ABD her geçen gün daha fazla Suriye krizine müdahil oluyor farkında mısınız?
Obama Fas’taki Suriye’nin Dostları Grubu toplantısı öncesinde Suriye Ulusal Koalisyonu’nu Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanıdıklarını açıkladı.
ABD Başkanı, “Muhalefet koalisyonunun artık yeterince kapsayıcı olduğuna ve Suriye halkını yansıtabilecek temsil niteliğine haiz olduğuna kanaat getirerek bu kararı aldık” dedi.
ABD’ye göre Suriyeli isyancılar neden daha önce yeterince kapsayıcı olamamışlardı?
Çünkü başlarında bir Hıristiyan yoktu.
Gerçi imza attıkları saldırılarda vahşet üst düzeydeydi ama başlarında ABD’den icazetli bir Hıristiyan olmadığı için “yeterince kapsayıcı” olamamışlardı.
Suriye Ulusal Koalisyonu’nu ilk tanıyan Batı ülkesi Fransa oldu. Fransa’yı İngiltere, Türkiye ve Körfez ülkeleri takip etti.
Buradan anlaşılıyor ki ABD ve diğer ülkeler için –maalesef aralarında Türkiye de var- çocuklara bile cinayet işleten isyancıların sergiledikleri vahşetin hiç ama hiç önemi yok. Onlar için önemli olan isyancıların yönetilebilir olmalarıdır.
Diğer ülkelerin Suriye Ulusal Koalisyonu’nu tanımasına çok fazla tepki göstermeyen Rusya, ABD’nin son kararına çok sert tepki gösterdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, ABD’nin Koalisyon’u meşru temsilci olarak tanıma kararını anlaşmaların ihlâli şeklinde yorumladı ve bu anlaşmaların 40 binden fazla kişinin öldürüldüğü çatışmaların tüm taraflarını kapsayan bir Suriye diyalogu başlattığını da sözlerine ekledi.
ABD en azından göz önünde Suriye’deki isyancılara silah desteği vermediğini söylüyor. Son kararına rağmen ABD’nin isyancılara resmen silah vermeme politikasını sürdüreceği tahmin ediliyor.
ABD, Rusya korkusundan olsa gerek isyancılara silah vermediğini iddia etse de aralarında İngiltere, Türkiye, Katar ve Fransa’nın da bulunduğu ülkeler, Suriye’deki isyancılara askeri eğitim ve hava ile deniz gücü desteği için plan geliştirdiği iddia edildi.
Bu gelişmelere ABD’nin 8 bin askeri personel ile birlikte Suriye açıklarına Eisenhower Uçak Gemisi’ni göndermesini ve Fransa’nın uçak gemisinin de yakında orada olacak olmasını eklediğinizde Suriye konusunda bazı radikal adımlar atılmak üzere olduğu anlaşılıyor.
Rusya’ya rağmen Suriye’ye bir askeri müdahale olabilir mi?
Bana göre Rusya’ya rağmen böyle bir müdahale olmaz, ama Rusya pekala ikna edilebilir.
Geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un Rusya’ya Suriye konusunda yeni bir plan sunduğu biliniyor.
Nihayetinde Rusya Türkiye’nin aksine çıkarlarını düşünen bir ülke.
Esad’ın kalmasından çok gitmesi Rusya’nın işine geldiğinde Esad’ın arkasındaki desteğini o an çekecektir Rusya.
Suriye’deki krizin nasıl seyredeceğini tahmin etmek oldukça güç.
Esad kalabilir de gidebilir de… Suriye bir iç savaşa sürüklenip, parçalanabilir de. Bunun ne zaman olacağını gelişmeler ortaya koyacak.
Ama Türkiye’nin bu süreçten zarar gördüğü ihtimalden öte kesin bir gerçek.
Esad kalsa da Türkiye zararda gitse de…
Esad kalsa yaptıklarından sonra Türkiye’nin Suriye’yle eski ilişkilerini sağlaması neredeyse imkânsız.
Esad gitse, Suriye’deki iç savaş ve bölünme en fazla Türkiye’yi vuracak.
Obama Fas’taki Suriye’nin Dostları Grubu toplantısı öncesinde Suriye Ulusal Koalisyonu’nu Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanıdıklarını açıkladı.
ABD Başkanı, “Muhalefet koalisyonunun artık yeterince kapsayıcı olduğuna ve Suriye halkını yansıtabilecek temsil niteliğine haiz olduğuna kanaat getirerek bu kararı aldık” dedi.
ABD’ye göre Suriyeli isyancılar neden daha önce yeterince kapsayıcı olamamışlardı?
Çünkü başlarında bir Hıristiyan yoktu.
Gerçi imza attıkları saldırılarda vahşet üst düzeydeydi ama başlarında ABD’den icazetli bir Hıristiyan olmadığı için “yeterince kapsayıcı” olamamışlardı.
Suriye Ulusal Koalisyonu’nu ilk tanıyan Batı ülkesi Fransa oldu. Fransa’yı İngiltere, Türkiye ve Körfez ülkeleri takip etti.
Buradan anlaşılıyor ki ABD ve diğer ülkeler için –maalesef aralarında Türkiye de var- çocuklara bile cinayet işleten isyancıların sergiledikleri vahşetin hiç ama hiç önemi yok. Onlar için önemli olan isyancıların yönetilebilir olmalarıdır.
Diğer ülkelerin Suriye Ulusal Koalisyonu’nu tanımasına çok fazla tepki göstermeyen Rusya, ABD’nin son kararına çok sert tepki gösterdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, ABD’nin Koalisyon’u meşru temsilci olarak tanıma kararını anlaşmaların ihlâli şeklinde yorumladı ve bu anlaşmaların 40 binden fazla kişinin öldürüldüğü çatışmaların tüm taraflarını kapsayan bir Suriye diyalogu başlattığını da sözlerine ekledi.
ABD en azından göz önünde Suriye’deki isyancılara silah desteği vermediğini söylüyor. Son kararına rağmen ABD’nin isyancılara resmen silah vermeme politikasını sürdüreceği tahmin ediliyor.
ABD, Rusya korkusundan olsa gerek isyancılara silah vermediğini iddia etse de aralarında İngiltere, Türkiye, Katar ve Fransa’nın da bulunduğu ülkeler, Suriye’deki isyancılara askeri eğitim ve hava ile deniz gücü desteği için plan geliştirdiği iddia edildi.
Bu gelişmelere ABD’nin 8 bin askeri personel ile birlikte Suriye açıklarına Eisenhower Uçak Gemisi’ni göndermesini ve Fransa’nın uçak gemisinin de yakında orada olacak olmasını eklediğinizde Suriye konusunda bazı radikal adımlar atılmak üzere olduğu anlaşılıyor.
Rusya’ya rağmen Suriye’ye bir askeri müdahale olabilir mi?
Bana göre Rusya’ya rağmen böyle bir müdahale olmaz, ama Rusya pekala ikna edilebilir.
Geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un Rusya’ya Suriye konusunda yeni bir plan sunduğu biliniyor.
Nihayetinde Rusya Türkiye’nin aksine çıkarlarını düşünen bir ülke.
Esad’ın kalmasından çok gitmesi Rusya’nın işine geldiğinde Esad’ın arkasındaki desteğini o an çekecektir Rusya.
Suriye’deki krizin nasıl seyredeceğini tahmin etmek oldukça güç.
Esad kalabilir de gidebilir de… Suriye bir iç savaşa sürüklenip, parçalanabilir de. Bunun ne zaman olacağını gelişmeler ortaya koyacak.
Ama Türkiye’nin bu süreçten zarar gördüğü ihtimalden öte kesin bir gerçek.
Esad kalsa da Türkiye zararda gitse de…
Esad kalsa yaptıklarından sonra Türkiye’nin Suriye’yle eski ilişkilerini sağlaması neredeyse imkânsız.
Esad gitse, Suriye’deki iç savaş ve bölünme en fazla Türkiye’yi vuracak.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023