Bir varmış bir yokmuş, diye başlar masallar, hikâyeler. Kulak aşinalığından bu cümlenin anlamını hep erteleriz. Oysaki ne kadar anlamlı bir cümle!Var olan her şeyin, yok olacağını vurgulayan bu cümle, bana hep Dede Korkutları ve anne ninnilerini hatırlatıyor. Böyle anlamlı cümlelerle başlayan hikâyelerin içeriğine girsek, kim bilir nelerle karşılaşırız.Dede Korkut hikâyeleri, Türk boylarının ve beylerinin, dönem içerisindeki verdiği mücadele ve misyonlarını destanlaştırarak halka anlatır. Her hikâyede birçok mesaj vardır. Doğruluk, dürüstlük, cesaret, sabır, yılmamak, gibi konuları ele alırken, halkın, nasıl bir inanış ve yaşayış biçimi olduğunu da sergiler. Mesela, toplumda kadının yeri, önemi ve söz sahipliliği ya da farklı inanç ve kültüre sahip insanlara karşı gösterilen saygı ve tutum, inancın sağladığı güç, bu güçle elde edilen kahramanlıklar ve tüm bu değerlere karşı gösterilen samimiyet, hikâyelerin temasını oluşturur.Böylesine asil boylardan ve beyliklerden gelen biz Türklerin, yakın geçmişine baktığımızda dahi bu tabloyla karşılaşmak mümkündür.Hacı Bektaş Veliler, Ahmet Yeseviler, Yunus Emreler, Mevlanalar? Her sözleri barışa dair, her fiilleri insanlık içindir. Verdikleri her mesajda insanlığın kurtuluşunu sağlamak, toplumsal refaha ulaşmak ve saygı-sevgi çerçevesini koruyarak bunları olanaklaştırmayı savunurlar. Bu savunma sistemiyle, gerek aynı ırk ve inanıştan olsun, gerekse farklı ırk ve inanışa sahip olsun, her insanın malı, canı ve namusu kutsal sayılır.Bırakın insanlığı, hatta hayvanlar ve bitkilere dahi zarar vermemek üzerine nasihat ve mesajlar verilir.Böylesine asil bir geçmişi olan biz Türklerin, daha yakın tarihine baktığımızda, ulu önder Atatürk'ün "Ne mutlu türküm diyene" sözüyle kucakladığı tüm insanlık ve bu anlayışla "yurtta sulh, cihan da sulh" diyerek verdiği barışçıl ve insancıl mesajlar dahi bu tabloya örnek sayılır.Böylesine bir inanış ve kültürle yoğrulan bir millet, hiçbir ırka ve dine zarar vermez, veremez.Türklük öylesine bir medeniyettir ki, Ehl-i Beyt nefesiyle mayalanmış, insanlık için mücadele vermiş, her dönemde halka hizmeti, hakka hizmet olarak görmüş, bir zenginliktir.Türklük; İslam'ın kültürleşmiş halini, insanlığın kıymetleşmiş tablosunu sergiler.Kadın, çocuk ve yaşlılar başta olmak üzere, tüm insanlık, hem kültürel normlarla, hem de inançsal değerlerle mukaddes görülür.Şimdilerde bazı devlet adamlarının, sözüm ona hoşgörü gösterircesine, kabul ettiği sözde Ermeni soykırımını kabul edercesine verdiği tavırlar, bu tarihin evlatlarının sergileyeceği tavır değildir.Bu denli zengin bir kültüre sahip olan Türk İslam-medeniyetini, böyle çirkin iftira ve oyunlarla muhatap etmek dahi tarihimize yapılmış büyük bir saygısızlıktır.Çünkü Türk milletinin evlatları daha çocukken dinledikleri Dede Korkut hikâyeleriyle; saygı, sevgi ve insana olan kıymeti mukaddes kılmıştır.Oğuz boylarından, Türk beyliklerinden gelmeyenler, bu hikâyeleri dinlemedikleri için, bu değerlerden bihaber kalmış, bu kültürün kıymetini anlayamamışlardır. Türk milletinin soykırım yaptığını idea edenler, geçmişte Türk milletine mezalim (Ermeni, Rum ve Yunan mezalimi gibi) uygulayanlardır. Bu nedenle de hainliği, hoşgörü ve saygı şemsiyesinin altına alıp, sözüm ona tarihte duyarlılık taslamaktadır. Bu hainler şunu iyi bilsinler ki İslam'ı Ehli-Beyt yoluyla kabul etmiş olan bu millet tarihte hiç kimseye ne bilerek ne de bilmeyerek, ne isteyerek ne de istemeyerek soykırım uygulamamıştır. Ey Türk milleti, bizler, tarihin hiçbir sahnesinde, hiçbir millete ve inanca zulmetmedik! Bizler, "gök kubbe çadırım, güneş bayrağım" diyerek, tüm insanlığı kuşatan bir zihniyetin, Oğuz Kağan'ın, Metehan'ın, Ahmet Yesevi'nin, Hacı Bektaş Veli'nin soyundan gelmiş M. Kemallerle kurtuluş mücadelesi vermiş, şimdilerde ise, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le dünyaya kurtuluş reçetesi yazmış insanların evlatlarıyız.Yazıma Yunus Emre'nin bir sözüyle son vermek istiyorum; "Yaratılanı severim, Yaratandan ötürü." Vesselam?
Behiye Alioğlu / diğer yazıları
- Egoist miyiz? / 04.07.2019
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016