Kimse başlığı yanlış okuduğunu sanmasın Vatikan böyle düşünüyor. Buna en çok bizdeki Vatikan beslemesi diyalogcular üzülecekler, ama boşuna onların üzülmesi Vatikan için bir şey ifade etmiyor. Ne de olsa parayı veren Vatikan?Vatikan'ın Bologna Başpiskoposu Kardinal Carlo Caffara, İtalya'da yayınlanan Corriere della Sera gazetesinde dün tam sayfa olarak yayımlanan demecinde, Papanın Türkiye ziyaretinin doğru biçimde yorumlanması gerektiğini söyleyerek, "bizler, ziyaretin başarısının Regensburg'un yalanlanması gibi yüksek bir bedelle sağlandığını söyleyen yorumcularla hemfikir değiliz" dedi.Caffara, bizdeki Vatikan beslemesi dinlerarası diyalogculara okkalı bir kafa atarcasına Papa'nın Türkiye ziyareti Regensburg'ta Hz. Peygamber'e bulunulan hakaretleri yalanlamadığını ifade etmiş oldu..Papa Benedict Regensburg'ta ne demişti?"Hadi bana Muhammed'in yeni olarak ne getirdiğini göster! Bu konuda, kendisinin vaaz ettiği dini kılıç ile yayma emri türünden kötü ve insanlık dışı şeylerden başka bir şey bulamazsın" şeklinde sözlerle Papa VII. Gregorius'tan alıntı yapmıştı.Kimdi bu Gregorius?Türklere karşı Ortodokslarla Katolikleri ittifaka çağıran ilk papaydı. Yani Haçlı seferlerinin fikir babası.Kardinal Caffara Sultanahmet camisinde huzur duruşunda bulunulsa da Papa ve Vatikan olarak fikrimiz değişmemiştir. Papa'nın Almanya'daki konuşmasını yalanlamadık ve yalanlamayı da düşünmüyoruz, demek istiyor.Devam ediyor Caffara ve "Regensburg ile İstanbul'u karşılaştırırsanız, ortada bir dürüstlük ve süreklilik olduğunu görürsünüz" şeklinde Papa'nın ziyaretini yorumluyor. Vatikan'ın temel politikalarının hiç değişmediğini bilenler bu cümleleri çok iyi anlarlar. Özellikle İslam ve Türk milleti söz konusu olduğunda Vatikan'ın görüşü yüzyıllardan bu yana değişmemiştir ve de kardinalin cümlelerinde ifade edilen "süreklilik" ifadesi de bunu kastetmektedir.Bu sözler en çok yerli dinlerarası diyalogcuları rahatsız etmektedir. Konuş kardinal konuş. Diyalogcular olmasa da onların kardırdıkları ayıksın.Daha bitmedi Kardinal Caffara devam ediyor."İslam ile ancak insani yaşam, akıl meselesi, yaşam anlayışı ve eğitim düzlemlerinde görüşebiliriz" diyerek, dinlerarası diyalogculara küçük de olsa avunabilecekleri ve Türk milletine ihanet etmeye devam edebilecekleri bir zemin bırakmayı da ihmal etmiyor. Papalık misyonunun bir parçası olarak Türkiye'nin Hıristiyanlaştırılma çalışmalarına hayli emeği geçmiş ve hâlihazırda geçmekte olanlara Vatikan'ın bu kadar da kıyağı olsun canım. Caffara'nın açıklamalarına devam edelim. "Bence, Yahudi olmadan Hıristiyan olunamayacağı gerçeği her geçen gün daha net biçimde ortaya çıkıyor. Gerçek anlamda dinler arası diyalog da sadece Yahudilikle mümkün olabilir. Zira ben bir Hıristiyan olarak manevi anlamda İsrail soyundanım. Aziz Pavlus da, bizlerin Yahudi olmamakla birlikte, manen İbrahim'in oğulları olduğumuzu söylemektedir."Hoppala şimdi diyalogcular ne yapacak?Demek ki Vatikan'ın bugüne kadar Müslümanlarla yapmakta olduğu şey dinlerarası diyalog değilmiş. Adı, dinlerarası diyalog konulmuş olsa bile amaç çok farklıydı ve zaten Vatikan'ın amacına uygun olarak Türk milletinin gençliğinin misyonerlerin kucağına atılması sonucunu doğurdu.Kardinal Caffara Batının temellerini de yorumlayarak, "Kilise Avrupa'nın Hıristiyan kökenlerine sahip çıkmasını sağlamak zorunda. Batı toplumunun değerleri, büyük oranda Hıristiyanlıktan neşet etmiştir. Batının kimliğini savunmakla yükümlüyüz" dedi.Batının kimliğini Hıristiyanlığın oluşturduğunu ve bu kimliği savunmayı bir yükümlülük olarak Caffara ifade etmektedir. Kardinal Caffara, yazının ilerleyen bölümlerinde Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili olarak da üstü örtülü biçimde Vatikan'ın bakış açısını ortaya koymuş. Caffara, "Bizimle bütünleşmeye çalışanlardan ne türden evrensel değerler talep ediyoruz? Birlikte yaşama temelimizi, giderek tamamen sadece prosedür niteliğindeki kuralların, ahlaken yabancı olanlar tarafından paylaşılmasını istemeye indirgemekteyiz" demiş. Sorulan soru üzerine ahlaken yabancı olanlar biçimindeki ifadeyle, "aynı temele, aynı ahlak anlayışına göre yaşamadığımız" ülkeleri kastetmekte olduğunu açıklamıştır. Yani Türkiye kastedilmektedir.AB gibi Batılı kurumlarla bütünleşmek isteyen ülkelerden yerine getirilmesi istenen şartları yeterli bulmayan Vatikan, Batıyla bütünleşmek isteyen ülkelere, ahlakla ilgili olan ve Batıya göre bazı evrensel değerleri de şart olarak önlerine koyulmasını istiyor. Caffara'nın açık açık söyleyemediğini ya da üstü örtülü de olsa ima ettiğini biz söyleyelim. Vatikan Batı değerlerine ahlaken yabancı olanlardan Batı ile bütünleşmek istiyorlarsa Batının değerlerini, yani Hıristiyanlık değerlerini kabul etmelerinin istenmesini istiyor. Türkiye'ye yakın gelecekte bu dayatılırsa hiç şaşırmayın. Bunun işaretini Vatikan Kardinal Caffara'yla gereken yerlere göndermiş olmaktadır.Bu açıklamayla Vatikan dinlerarası diyaloga ve Türkiye'nin AB üyeliğine son noktayı koymuş olmaktadır.Bakalım bugüne kadar pek çok şeye kılıf bulan AB sevdalıları ve Vatikan beslemesi yerli diyalogcular Kardinal Caffara'nın açıklamalarına hangi kılıfları uydurmaya çalışacaklar?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023