Ben dünkü yazımı yazarken aynı saatlerde değeri 150 bin liraya düşen "Basında Güve(n)" Milliyet'te beni haklı çıkartacak bir başlık vardı: 'Green' Türkler/Yeşil Türkler.
Yeşilin her tonunun irtica denen illeti çağrıştırdığı Türkiye'de, tam 1 milyon 700 bin insan Green Cart/Yeşil Kart alabilmek için müracaat etmiş Kentucky'ye.
Green Cart, bizdeki yeşil kartın karşılığı.
Hani yılların beceriksiz iktidarları sayesinde fakirleşen insanımızın fakirlik belgesi olan, ama daha çok işini bilen zenginlerin yararlandığı "yeşil kart."
Green Kart ise bu kartın ABD makamlarınca isteneni.
ABD standartlarında fakirlik belgesi yani.
Geçen yıl bu sayı 165 bin çıvarındaydı. Bu yıl ise "üçlü ahbabın" sayesinde ona katlandı ve 1 milyon 700 bine ulaştı.
Şimdilik.
Gazetede haber şöyle devam ediyor:
"Her yıl 55 bin kişiye yeşil kart dağıtan Kentucky'deki merkez, Türkiye'den gelen başvuru sayısını görünce şaşkına döndü."
Şaşma Kentucky.
Bak bizimkiler döndü mü şaşkına?
Her şey harap oldu koltuk aşkına
Geçit yok heyelana taşkına
Düğün geçince uygun yere yak kına.
Gayet rahat ve hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ediyorlar. Hani bir reklam da vardı ya; Ahenkle dans ediyorlar.
İşin daha da ilginç yanı, alınacak olan bu 55 bin kişiden sadece 900 bilemedin bini Türk olacak.
Yanı 1 milyon 700 bin kişiden ancak 900-1000 kişi yeşillenebilecek.
Geri kalanlar da "Blue Cart/Mavi Kart" alıp elini kolunu sallaya sallaya belediye otobüslerine binip dolaşacak, dilinde şu şarkı ile;
Kara bahtım kem talihim,
Taşa bassam iz olur.
Peki bütün dünyadan alınacak bu 1000'i Türk olan 55 bin kişinin statüsü ne mi?
Göçmen.
Ne bekliyorsunuz Heman mı olacaktı?
Ya da Bedman mı?
Yani bu insanlar, diğer bazı özel konuklar gibi birer soylu(!), "özel korumalı", ABD vatandaşı olamayacak.
Habere şöyle devam ediyor, yüz binlik güven kaybıyla 250 binden 150 bine inen Basında Güve(n) Milliyet:
"Geçen yıl 890 kişi hak kazanmış.
Bu yıl başvuranların arasında üniversite mezunları, birkaç dil bilen, yetişmiş kişiler de var."
Zaten başvuru için, lise veya dengi okul mezunu olmak, bunlar olmazsa son beş yıl içinde en az 2 yıllık bir iş deneyimine sahip olması şart koşuluyor, "Yeşil Kart" sahibi olmak ve ABD vatandaşlığını hayal etmek için.
İşin aslını isterseniz ben bile düşünmeye başladım bu "Yeşil Kart" masalını.
Bugün elinde bir "Yeşil Kart" diğerinde valiz, yolunu tuttuğun ABD'den, yarın bir elinde çanta, diğer elinde cep telefonu, yanı başında bir İngiliz sarışın, etrafında kafaları kazınmış birkaç iki ayaklı goril, peşinde bir kamera ordusu ile Türkiye'nin ekonomisini teslim almaya gelmeyeceğini kim iddia edebilir?
Belki de işin raconu bu.
Tabi orada göstereceğiniz performansa bağlı bütün bunlar.
Türkiye'den 1 milyon 700 bin insanın, tabi ki, şimdilik, başvuruda bulunması ABD'yi şaşkına çevirmiş.
Şimdilik diyorum, zira başvurular 31 Ekim 2002'ye kadar devam edecek.
Basında Güve(n), 150 binlik Milliyet'in yazmadığına bakmayın siz. Bize ulaşan haberlere göre, Kentucky yetkilileri bu başvuru patlaması üzerine Kemal Beyi aramışlar.
Uzun bir arama sonunda tenis kortunda ancak bulunabilen Kemal Beye Kentuckyliler;
Ne bu hal Kemal!?
Kalmadı mı orda mal,
İşçi yahut da hamal?
Bitsin artık bu maval.
Zurna yahut da kaval.
Diye sitemde bulunmuşlar.
Bunun üzerine Kemal bey kedisini şöyle savunmuş:
Devralmışım bir enkaz
Kalmadı tavuk ve kaz.
Şile ve Kemerburgaz
Az sabırlı olunuz
Saç yahut baş yolunuz
Düşerse buraya yolunuz
Tenis oynamaya buyrunuz.
Tenis sözünü duyunca, Türkiye'de işlerin yoluna girdiğini sanan Ketuckyler şimdilik sakinleşmiş görünse de iyi koku alan siyasi kaynaklar bunun fırtına öncesi sessizlik olduğu görüşünde.
Ekim 2002'ye kadar bu sayı dörde katlar,
Türkiye de çağ atlar.
Yatlar ve katlar.
Patronlar ve ırgatlar
Emekler ve barikatlar
Çağdaşlık ve tarikatlar.
Bu masala inanır
Eşekler ve de atlar.
Biz yazımızı yine dünkü cümlemizle bitirelim:
Eriyoruz gündüz gece.
***
Uygun Düşerse.
Çıplaklık eğer sanatsa, bütün hayvanlar doğuştan sanatkar demektir.
Yeşilin her tonunun irtica denen illeti çağrıştırdığı Türkiye'de, tam 1 milyon 700 bin insan Green Cart/Yeşil Kart alabilmek için müracaat etmiş Kentucky'ye.
Green Cart, bizdeki yeşil kartın karşılığı.
Hani yılların beceriksiz iktidarları sayesinde fakirleşen insanımızın fakirlik belgesi olan, ama daha çok işini bilen zenginlerin yararlandığı "yeşil kart."
Green Kart ise bu kartın ABD makamlarınca isteneni.
ABD standartlarında fakirlik belgesi yani.
Geçen yıl bu sayı 165 bin çıvarındaydı. Bu yıl ise "üçlü ahbabın" sayesinde ona katlandı ve 1 milyon 700 bine ulaştı.
Şimdilik.
Gazetede haber şöyle devam ediyor:
"Her yıl 55 bin kişiye yeşil kart dağıtan Kentucky'deki merkez, Türkiye'den gelen başvuru sayısını görünce şaşkına döndü."
Şaşma Kentucky.
Bak bizimkiler döndü mü şaşkına?
Her şey harap oldu koltuk aşkına
Geçit yok heyelana taşkına
Düğün geçince uygun yere yak kına.
Gayet rahat ve hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ediyorlar. Hani bir reklam da vardı ya; Ahenkle dans ediyorlar.
İşin daha da ilginç yanı, alınacak olan bu 55 bin kişiden sadece 900 bilemedin bini Türk olacak.
Yanı 1 milyon 700 bin kişiden ancak 900-1000 kişi yeşillenebilecek.
Geri kalanlar da "Blue Cart/Mavi Kart" alıp elini kolunu sallaya sallaya belediye otobüslerine binip dolaşacak, dilinde şu şarkı ile;
Kara bahtım kem talihim,
Taşa bassam iz olur.
Peki bütün dünyadan alınacak bu 1000'i Türk olan 55 bin kişinin statüsü ne mi?
Göçmen.
Ne bekliyorsunuz Heman mı olacaktı?
Ya da Bedman mı?
Yani bu insanlar, diğer bazı özel konuklar gibi birer soylu(!), "özel korumalı", ABD vatandaşı olamayacak.
Habere şöyle devam ediyor, yüz binlik güven kaybıyla 250 binden 150 bine inen Basında Güve(n) Milliyet:
"Geçen yıl 890 kişi hak kazanmış.
Bu yıl başvuranların arasında üniversite mezunları, birkaç dil bilen, yetişmiş kişiler de var."
Zaten başvuru için, lise veya dengi okul mezunu olmak, bunlar olmazsa son beş yıl içinde en az 2 yıllık bir iş deneyimine sahip olması şart koşuluyor, "Yeşil Kart" sahibi olmak ve ABD vatandaşlığını hayal etmek için.
İşin aslını isterseniz ben bile düşünmeye başladım bu "Yeşil Kart" masalını.
Bugün elinde bir "Yeşil Kart" diğerinde valiz, yolunu tuttuğun ABD'den, yarın bir elinde çanta, diğer elinde cep telefonu, yanı başında bir İngiliz sarışın, etrafında kafaları kazınmış birkaç iki ayaklı goril, peşinde bir kamera ordusu ile Türkiye'nin ekonomisini teslim almaya gelmeyeceğini kim iddia edebilir?
Belki de işin raconu bu.
Tabi orada göstereceğiniz performansa bağlı bütün bunlar.
Türkiye'den 1 milyon 700 bin insanın, tabi ki, şimdilik, başvuruda bulunması ABD'yi şaşkına çevirmiş.
Şimdilik diyorum, zira başvurular 31 Ekim 2002'ye kadar devam edecek.
Basında Güve(n), 150 binlik Milliyet'in yazmadığına bakmayın siz. Bize ulaşan haberlere göre, Kentucky yetkilileri bu başvuru patlaması üzerine Kemal Beyi aramışlar.
Uzun bir arama sonunda tenis kortunda ancak bulunabilen Kemal Beye Kentuckyliler;
Ne bu hal Kemal!?
Kalmadı mı orda mal,
İşçi yahut da hamal?
Bitsin artık bu maval.
Zurna yahut da kaval.
Diye sitemde bulunmuşlar.
Bunun üzerine Kemal bey kedisini şöyle savunmuş:
Devralmışım bir enkaz
Kalmadı tavuk ve kaz.
Şile ve Kemerburgaz
Az sabırlı olunuz
Saç yahut baş yolunuz
Düşerse buraya yolunuz
Tenis oynamaya buyrunuz.
Tenis sözünü duyunca, Türkiye'de işlerin yoluna girdiğini sanan Ketuckyler şimdilik sakinleşmiş görünse de iyi koku alan siyasi kaynaklar bunun fırtına öncesi sessizlik olduğu görüşünde.
Ekim 2002'ye kadar bu sayı dörde katlar,
Türkiye de çağ atlar.
Yatlar ve katlar.
Patronlar ve ırgatlar
Emekler ve barikatlar
Çağdaşlık ve tarikatlar.
Bu masala inanır
Eşekler ve de atlar.
Biz yazımızı yine dünkü cümlemizle bitirelim:
Eriyoruz gündüz gece.
***
Uygun Düşerse.
Çıplaklık eğer sanatsa, bütün hayvanlar doğuştan sanatkar demektir.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024