Zaten zor açılan kesesinin ağzını kapatmasından korkan Yunanistan, Avrupa Birliği’nin (AB) bir dediğini ikiletmiyor. Bundan dolayı Yunanistan’ın ekonomisi şu anda AB’nin atadığı bir komiserin yönetiminde.
Yunanistan için herkes karamsar. AB’nin kurtarma fonu Yunanistan’a belki 6 ay ya da 1 yıl zaman kazandırabilir ama ülkenin kurtulmasına yetmeyecek.
Şimdi AB Yunanistan’a devlet kurumlarını sattırıyor. Adaların 100 yıllığına kiralanması bile konuşulmaya başlandı.
Çeşitli katakullilerle Türklerin elinden alıp Yunanistan’a hediye ettikleri Ege adalarına şimdi aynı ülkeler parayla hâkim olmaya çalışıyorlar.
Yunanistan adaları kiralayabilir ve belki de satabilir de…
Ama asla Türkiye’nin düştüğü yanlışa
düşmez.
Türkiye, özellikle AKP’li yıllarda “mütekabiliyet” gözetmeden topraklarını yabancılara haraç mezat sattı ve satmaya da devam ediyor.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de mülkiyet sahibi olan yabancı uyruklu vatandaşların sayısının 13 Temmuz 2011 tarihi itibariyle 117 bin 648 kişiye yükselmişti.
Aynı dönem itibariyle 13 bin 259 adet futbol sahası büyüklüğündeki Türk toprağının yabancıların elinde olduğu tespit edildi.
Türkiye’den toprak satın alan yabancılar arasında İngilizler başı çekerken Almanlar ikinci sırada. Türkiye’den en fazla toprak satın alanlar arasında üçüncülüğü ise Yunanistan vatandaşları aldı.
Yunanistan her şeyi yapabilir ama asla adalarını Türklere satmaz ya da kiraya vermez. Oysa Türkiye, Yunanistan vatandaşlarına hiçbir engel koymadan topraklarını satıyor.
Mütekabiliyet nedir?
Kısaca “karşılıklılık” da denen mütekabiliyet ilkesi; yabancı ülkelerde Türk vatandaşlarına olumlu veya olumsuz nasıl bir uygulama yapılıyor ise o ülkenin Türkiye’deki vatandaşlarına aynı uygulamanın yapılması ilkesidir. Bir yabancı uyruklunun Türkiye’de bir tapu işlemi yaptırabilmesi için onun ülkesinde Türklerin de aynı tapu işlemini yaptırabiliyor olması gerekir.
Gayet mantıklı ve olması gereken bir kural olan mütekabiliyet ilkesi AKP hükümeti döneminde uygulanmadı. Bundan dolayı İsrail vatandaşları kendi ülkelerinde bile toprak satın alamazlarken Türkiye’de gizli ya da açık binlerce dönüm toprak satın aldılar.
İşte o beğenmediğimiz Yunanistan ekonomik olarak ne kadar kötü duruma düşerse düşsün, Türkiye’nin yaptığı yanlışı asla yapmıyor.
Yunanistan için herkes karamsar. AB’nin kurtarma fonu Yunanistan’a belki 6 ay ya da 1 yıl zaman kazandırabilir ama ülkenin kurtulmasına yetmeyecek.
Şimdi AB Yunanistan’a devlet kurumlarını sattırıyor. Adaların 100 yıllığına kiralanması bile konuşulmaya başlandı.
Çeşitli katakullilerle Türklerin elinden alıp Yunanistan’a hediye ettikleri Ege adalarına şimdi aynı ülkeler parayla hâkim olmaya çalışıyorlar.
Yunanistan adaları kiralayabilir ve belki de satabilir de…
Ama asla Türkiye’nin düştüğü yanlışa
düşmez.
Türkiye, özellikle AKP’li yıllarda “mütekabiliyet” gözetmeden topraklarını yabancılara haraç mezat sattı ve satmaya da devam ediyor.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de mülkiyet sahibi olan yabancı uyruklu vatandaşların sayısının 13 Temmuz 2011 tarihi itibariyle 117 bin 648 kişiye yükselmişti.
Aynı dönem itibariyle 13 bin 259 adet futbol sahası büyüklüğündeki Türk toprağının yabancıların elinde olduğu tespit edildi.
Türkiye’den toprak satın alan yabancılar arasında İngilizler başı çekerken Almanlar ikinci sırada. Türkiye’den en fazla toprak satın alanlar arasında üçüncülüğü ise Yunanistan vatandaşları aldı.
Yunanistan her şeyi yapabilir ama asla adalarını Türklere satmaz ya da kiraya vermez. Oysa Türkiye, Yunanistan vatandaşlarına hiçbir engel koymadan topraklarını satıyor.
Mütekabiliyet nedir?
Kısaca “karşılıklılık” da denen mütekabiliyet ilkesi; yabancı ülkelerde Türk vatandaşlarına olumlu veya olumsuz nasıl bir uygulama yapılıyor ise o ülkenin Türkiye’deki vatandaşlarına aynı uygulamanın yapılması ilkesidir. Bir yabancı uyruklunun Türkiye’de bir tapu işlemi yaptırabilmesi için onun ülkesinde Türklerin de aynı tapu işlemini yaptırabiliyor olması gerekir.
Gayet mantıklı ve olması gereken bir kural olan mütekabiliyet ilkesi AKP hükümeti döneminde uygulanmadı. Bundan dolayı İsrail vatandaşları kendi ülkelerinde bile toprak satın alamazlarken Türkiye’de gizli ya da açık binlerce dönüm toprak satın aldılar.
İşte o beğenmediğimiz Yunanistan ekonomik olarak ne kadar kötü duruma düşerse düşsün, Türkiye’nin yaptığı yanlışı asla yapmıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024