Yahudi fanatizmi ve İsrail (43) / Yazı dizisi

Türkiye'nin Kıbrıs davasıTBMM dış ilişkiler komisyonu başkanı AKP li Mehmet Dülger;"Kıbrıs bizimi ki verelim" sözleriyle bir çuval inciri berbat etmekle kalmamış, bütün haklarımızdan vazgeçeceğimiz sinyalini vermiştir. İşin aslı Türk Milleti Savaşta kazandığını yine masa başında, pardon İbrahim'i Dinler bahçesinde kaybetmektedir. Yapılan medya'tik propogandalar netice verecek ve Türk halkının büyük bir bölümü Kıbrıs'ı Türkiye'nin sırtından atması gereken lüzumsuz bir yük gibi görmeye başlayacaktır. Türkiye'nin artık Kıbrıs diye bir davası kalmamıştır.Buna rağmen kumandalı medya ve hükümet erbabı ve kimlik ve kişilik sorunu yaşayan sözde aydınlar tarafından "Marjinallikle" suçlanan vatan sever bir kesim, Kıbrıs'a sonuna kadar sahip çıkmışlardır ve çıkmaya devam etmektedirler. Birde Tabii ki gönlümüzde "Peygamber Ocağı" olarak  en mümtaz yere sahip Ordumuz. Kemalin Askerleri. Gazinin ordusu asla Kıbrıs davasından bir milim sapmamıştır.  "İşte bu ordu bu millet (marjinaller) var oldukça bütün karalamalara rağmen, milli davalarımız olacaktır. Bu sebepledir ki Ordu Millet bütünlüğüne  saldırılmaktadır. Türk ordusu küçültülmek, zayıf düşürülmek ve milletinden koparılmak istenmektedir"!Sonunda sayın Denktaş al aşağı edilecek ve yapılan referandumda Kıbrıslı Türkler Evet oyu kullanırken, Rumlar Hayır oyu verecektir. Bu demekti ki; oylama ile Türkler Kıbrıs'tan vazgeçerken, Rumlar Türksüz Kıbrıs istiyoruz demişlerdir. Rum, Türk'ü, köle olarak bile adada  görmek istememektedir.  Plan bozulmuştur. Rumların inayeti ve aç gözlülüklerinden dolayı, Kıbrıs yine birilerinin başına kalmıştır.  Oysa ne hayaller kurmuşlardı. Verecekler Kıbrıs'ı, girecekler AB e! Ama unuttukları bir şey vardı ki; onların bir planı varsa, Rabbimin de bir planı vardı  ve Allah'ın dediği olur. Hakkın dediği oldu plan sahipleri açıkta kalakaldılar. Ama mübarek kanını Kıbrıs'ta Allah ve millet yolunda umman eden şehitler asla o birilerine haklarını helal etmeyeceklerdir.SİİRTTEN BAŞBAKANLI?AAKP Anayasal değişiklikleri yapacak sayıya ulaşmıştır. Yasaklı liderleri yapılan yasal değişiklikler ile siyasi haklarını bi tamam geri alacaktır. Üstelik R.Tayip Beye yeniden kesintisiz siyaset yolunu açan düzenlemeler Deniz bey tarafından da desteklenmiştir. Halkçı CHP yasaklı bir demokrasi istememektedir. Tayip beyin önündeki yasal engeller kalkmasına kalkmıştır ama seçimde geçip gitmiştir. Bir yol olmalı Başkan Tayip Başbakan olmalıdır! Ama nasıl!R.T.Erdoğan'ı Meclise sokmak için yol aranırken,  müjdeli haber Yüksek  Seçim Kurumundan gelecektir. Tayip beyin ceza aldığı ve de eniştesi olduğu Siirt'in bir köyünde CHP sinin itirazını değerlendiren YSK il genelindeki seçimleri iptal etmiştir. AKP birinci sıradan aday olarak seçimi kazanan Millet vekilinin yerine R.T.Erdoğan'ı aday olarak gösterecektir. Yenilenen seçimin galibi tulum çıkaran AKP olacaktır. CHP evdeki bulgurdan olmuş itirazı ile iptal edilen seçimlerde 1 milletvekilini de kaybetmiştir.  Böylece Enişte Erdoğan cezalandırıldığı Siirt kürsüsünden yıllar sonra hem de Başbakan olarak TBMM gidecektir.Değerli okurlarım şimdi burada bir tahlil yapalım ve olayların gerçekleşmesine ve ritmik akışkanlığına bakarak şu soruları soralım!Sokrates "evrende tesadüfe, tesadüf edilmez" derken haksız da sayılmaz hani! Gelişen bu sürecin tesadüf odluna inanmamız her halde biraz safdillilik olacaktır kanısındayım. O halde bütün bu olayların planlandığı ve yönetildiği merkez veya merkezler mutlaka vardır.