Türk Milleti, hırsız vaaar!

"Hürmetler ve yasaklar karşılıklıdır. O halde azgınlık edip size saldırana, size saldırdığı şekilde ve ölçüde saldırın. Allah'tan sakının ve bilin ki Allah sakınanlarla beraberdir." (Bakara?194)İzmir Yerel Gazetelerini ve Yaygın Basın'ın İzmir temsilciliklerini ziyâretlerimizde, hep projelerimiz soruldu. Beklediğimiz sorulardı, cevabımız vardı ama fikir ve proje hırsızlarını hep aklımızda tutarak; "Altın kolonlu, camları elmastan, ara duvarları gümüşten dev apartmanlar vaad etsek, projeden sayarsanız, Başbakan özel kalemi gibi çalışan belediye başkanlarının rüyalarına sığmayacak projelerimiz var! Biliyoruz ki söylersek gözümüzün içine baka baka çalacaklar! Ama çalsalar da, milletimize yarayacağını bildiğimiz insani projelerimizi söyleriz! Meselâ; insan öldürmek kolaydır! Bir mermi, bir bıçak ile bir insan ölür, Allah korusun! İzmir ve Müslüman?Türk Anadolu'da insanlığı öldürüyor yok ediyorlar! İnsanı ve insanlığı kurtarmak için yeniden komşuluğu canlandıracak projelerimiz var. Onları günü geldiğinde... " diye geçiştirdim!...Teknolojiye katkımızın, gâvurun yaptığı araçlara "Maşallah" takmaktan öteye geçmediği bir dönemde ve korkaklardan oluşan tembel kalabalıklara, hizmet kolay mıdır? İzmir'de yeniden insanlık ve komşuluk canlandırılmadan kim, ne yapabilir? Yapılan neye yarar?İzmir nüfusunun yarıdan çok fazlası evsiz ve kiracıdır. Açlık sınırının altındaki kazançlarıyla ev sahibi olmaları da, imkânsızdır. Evsiz vatandaşları, 20?25 yıl vadeli, faizsiz ve kira gibi ödemelerle ev sahibi etmek, Millî Devlet'in vatandaşlarına karşı görevidir. Bu görevi de belediyeler yerine getirir. Bu da, ABD ve Batı'da uygulanan"Mortgage/Morgıç Sistemi" ile fikir ve proje hırsızlarının uyguladığı; yabancı bankalardan alınan faizli kredi sistemleri ile asla mümkün değildir. Çünkü morgıç sisteminde; aldığınız eve hemen yerleşebilirsiniz ve kira ödemekten kurtulursunuz. Ama tüm kredi borcunuzu kapatmadan o ev sizin değildir. Ödeme güçlüğü çekmeniz durumunda yatırdığınız parayı geri almak için, özel bir savaş zorundasınız!AKP'nin, Baştürk Haydar Hoca'dan aşırıp, "Kentsel Dönüşüm" adıyla vatandaşa zulmetmesiyle bu işler olmaz! Usta terzinin, kalfanın, çırağın dikişleri nasıl benzemezse fikrin sahibi ile fikri çalanın yaptığı da asla benzeşmez! Vatandaşın elindeki gecekonduyu 30.000 liraya zorla alıp, nerede yapılacağı, ne zaman biteceği meçhûl hayali bir ev için bankalara 100.000 lira borçlandırarak verdikleri peşinatı da ellerinden alıp zulmediyor, TOKİ eliyle yandaşları ihya ediyorlar!Dün İzmir'in, varoş tâbir edilen ve "tekdişi kalmış canavar medeniyet"in, çok katlı binaların insanlığı öldüremediği tepelerde, gecekondu muhitlerindeydik. Virane gibiydi evler ama içinde insan vardı ve yabancı olan bizi ânında fark ederek etrafımızı sardılar.Dört çocuklu genç bir kadının; "Çalacağından korktuğumuz Bin?ali ile yıllardır bir şey yapmayan Aziz arasında sıkışıp kaldık! Haydar Hoca'yı da, Bağımsız Türkiye Partisi'ni de biliyoruz ama seçimlere gireceğini bilmiyorduk! Sizi görünce sevindim, ailece oylarımız sizin!" derken yüzüne akseden ferahlama görülmeliydi!Vatandaş; ayakkabı kutularından taşan milyon dolarlar ve "bacanak" söylentilerinden sonra "Trilyon?ali"liğe terfi eden Bakan ile yapmadıklarından sorumlu tuttukları Aziz Kocaoğlu'na aynı derecede kızgın ve hesap sormak kararında..."İnsan gönüldür, gönül!" felsefesiyle bu insanlarla gönül birliği kurmak o kadar kolay ki! Sonra elbirliği ile bütün zorlukların kolayca aşılacağı o kadar belli ki!Kişi, yaptıkları kadar yapmadıklarından da sorumludur! Haftalardır kamu vicdanının sorguladığı ama 'Tayyip Vesâyeti'nin yargılatmadığı "paralel yapılanma" adlı AKP'lilerin, ayakkabı kutularından taşan 4,5 milyon dolardan ve devâsa vakıf bağışlarından sorumlu oldukları kadar; Aziz Kocaoğlu da yapmadıklarından sorumludur!"Garîban yurdu, geçim şehri" İzmir'de, sokaklarda aç?açık insanlar varsa İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ayıbıdır! İzmir'de; işsiz, aşsız varsa belediyelerin suçudur!Yanlıştan örnek olmaz ama Diyarbakır Belediye Başkanının şımarıklıklarını hatırlatarak İzmirlinin hakkı ?yüksek sesle? sorulmuyorsa bu, İzmir Yerel Yöneticilerinin eksikliğidir, beceriksizliğidir!...Efeler diyarı İzmir'de, yılın her mevsiminde Anadolu ve dünya arasında muhabbet köprülüğü yapan bir şehirde; çalanlardan hesap sormaya; şımartılmış yalancıları, mürâileri, takıyyecileri susturmaya kararlı ve yıllardır İzmir'e yeterli hizmet vermeyenleri sorumlu tutan bir ekiple meydanlardayız!Türk, Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı, Millet fedâisi adaylar olarak; "Sizin kurbanlık koçunuzum! Kınalayın beni..." diyerek kapılardayız! Millet sevdâsı ve hizmet aşkımızdan başka sermayemiz yok!Tanıyanlar bilir; hangi arkadaşıma, nerede?nasıl lazımsam o şekilde ve davet edilmeden olmuş, dostluk görevim bitince de vedalaşmadan ayrılmışım ömrümce! Allah (c.c.)'dan gayrı hiç bir güçten ve kendini önemli vehmeden hiç bir beşerden yardım istemedim, istemem! İstemeye niyetlendiğim anda Allah (c.c.), emânetini alsın!Güzel bir çocukluk, dolu dolu bir gençlik ve destansı bir delikanlılık yaşadım hamdolsun.Her zaman; mızıkçılar, oyun bozanlar, münâfıklar olmuştu, hâlâ olduğu gibi! Birileri ?sol kulakları çınlasın? Adaylığım açıklandığında arayıp tebrîk ettiler, bazı destek vaatlerinde de bulundular! Sonra mızıklaştılar sağ olasılar! Aksi olsa şaşardım!Beğler! Biliyorum ki îman varsa imkânsız yoktur! Biliyorum ki Allah var ve çâreler de var!Yine biliyorum ki kişi yaptığıyla övünüp?utanıyorsa; siz de yaptıklarınızdan veya yapmadıklarınızdan dolayı utanacaksınız, ben de üzüleceğim! Korkakların gözlerini kapattıkları için hayatı göremediklerini de çok iyi bilirim!..."Türk Türk'ü korumazsa Tanrı Türk'ü korumaz!" nârama tek kalsam da uyacağım ki Çalabım Türk'ü korusun!YOLCU YOLUYLA, YOL YOLCUSUYLA GÜZELDİR; korkaklar da bu uzun ve meşakkatli yola çıkamazlar vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...