Türkiye hiç bu kadar kötü yönetilmemişti!

"İstikrar-itibar" deniyor."İleri demokrasi" deniyor."Sürünen Türkiye'yi ayağa kaldırdık" deniyor."Ekonomi öyle bir büyüdü ki" deniyor!Her şeyin çok iyi ama çok iyi yapıldığı söyleniyor, gelin görün ki, nereye baksak gözümüze çok kötü yönetilmiş bir Türkiye çarpıyor.IŞİD militanları Musul Konsolosluğumuzu basmış, 49 görevliyi rehin almış, Türkiye'yi yönetenler insan kafası kesen bu örgüte "terörist" bile diyemiyor.Yani, IŞİD'in rehin aldığı bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıya olmadığımızı kim iddia edebilir?NATO'dan müttefikimiz Almanya Türkiye'yi "hedef ülke" ilan etmiş, yıllardır dinledi, kendi gazetelerinde yazıyor. Başbakanları dâhil diğer hükümet yetkilileri, "Evet, dinledik" diyor, Türkiye'nin sesi soluğu çıkmıyor. Hatta "Almanya'nın ülkemizi dinlemesi normal, anormal olan bunun basına sızdırılması" diyor, diyebiliyor. Bu mahcupluğun sebebi Almanya'ya karşı İsviçre'de var olduğu söylenen Türk yöneticilerine ait rüşvet hesapları mı yoksa IŞİD militanları ile Türkiye arasındaki içli dışlı ilişkiler mi, biz bilemiyoruz. Lakin görünen o ki, Almanya da Türkiye'yi rehin almış gözüküyor?Türkiye, BOP Projesi tuzağına düştü, iki hafta içersinde Emevi Camiinde Cuma namazı kılma hevesine kapılan yöneticileri eliyle Suriye'den gelen iki milyona yakın sığınmacı ve sığınmacı kılığındaki teröristlerin yurdun dört bir yanına dağıldığı bir ülke haline geldi. Ne elini kımıldatabiliyor, ne dilini, ne kolunu..Yani Türkiye, Suriyelilerin de rehinesi durumuna düştü..Dün, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin emrindeyim" diyen Öcalan bugün, "Meclis'te şu kanun çıkacak, ben şu meydanda şu konuşmamın ses kaydının yayınlanmasını istiyorum" diyor, Türkiye'yi yönetenler de bu talepleri yerine getirmek zorunda kalıyor?Demek ki, Türkiye kendi hapishanesindeki Öcalan'ın bile rehini haline gelmiş..PKK'nın silahlı unsuru KCK Türkiye'nin bir bölgesinde yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor. Karakol basıyor, karakol inşaatlarını yakıyor, istediği adamı dağa kaldırıyor, makbuz karşılığı vergi adı altında haraç topluyor, mahkemeler kurup insanları yargılıyor, bölge halkının kullandığı elektriğin parasını Batıdakiler ödüyor, Güneydoğu esnafı KCK'nın şemsiyesi altında mal alırken de mal satarken de fatura kesmiyor, yani vergi ödemiyor.Bu da gösteriyor ki, Türkiye, PKK'nın silahlı unsuru  KCK'ya da rehin bir ülke..Muhalefet partileri, emekli-dul ve yetimler değil Barzani ne derse Türkiye'de o oluyor, öyleyse Türkiye bir bakıma Barzani'ye de rehin durumunda?Ülkeyi yönetenler, "Bankalara kredi kartı borcunuzu zamanında ödeyin, yoksa gelir gömleğinizi bile alırlar" diyebiliyor, demek ki Türkiye bankalara da rehin edilmiş bir ülke haline gelmiş?Bu kadar rehin alınmış bir ülke, iyi yönetilen bir ülke olabilir mi Allah aşkına! Peki, nasıl oluyor da Türkiye'yi bu kadar kötü yönetenler makam üstüne makam, servet üstüne servet kazanıyor?Gelin de kulaklarınızda şu tarihi uyarı ile çınlamasın, çınlamayabilirse?" İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir."O ses, çareyi de gösteriyordu:"Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"Evet, o kudret bugünkü şartlar altında sandıktadır ve o sandık yakın zamanda tekrar milletin önüne gelecektir..Bakalım bu sefer aklın BAŞ'a gelecek mi?