yakalar!Beğler!Biz bu Cumhuriyeti, Devleti, Vatanı, Bayrağı, sokakta bulmadık! Üç?beş şımarık sokak serserisine de teslîm etmeyiz! Demedi, demeyin! Milletin öfkeli homurtularını, diş gıcırtılarını duymuyor musunuz?"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...