Türkiye'nin batısı depreme gebe

Türkiye'de sık sık büyük depremler meydana geliyor. Bunlardan sonuncusu 30 Ekim'de İzmir'de meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki merkezüssü Seferihisar olan depremdi. Yaklaşık 20 saniye süren depremden Yunanistan'ın Sisam Adası da etkilendi. Söz konusu depremi takip eden yabancı kuruluşlardan Alman Jeolojik Araştırma Merkezi'nde (GFZ) görevli Sismolog Marco Bohnhoff, bu depremin yerkabuğunun yüzeye yakın bölümündeki çöküntüyle ilişkili olduğuna dikkat çekti. Uzman, "Yerkabuğunun bir bölümü aşağıya doğru hareket etti. Deprem muhtemelen yerin 5 ila 15 km. derinliğinde bir noktada meydana geldi. Orada 100 km² genişliğinde bir çöküntü alanı oluştu. Depremin nedeni yerkabuğunun kuzey-güney yönüne doğru genişlemeye devam etmesi. Söz konusu kırılma ile biriken enerji boşalmış oldu" değerlendirmesinde bulundu. GFZ, 1980'li yıllardan bu yana Türkiye'ye sismolojik gözlem istasyonları kurarak sismik hareketleri takip ediyor. Bu ölçümlere göre, Marmara Denizi çevresinde deprem riski hâlâ çok yüksek.

İstanbul için risk artıyor!

Özellikle İstanbul'un deprem tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Alman Sismolog Maro Bohnhoff, "Soru bir depremin olup olmayacağı değil, bu depremin ne zaman olacağı" dedi. Uzmana göre, bölgedeki her deprem bir uyarı niteliği taşıyor. "Ne yazık ki Marmara Denizi'ndeki deprem risk gün geçtikçe artıyor" diyen Sismolog Bohnhoff, bu tahminlerin İstanbul tarihindeki büyük depremler, Marmara Denizi'nin altındaki tektonik hareketler ve İstanbul'un yanı başında sessiz durumda olan Ganos Fay Hattı'na dayanarak yapıldığını kaydetti. Bohnhoff, "Çok sayıda bulgu, bu fay hattının uzun süredir sessiz olduğuna işaret ediyor. Bu süreçte iki plakayı birkaç metre kaydırarak saniyeler içinde rahatlayan gerilimler oluşur" dedi. Alman Sismolog Marco Bohnhoff, İstanbul'da beklenen depremle ilişkili olarak da "depremin büyüklüğünün 7-7.4 arasında değişmesini bekliyoruz, bu çok çok güçlü bir depreme işaret ediyor" ifadelerini kullandı. Depremden korunmanın en iyi yolunun depreme dayanıklı binalar yapmak olduğuna dikkat çeken Bohnhoff, "Türkiye'de depreme dayanıklı yapılaşmaya çok yatırım yapılıyor ancak maalesef hâlâ yeterli seviyede değil. Ayrıca bu depremde can kaybının da çok yüksek sayıda olacağını tahmin ediyoruz" ifadelerini kullandı.