"Ermeni Soykırımı İddialarını Red ve Ulusal Bağımsızlık Mitingi"nin yankıları daha çok konuşulacak. Miting yalnız manevi şahsıyla değil; aynı zamanda tarihi süreç içindeki rolüyle de konuşulacak.
Mitingi anlatanlar değişik isimler kullanıyor; kimine göre İstanbul'da yapılan miting bir "Bayrak Mitingi"ydi; Abide-i Hürriyet meydanında toplanan 300 bin insan, elindeki bayraklarla uçsuz bucaksız bir gelincik manzarasını andırıyordu. 7'den 70'e bu aziz milletin evlatları ellerindeki ayyıldızlı Türk bayraklarını dalgalandırıyorlardı. Gönüllerin ritmine göre dalgalanıyordu; akıllarının istikametinde dalgalanıyordu bayraklar.
"Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak" diye sessizce haykırıyorlardı.
Kimine göre bir "Bağımsızlık Mitingi"ydi.
Ülkemiz her geçen gün bağımlı hale gelmekte, getirilmektedir. Fiili bağımsızlıktan daha acı olan ise; insanların ruh dünyalarında, fikir dünyalarında, ideal ve düşünce ufuklarında bağımlı hale gelmeleridir. Globalleşmenin uyutucu, uyuşturucu havasını teneffüs edenler, bağımsızlık düşüncesinden adım adım uzaklaşmakta. Batı dünyasının, emperyalist emellerini gerçekleştirmek için, kendi kültürünü, dışındaki ülkelere transfer etme eylemi olan globalleşme, maalesef ama maalesef, ülke insanımızı işgale doğru gitmektedir. Bunu bir adım ilerisi ise ülkemizin fiili işgali olacak ki, bu tehlikeye karşı yüzbinler "bu vatan bizimdir, bizim kalacak" şeklinde haykırmıştır.
Kimine göre bir "Çağlayan Mitingi"ydi, insanlar çağlamıştı. Bedbin olanlar, ümitsizliğe kapılanlar; bu millete, devlete, bayrağa, sancağa hizmet edecek Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i görmüşlerdi. Onun etrafında kenetlenen milleti görmüşlerdi, millet, kendi kendi ile tanışma fırsatı bulmuştu. Çağlayan Meydanında toplanan 300 bin insan adeta çağlamıştı.
Kimine göre bir "Milli Şahlanış Mitingi"ydi bu. Atatürk tarafından başlatılan Kuvayı Milliye hareketinin günümüzdeki izdüşümüydü bu. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız tarafından yakılan yenide Kuvayı Milliye meşalesinin elden ele gönülden gönüle yayılmasıydı.
Miting hakkında söylenecek daha nice güzellikler mevcut. Mitingin kıymetini ise, daha çok tarihi yazanlar takdir edeceklerdir.
Haydi rastgele.
Mitingi anlatanlar değişik isimler kullanıyor; kimine göre İstanbul'da yapılan miting bir "Bayrak Mitingi"ydi; Abide-i Hürriyet meydanında toplanan 300 bin insan, elindeki bayraklarla uçsuz bucaksız bir gelincik manzarasını andırıyordu. 7'den 70'e bu aziz milletin evlatları ellerindeki ayyıldızlı Türk bayraklarını dalgalandırıyorlardı. Gönüllerin ritmine göre dalgalanıyordu; akıllarının istikametinde dalgalanıyordu bayraklar.
"Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak" diye sessizce haykırıyorlardı.
Kimine göre bir "Bağımsızlık Mitingi"ydi.
Ülkemiz her geçen gün bağımlı hale gelmekte, getirilmektedir. Fiili bağımsızlıktan daha acı olan ise; insanların ruh dünyalarında, fikir dünyalarında, ideal ve düşünce ufuklarında bağımlı hale gelmeleridir. Globalleşmenin uyutucu, uyuşturucu havasını teneffüs edenler, bağımsızlık düşüncesinden adım adım uzaklaşmakta. Batı dünyasının, emperyalist emellerini gerçekleştirmek için, kendi kültürünü, dışındaki ülkelere transfer etme eylemi olan globalleşme, maalesef ama maalesef, ülke insanımızı işgale doğru gitmektedir. Bunu bir adım ilerisi ise ülkemizin fiili işgali olacak ki, bu tehlikeye karşı yüzbinler "bu vatan bizimdir, bizim kalacak" şeklinde haykırmıştır.
Kimine göre bir "Çağlayan Mitingi"ydi, insanlar çağlamıştı. Bedbin olanlar, ümitsizliğe kapılanlar; bu millete, devlete, bayrağa, sancağa hizmet edecek Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i görmüşlerdi. Onun etrafında kenetlenen milleti görmüşlerdi, millet, kendi kendi ile tanışma fırsatı bulmuştu. Çağlayan Meydanında toplanan 300 bin insan adeta çağlamıştı.
Kimine göre bir "Milli Şahlanış Mitingi"ydi bu. Atatürk tarafından başlatılan Kuvayı Milliye hareketinin günümüzdeki izdüşümüydü bu. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız tarafından yakılan yenide Kuvayı Milliye meşalesinin elden ele gönülden gönüle yayılmasıydı.
Miting hakkında söylenecek daha nice güzellikler mevcut. Mitingin kıymetini ise, daha çok tarihi yazanlar takdir edeceklerdir.
Haydi rastgele.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Ahrazlık töreye sığar mı? / 19.07.2025
- Milletin adı belli: Türk milleti / 17.07.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: Milletin adamı, insanlığın kazanımı / 16.07.2025
- Barış mı, pazarlık mı? / 14.07.2025
- Cumhurbaşkanına hakaret, anayasanın temel niteliklerine saldırı ve terörsüz Türkiye / 13.07.2025
- Abdullah Öcalan’ın videolu açıklaması: Barış mı, pazarlık mı? / 12.07.2025
- Emekliler baş tacıdır, hakkı teslim edilmeli! / 06.07.2025
- Kerbelâ ruhu bizi diriltecek olandır / 05.07.2025
- Kemer sıkılıyor, emekli boğuluyor / 28.06.2025
- Karşılıklı kapasite testi / 25.06.2025
- Milletin adı belli: Türk milleti / 17.07.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: Milletin adamı, insanlığın kazanımı / 16.07.2025
- Barış mı, pazarlık mı? / 14.07.2025
- Cumhurbaşkanına hakaret, anayasanın temel niteliklerine saldırı ve terörsüz Türkiye / 13.07.2025
- Abdullah Öcalan’ın videolu açıklaması: Barış mı, pazarlık mı? / 12.07.2025
- Emekliler baş tacıdır, hakkı teslim edilmeli! / 06.07.2025
- Kerbelâ ruhu bizi diriltecek olandır / 05.07.2025
- Kemer sıkılıyor, emekli boğuluyor / 28.06.2025
- Karşılıklı kapasite testi / 25.06.2025