Geçtiğimiz günlerde Avrasya Tüneli hizmete açıldı, Zeytinburnu/Kazlıçeşme ile Göztepe'yi denizin altından bir birine bağlayan bu tünelin hayal şamasından plan-proje ve hayata geçirilmesi aşamasına kadar emeği geçen herkesi kutluyoruz.
Bu tünelin hizmete açılışı vesilesi ile sosyal medyadaki paylaşımlara, meth u sena cümlelerine baktım da "elma şekerle" sevinen çocuklar aklıma geldi.
Avrasya Tünelini görelim ama cebimizden, alın terimizden küresel tefecilerin heybesine açılan sayısız tünelleri de unutmayalım lütfen.
Söz konusu tüneller açılmasaydı şimdiye kadar onlarca belki yüzlerce "Avrasya Tüneli" açılmış olacaktı.
Karşılığında para basabilmek için Merkez Bankasında tuttuğumuz dolara ödediğimiz faiz parası ile İstanbul deniz altından ağ gibi örülebilirdi, bu gerçeği niye görmüyoruz?
On beş yıldan beri "özelleştirme" adı altında küresel tefecilere çekilen peşkeşlerle, değil sadece İstanbul tüm Türkiye yer altından tünellerle ağ gibi örülebilirdi.
Çocuğun elinde bir torba altın olsun, bir elma şekerle hem elindekini alıp hem de ona nice sevinçler yaşatabilirsiniz.
Uzun yıllardan beri başarıya, yeniliklere hasret kalmış bir toplum olduğumuz için bir elma şeker mesabesindeki bir başarı bizi kanatlandırıyor ve tüneli görüyoruz da başka tünelleri görmüyor, göremiyoruz.
Türk ekonomisinden dışarıya, küresel tefecilere açılan tünellere ve bu tünellerden kaçırılan kaynaklara göre bu tüneller, bu köprüler devede kulak bile değil.
Sizin bir deveniz olsaydı ve günün birinde bu deveniz çalınsaydı ve bir müddet sonra da devenizin kulağı size iade edilseydi siz, kanatlanıp uçar mıydınız devenizin kulağına kavuştuğunuz için?
"Deveme ne oldu arkadaş" diyerek size kulağını getirenin yakasına yapışmaz mıydınız?
İktidarı kayıtsız şartsız destekleyen ve aralıksız alkışlayan kesimler "kulağına kavuştuk ya deve önemli değil" havasındalar, hatta devenin hamutuyla götürülmüş olmasından haberdar bile değiller.
İktidarı zerre kadar muhasebe ve muhakeme etmeden destekleyen kitleler, haçlı-siyonist dünyasının;" Sen BOP eş başkanısın hadi aslanım kim tutar seni" gazı ile ülkeyi Ortadoğu bataklığına sokan ve hesapsız kaynak kaybına uğratan, nice canların gitmesine sebep olan "sevimli" partilerinin ne felaket tünelleri açtığını hiç konuşmuyorlar, konuşulmasından da asla hoşlanmıyorlar.
Sadece Avrasya Tünelini görelim ama asla başka felaket tünellerini görmeyelim istiyorlar.
Avrasya Tünelini görelim ama cebimizden, alın terimizden, soframızdan, tarlamızdan, çayırımızdan küresel tefecilerin kasalarına açılan tünelleri de lütfen unutmayalım ve unutturmayalım.
Bu tünelin hizmete açılışı vesilesi ile sosyal medyadaki paylaşımlara, meth u sena cümlelerine baktım da "elma şekerle" sevinen çocuklar aklıma geldi.
Avrasya Tünelini görelim ama cebimizden, alın terimizden küresel tefecilerin heybesine açılan sayısız tünelleri de unutmayalım lütfen.
Söz konusu tüneller açılmasaydı şimdiye kadar onlarca belki yüzlerce "Avrasya Tüneli" açılmış olacaktı.
Karşılığında para basabilmek için Merkez Bankasında tuttuğumuz dolara ödediğimiz faiz parası ile İstanbul deniz altından ağ gibi örülebilirdi, bu gerçeği niye görmüyoruz?
On beş yıldan beri "özelleştirme" adı altında küresel tefecilere çekilen peşkeşlerle, değil sadece İstanbul tüm Türkiye yer altından tünellerle ağ gibi örülebilirdi.
Çocuğun elinde bir torba altın olsun, bir elma şekerle hem elindekini alıp hem de ona nice sevinçler yaşatabilirsiniz.
Uzun yıllardan beri başarıya, yeniliklere hasret kalmış bir toplum olduğumuz için bir elma şeker mesabesindeki bir başarı bizi kanatlandırıyor ve tüneli görüyoruz da başka tünelleri görmüyor, göremiyoruz.
Türk ekonomisinden dışarıya, küresel tefecilere açılan tünellere ve bu tünellerden kaçırılan kaynaklara göre bu tüneller, bu köprüler devede kulak bile değil.
Sizin bir deveniz olsaydı ve günün birinde bu deveniz çalınsaydı ve bir müddet sonra da devenizin kulağı size iade edilseydi siz, kanatlanıp uçar mıydınız devenizin kulağına kavuştuğunuz için?
"Deveme ne oldu arkadaş" diyerek size kulağını getirenin yakasına yapışmaz mıydınız?
İktidarı kayıtsız şartsız destekleyen ve aralıksız alkışlayan kesimler "kulağına kavuştuk ya deve önemli değil" havasındalar, hatta devenin hamutuyla götürülmüş olmasından haberdar bile değiller.
İktidarı zerre kadar muhasebe ve muhakeme etmeden destekleyen kitleler, haçlı-siyonist dünyasının;" Sen BOP eş başkanısın hadi aslanım kim tutar seni" gazı ile ülkeyi Ortadoğu bataklığına sokan ve hesapsız kaynak kaybına uğratan, nice canların gitmesine sebep olan "sevimli" partilerinin ne felaket tünelleri açtığını hiç konuşmuyorlar, konuşulmasından da asla hoşlanmıyorlar.
Sadece Avrasya Tünelini görelim ama asla başka felaket tünellerini görmeyelim istiyorlar.
Avrasya Tünelini görelim ama cebimizden, alın terimizden, soframızdan, tarlamızdan, çayırımızdan küresel tefecilerin kasalarına açılan tünelleri de lütfen unutmayalım ve unutturmayalım.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Emekli ağlar yıkılır dağlar / 29.03.2024
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024