SSK hastanelerinin devri sağlık harcamasını patlattı

SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin sonuçlarını araştıran Türk-İş, devir işleminin sağlık harcamalarını artırdığını ortaya koydu. SSK'nın 335 trilyon olan sağlık harcaması 926 trilyona fırladı.

Türk-İş, "SSK Hastanelerinin devri ve sonuçları, 6 aylık uygulamaya ilişkin gözlem raporu" hazırladı. Rapora göre, sağlık tesislerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmeden önce Ocak 2005'te aylık 335 trilyon 900 milyar olan SSK'nın sağlık harcamaları devirden sonra, sağlık hizmetlerinin tümünü satın almaya başlanmasından itibaren, Mart 2005'te faturalı ödemede yapıldığından yüzde 160 oranında artarak 926 trilyon 400 milyar liraya yükseldi. Nisan ayında Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelere herhangi bir ödeme yapılmadığından Kurumun sağlık harcaması 375 trilyon 600 milyar lira olarak gerçekleşti. Avans niteliğinde ödeme yapıldığında mayıs ayında kurumun sağlık harcaması 868 trilyon 200 milyar lira, haziranda 573 trilyon 500 milyar lira, ağustosta ise 743 trilyon 400 milyar lira olarak gerçekleşti.Kurumun sağlık tesislerinin, Sağlık Bakanlığı'na devrinden sonraki 6 aylık sürenin bir ayında fatura karşılığı, diğer aylarda ise avans niteliğinde ödeme yapıldığı kaydedildi. Kurumun sağlık giderlerinin 6 aylık uygulama döneminde 4.5 katrilyon lirayı aştığı belirtilen raporda, 5 aylık süreye ait faturaların gönderilmesi durumunda 6 aylık sağlık harcamaları tutarının büyük ölçüde artacağına işaret edildi.

Ek yük 4 katrilyonun üstüne çıkacakSağlık hizmeti sunumundaki hiçbir sorun çözüme kavuşturulmamasına karşın, SSK'nın sağlık harcamalarındaki artışa bağlı olarak Kurumun açıklarının giderek artmasına neden olacağı belirtilerek, "Yapılan hesaplamalara göre SSK'ya sadece sağlık harcamalarından dolayı gelecek ek yük 4 katrilyon liranın üstüne çıkacaktır" denildi.  Türk-İş'in bölge ve il temsilcileriyle bağlı sendikal örgütlerin uygulamanın ilk yarısında yaptıkları gözlemlere dayalı tespitler sonucu gerek sağlık hizmetlerine ulaşmada, gerekse muayene ve tedavi sırasında yaşanan sorunların giderilemediği gibi bazı sorunların daha da ağırlaştığı, ortaya yeni sorunların çıktığı ve sigortalıların emeklilerin bunların hak sahibi durumundaki aile fertleriyle dul ve yetimlerin mağduriyetlerinin arttığı belirlendi. Türk-İş'in raporunda çalışan ve emekliler açısından ortaya çıkan mağduriyetler şöyle sıralandı: "SSK'dan devralınan dispanser ve sağlık istasyonlarının kapatılması, telefonla randevu sisteminin kaldırılması sonucu, polikliniklerde büyük yığılmalar oluşmakta, hastalar çok uzun süre poliklinik önlerinde beklemektedir. Bazı hastalar ise muayene olamadan dönmek zorunda kalmaktadır. Laboratuar hizmetleri yetersiz kaldığından hastaların tetkiklerini yaptırmaları bir haftayı geçmektedir. Özellikle ileri tetkiklerde çok ileri tarihlere gün verilmektedir.  Yatarak tedaviler için bazı branşlarda hastalara altı ayı aşan sürelerde gün verilmektedir. Ağız ve diş sağlığına ilişkin tedaviler için altı ayı aşan sürelere gün verilmektedir.  Bazı hastaneler tarafından ameliyat sırasında kullanılacak ilaç ve tıbbi malzemeler hasta sahiplerine aldırıldığından, özellikle acil vakalarda önemli sıkıntılar yaşanmaktadır. Birinci basamaktan ikinci basamağa, ikinci basamaktan üçüncü basamağa sevklerde büyük sıkıntılar yaşanmaktadır.  Özellikle ilçelerden illere yapılan sevklerde sigortalı hastaların yol ve zaruri masrafları ödenmemektedir. Yol giderlerini karşılayamayacak durumda olan hastalar tedavilerini yaptıramamaktadır. İlaçların temininde çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Sürekli kullanılması gereken ilaçların temini zamanında yapılamadığından, hastalar ilaç kullanımına ara vermek zorunda kalmaktadırlar. Sigortalı hastaların acil başvurularında, Kurum uygulamalarını bilmeyen bazı hastanelerde bu hastalardan ücret talep edilmektedir. Sağlık Bakanlığı'na bağlı pek çok hastanede SSK'lara ikinci sınıf vatandaş gibi davranılmasına ısrarla devam edilmektedir. Hekimin gerekli görmesine karşın, sosyal sigorta mevzuatı yeterince bilinmediği için hasta refakatçiden ücret alınmaktadır.