İnsanlar toplu olarak yaşadıklarında birbirlerine karşı olan hak ve vazifeleri de gündeme gelmiş oluyor. İnsanın bir kendi nefsine karşı olan vazifesi var. Bunu Cenabı Hak zaten koymuş. Nedir bunlar? Temizlikten başlar. Allah'a ibadet etmek, nefsimizi tezkiye yapmak gibi kendimize karşı vazifelerimiz var.İki; "Hepimiz çobansınız ve hepimiz güttüğümüzden sorumsununuz" (Tecridi sarih, c.3 s.40) hadisi şerifinden mülhem ailemize karşı vazifelerimiz var. Şimdi adam ne kızına bakıyor, ne oğluna bakıyor. Sen bunlardan sorumlusun. Sorumlusun derken git kavga et demiyorum. Nasihat edeceksin. "Emri bi'lma'ruf nehyi ani'lmünker/iyiliği emir, kötülükten sakındırma" görevimiz var.Bu sadece hoca efendiye düşmüyor, sana da bana da düşüyor. "Yavrum, kuzum bak. Bunu böyle yapalım kazanırız. Bunu böyle yapmayalım, zarar ederiz" diyeceğiz. Ayıktıracağız. Ailemize karşı vazifemiz, sadece onların rızklarını, maişetlerini temin etmek değildir. Onları eğitmek, öğretmek; hem dünyasını, hem ahiretini kazanmayı öğretmek de lazım. Bunu bilmemiz lazım.Çevremize karşı vazifelerimiz var. Biz toplumda ferdi vahit değiliz. Komşularımız var. Komşularımız öldüğü zaman bayram etmeyeceğiz. Gizli bayram eden vardır, gizli gizli sevinir. "Kurtardık şu beladan!" denmemesi lazım. "Allah rahmet eylesin! Ne hayırlı bir insandı. Ne güzel bir insandı. Nerede bulacağım böyle bir dostu" demesi lazım. Onun için komşuluk münasebetleri, dostluk münasebetleri çok mühimdir.Veren el olacağız. "Veren el alan elden üstündür." İkram edeceğiz. Efendimiz (as) öyle buyuruyor: "Hediyeleşiniz." Bir bardak çay bile ikram etmiyoruz. Olur mu bu? Cömert olacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.