VAKA-YI ŞÜKÜR

Eksantrik medyamıza bir hal oldu son günlerde. Öyle ki gel evvelden beri, var olan hezeyanları, bu günlerde lokal bir konuda adeta paranoyaya dönüşmüş durumdadır. Bu lokal konu; Hakan Şükür'ün, A Milli Futbol takım kadrosuna, Teknik direktör Ersun Yanal tarafından çağırılmaması etrafında cereyan eden eleştirilerin hezeyan boyutuna ulaşmasıdır. Konu öyle karmaşık bir hal almıştır ki ilgili ilgisiz herkes tarafından, bütün platformlarda dillendirilmekte ve Milli takım teknik patronunu yerden yere vurulmaktadır. Eleştirmeyi marifet sayan bu kalem ve kelam erbab-ı zevata göre şayet teknik direktör Ersun Yanal, Hakan Şükür'e, Milli takım kadrosunda yer verseydi Türkiye bütün maçlarını kazanarak şu anda gurubunda lider konumda olurdu. Fatih Tekke Milli takım için ideal santrafor değil. Ne demek Hakan'ı milli takımdan kesmek. Ersun da kimmiş? Bu ve buna benzer sözüm ona eleştiri denilen abuk sabuk zırva laf-ı güzaf. Bu eleştirileri yapanlar kervanının son halkası, kendisini "Helsinki Yurttaşları" olarak tanıtan  gurup içinde yer alan, gazeteci Fehmi Koru oldu. Bugüne kadar futbol hakkında değerli fikirlerinden mahrum kaldığımız bay Koru buyurmuşlar ki; Hakan Şükür, tarikat bağlantısı nedeniyle milli takımdan çıkarılmıştır.Eleştirilerin tümü Milli takım hocası ve dolaylı olarak oynayan futbolcular suçlamak ve Hakan Şükür'ün tek başına milli takıma bedel olduğu yönündedir. Hakan Şükürlü  Milli yakımın dünya üçüncülüğünü kazanması, aslında o zaman ki kadronun başarısıdır. Şenol Güneş bu takıma ne vermiştir ki. Kim olsa Hakan Şükür ve bu kadro ile bu başarıyı kazanacaktı. Aslında Şenol hak edenlerin yolunu kesmiştir. Hatta şampiyon olması gereken ekibimiz, Şenol yüzünden bu tarihi başarıyı yakalayamamıştır.Öncelikle Hakan Şükür'ün futbolculuğunu eleştirmek gibi bir fikirde olmadığımı söyleyerek diyorum ki; bütün bu söylenenler abuk sabuk, laf ola torba dola kabilinden gayri ciddi bir söz tomarı olmaktan öte bir değer taşımamaktadır. Bay Koru'ya cevaben diyorum ki; Hakan Şükür'ün, tarikat bağlantısını bilemem, ama "Amerikanyada" ikamet eden, ABD'nin müşfik kollarına sığınan bir zat-ı efendi ile manevi bağı var. Tabi bu iddia bulvar gazetelerinde çokça konu edildi. Benim için dedikodu mahiyeti arz eden bu konu pekte önemli değil. Helsinki yurttaşımız bay Koru böyle bir bağlantı ile ortaya çıkmasa yinede tarafımızdan konu edilmezdi. Ama bay Koru'nun iddialarına cevap vermek gereğini duyuyorum. Sayın Koru Hakan Şükür, tarikat bağlantısı dolayısı ile Milli takımdan çıkarılmamıştır. Aksine bahse konu tarikatın akıl almaz baskıları ve kontrol ettikleri basın yayın televizyon ekranları kullanılarak Hakan'la Milli takım karşı karşıya bırakılmıştır. Bay Koru Hakan ve tarikat bağlantısında  haklıdır, ama bu Hakan ne bahasına olursa olsun milli takıma çağrılmasının temini doğrultusundadır.Dünya üçüncüsü olan Milli takım, bugün Hakan, Hakan diye haykıranlar tarafından acımasızca eleştirilmiştir. Ama Eleştiriler Hakan neden oynuyor yönündedir. Teknik direktör Şenol Güneş, Hakan'ı bütün maçlarda oynattığından dolayı bu zevat tarafından iş bilmezlikten tutunda, aklınıza ne gelirse o yönde acımasızca eleştirilmiştir. Bu eleştiriler Milli takımı çalıştıran Hocalar içinde tek üniversite görmüş teknik direktörün şahsına ve ailesini rencide edecek hakaretlerle dolu idi. Hakan koca dünya kupasında sadece G.Kore'ye dokuzuncu saniyede bir gol atabilmiştir.Ersun Yanal grup maçlarına Hakan'la başlamıştır. Ama daha ilk müsabakada Türkiye-Gürcistan  maçında hüsranla tanışmıştır. Hakan bu maçta ve bir sonraki müsabakada verilen şansı çok kötü kullanmış ve akıl almaz golleri cömertçe harcamıştır. Hakan İtalya'ya iki kere transfer olmasına rağmen, yine bu malum medya tarafından "Torino'lu Şaban" olarak alaya alınmıştır. Hakan yurt dışında pekte büyük bir varlık gösterememiştir. Tabiri caizse "gitmiş seksen gelmiş  atmış"?Şimdi olay Hakan, tarikat Ersun değil milli meseledir. Giderek mükemmele doğru bir oyun aktivitesi göstermeye başlayan Türk Milli takımına sahip çıkalım. Futbol oyununda destek alkış çok önemlidir. Ben son Avrupa şampiyonu Yunanistan karşısında mükemmele yakın oynayan ekibimizi yürekten kutluyorum.Bu yolda devam edin. Bakmayın ahlak ve futbol fakiri Zurna-yı Borazanların ters peşrev yapmaya çalışmalarına. Zurnada peşrev olmaz?