Türkiye'deki mali dengeler, bilindiği gibi borç alınan krediler ile sağlanmaya çalışılıyor.
Dünyanın 2. büyük altın rezervi, en büyük bor kaynakları ve diğer yerüstü ve de yeraltı kaynaklarına sahip iken, borçla ülke ekonomisini ayakta tutmaya uğraşan siyasi irademiz, çareyi devamlı vergi salmakta bulmuştur.
Zira, IMF'den alınan borç kredilerin aktarıldığı tek yer batık bankalardır. Tamamen, yabancı sermayeyi korumak maksadına yönelik bu kaynak aktarımının, pek çok sahada sorunları olan ülkemize hiç bir faydası olmamaktadır.
Bu sebeple, Türk insanı, ülke meselelerini unutmuş, tek derdi geçim sıkıntısı olmuştur.
Piyasada pahalılık ve durgunluk hakimken insanımız beş parasız aç ve perişandır.
Milletinin içler acısı halini göremeyen siyasi irademiz ise, vergi üstüne vergi getirmektedir.
Uzaydan çekilen fotoğraflarla sabittir ki, Türkiye, büyük bir petrol denizinin üstündedir. Kendi imkanlarımızla bu petrolü değerlendiremediğimiz için, petrol ürünleri devamlı zamlanmaktadır.
Kurşunsuz benzinde % 290, süper benzinde % 300, gazyağında % 185 ve motorinde % 190 düzeyinde vergi ödeyen Türk halkı, Avrupa'da petrole en fazla vergi ödeyen tüketici konumundadır.
Oysa, vergisiz bir Türkiye dahi mümkündür.
Petrol sahasındaki bu ağır vergi yükü, her türlü tüketim ürününde ve hatta üretim safhasında ki pek çok kalem için de geçerlidir.
IMF kredilerini yalnızca hortumcuların açıklarına aktaran irade, sadece IMF'ye olan kredi anlaşmasını bozarak dahi, yıllık 55 katrilyonluk kaynağa kavuşacaktır.
Kaldı ki, ülkemizin el değmemiş kaynakları işlenerek Atatürk dönemi gibi "O" borçla kalkınmayı sağlamak mümkündür.
Ağır vergiler altında, zaten yoksul olan halkı daha da yoksullaştırmak devlet idaresine yakışmamaktadır.
Çözüm, vergi salmak değil, IMF borçları değil, "milli ekonomi" denilen öz kaynakları kullanarak insanımızın emeğinin devreye konulmasıdır.
Dünyanın 2. büyük altın rezervi, en büyük bor kaynakları ve diğer yerüstü ve de yeraltı kaynaklarına sahip iken, borçla ülke ekonomisini ayakta tutmaya uğraşan siyasi irademiz, çareyi devamlı vergi salmakta bulmuştur.
Zira, IMF'den alınan borç kredilerin aktarıldığı tek yer batık bankalardır. Tamamen, yabancı sermayeyi korumak maksadına yönelik bu kaynak aktarımının, pek çok sahada sorunları olan ülkemize hiç bir faydası olmamaktadır.
Bu sebeple, Türk insanı, ülke meselelerini unutmuş, tek derdi geçim sıkıntısı olmuştur.
Piyasada pahalılık ve durgunluk hakimken insanımız beş parasız aç ve perişandır.
Milletinin içler acısı halini göremeyen siyasi irademiz ise, vergi üstüne vergi getirmektedir.
Uzaydan çekilen fotoğraflarla sabittir ki, Türkiye, büyük bir petrol denizinin üstündedir. Kendi imkanlarımızla bu petrolü değerlendiremediğimiz için, petrol ürünleri devamlı zamlanmaktadır.
Kurşunsuz benzinde % 290, süper benzinde % 300, gazyağında % 185 ve motorinde % 190 düzeyinde vergi ödeyen Türk halkı, Avrupa'da petrole en fazla vergi ödeyen tüketici konumundadır.
Oysa, vergisiz bir Türkiye dahi mümkündür.
Petrol sahasındaki bu ağır vergi yükü, her türlü tüketim ürününde ve hatta üretim safhasında ki pek çok kalem için de geçerlidir.
IMF kredilerini yalnızca hortumcuların açıklarına aktaran irade, sadece IMF'ye olan kredi anlaşmasını bozarak dahi, yıllık 55 katrilyonluk kaynağa kavuşacaktır.
Kaldı ki, ülkemizin el değmemiş kaynakları işlenerek Atatürk dönemi gibi "O" borçla kalkınmayı sağlamak mümkündür.
Ağır vergiler altında, zaten yoksul olan halkı daha da yoksullaştırmak devlet idaresine yakışmamaktadır.
Çözüm, vergi salmak değil, IMF borçları değil, "milli ekonomi" denilen öz kaynakları kullanarak insanımızın emeğinin devreye konulmasıdır.
Hüseyin Kibarlı / diğer yazıları
- Başlıksız... / 19.01.2003
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002