Uluslararası tezgahların sonunda desteksiz bırakılarak yoksullaştırılan Türk çiftçisi, üretimden uzaklaşınca, Türkiye ihraç ettiği birçok tarım ürününü ithal etmeye başladı. Bu durum zengin olan ABD ve AB çiftçisini daha da zengin ediyor
Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, Türkiye'de son yıllarda tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğini, bunun en büyük nedeninin ise tarım ürünleri ithalatı olduğunu savundu. 2000 yılında 3.7 milyar dolarlık tarım ürünü satışına karşılık 4.4milyar dolarlık dış alım yapan Türkiye'nin artık kendisini dahi zor besleyen bir ülke haline geldiğini kaydeden Yağanoğlu, "Türk köylüsü ve çiftçisi giderek fakirleşirken, biz ABD ve AB çiftçisini zenginleştiriyoruz. Buna rağmen, AB ülkelerinde tarım kesiminin nüfusa oranı yüzde 5 ile 10 arasındadır. Bizde ise köylünün ve çiftçinin genel nüfusa oranı yüzde 45'tir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise bu oran yüzde 72 civarındadır" dedi. Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, Türkiye'nin tarımsal ürünleri ithal eden bir ülke konumuna düşmesinin en kötü sonucunun hayvancılıkta yaşandığını söyledi. Yağanoğlu, özellikle hayvansal ürün ithalatının, ülkede tarım ve hayvancılığı bitirme noktasına getirdiğini ifade etti.
IMF ve Dünya Bankası'nın kredi karşılığında iktidardaki hükümetlere uygulattığı ekonomik programlar, Türk tarımını bitme noktasına getirdi. Türk tarımı kritik bir döneme girerken, Türk çiftçisi de fakirleşti. Bu arada sübvansiyonları giderek kısıtlanan Türk çiftçisinin üretimden uzaklaşması ve Türkiye'nin tarım ürünü ithal etmesi, zengin olan ABD ve AB çiftçisi daha da zenginleştirdi. Atatürk Üniversitesi (A.Ü) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, 1992 yılında, 102'si Nobel ödülü sahibi, 160 bilim adamının yayınladığı, "İnsanlığa İkaz Tebliği"ni anımsatarak, yeni binyılın, telekomünikasyon, tarım ve su savaşlarına sahne olacağını ifade etti. Bu tespitin 2000'li yıllara tarım ürünlerinin egemen olacağı anlamına geldiğini vurgulayan Yağanoğlu, tarımda garanti altında olmayan ülkelerin geleceğinin tehlikede olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, Türkiye'de son yıllarda tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğini, bunun en büyük nedeninin ise tarım ürünleri ithalatı olduğunu savundu. 2000 yılında 3.7 milyar dolarlık tarım ürünü satışına karşılık 4.4milyar dolarlık dış alım yapan Türkiye'nin artık kendisini dahi zor besleyen bir ülke haline geldiğini kaydeden Yağanoğlu, "Türk köylüsü ve çiftçisi giderek fakirleşirken, biz ABD ve AB çiftçisini zenginleştiriyoruz. Buna rağmen, AB ülkelerinde tarım kesiminin nüfusa oranı yüzde 5 ile 10 arasındadır. Bizde ise köylünün ve çiftçinin genel nüfusa oranı yüzde 45'tir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise bu oran yüzde 72 civarındadır" dedi. Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, Türkiye'nin tarımsal ürünleri ithal eden bir ülke konumuna düşmesinin en kötü sonucunun hayvancılıkta yaşandığını söyledi. Yağanoğlu, özellikle hayvansal ürün ithalatının, ülkede tarım ve hayvancılığı bitirme noktasına getirdiğini ifade etti.
IMF ve Dünya Bankası'nın kredi karşılığında iktidardaki hükümetlere uygulattığı ekonomik programlar, Türk tarımını bitme noktasına getirdi. Türk tarımı kritik bir döneme girerken, Türk çiftçisi de fakirleşti. Bu arada sübvansiyonları giderek kısıtlanan Türk çiftçisinin üretimden uzaklaşması ve Türkiye'nin tarım ürünü ithal etmesi, zengin olan ABD ve AB çiftçisi daha da zenginleştirdi. Atatürk Üniversitesi (A.Ü) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, 1992 yılında, 102'si Nobel ödülü sahibi, 160 bilim adamının yayınladığı, "İnsanlığa İkaz Tebliği"ni anımsatarak, yeni binyılın, telekomünikasyon, tarım ve su savaşlarına sahne olacağını ifade etti. Bu tespitin 2000'li yıllara tarım ürünlerinin egemen olacağı anlamına geldiğini vurgulayan Yağanoğlu, tarımda garanti altında olmayan ülkelerin geleceğinin tehlikede olduğunu kaydetti.