Yargıtay Başkanlar Kurulu dün bir bildiri yayınladı. Bildiride iktidarın bağımsız yargıyı içine sindiremediği öne sürülürken, yargıtayın bu bildirisine iktidardan jet yanıt geldi.
Yargıtay Başkanlar Kurulu, dün bir bildiri yayınlayarak AKP iktidarının yargı konusundaki tutumunu eleştirdi. Bildiride, son günlerde yaşanan gelişmelerin, "ısrarlı bir biçimde ve sistemli olarak yargı erkinin bağımsızlığının hazmedilemediğinin, tarafsızlığı sağlama adı ve aldatmasıyla yürütmeye yandaş, onu koruyup kollayan ve onun tarafından denetlenen bir yargının oluşturulmasını amaçlandığını belgelemeye yettiği" ifade edildi. Bildiride öne çıkan görüşler şöyle:
'Bir siyasi parti hakkında iddianame'* Tüm gelişmeleri izleyip, değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı anayasanın ve yasaların kendisine yüklediği sorumluluğun gereği ve tezahürü olarak yasal yöntemle topladığı kanıtlara dayanmak suretiyle bir siyasi parti hakkında iddianame düzenleyerek Anayasa Mahkemesi nezdinde yargılama ve müeyyide talebinde bulunmuş; ne var ki talebin muhatapları ve onların yandaşları iddianamenin kurumsal olduğu gerçeğini gözardı ederek, akla, mantığa ve hukuka aykırı tavır, söylem ve yazılarla ve hatta çoğu suç teşkil eden davranışlarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı toplumun tepki ve husumetini muhatap kılmaya yönelmişlerdir.Süreçte, çelişki ve yanlışlıklar sürdürülmüş, açılan davayı Anayasal ve yasal sorumluluk ve yetkinliğiyle hukuka uygun olarak değerlendirilip, sonuçlandıracağında hiçbir kuşku bulunmayan Anayasa Mahkemesinin, her tür etkiden uzak biçimde, yargı yetkisiyle baş başa bırakılması ve sonucun saygıyla karşılanacağı kanısının yaratılması yerine Anayasa'nın 138. maddesi hükmünü göz ardı eder bir sorumsuzlukla, yargıyı etkilemeye yönelik tavır, davranış ve görüş açıklamaları artan bir hızla sergilenmiştir.
Yargı etki altına alınıyorYargı huzurunda kendini ve siyasi teşekkülünü hukuka uygunluk içinde savunmak, ithamların asılsızlığı inancına sahip olunuyorsa kendi karşı kanıtları ve gerekçeleriyle iddiaları çürütmek yerine 'dilediği her şeyi yapabilme yetkisini halktan aldığı' gibi şaşırtıcı bir inançla yargıyı ve mensuplarını halka şikayet ederek, hedef göstererek, hatta yabancı kişi ve kuruluşların yardım ve katkılarını sağlayarak Türk yargısını etkileme niyet ve gayretine girmek suretiyle açılan kapatma davasında lehe sonuç alma heves ve yöntemleri sıklıkla denenir olmuştur.Bakan Şahin: Bildiri gereksiz ve siyasiAdalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisinin gereksiz ve siyasi olduğunu söyledi. Şahin, "Dam üstünde saksağan" ifadesini kullandı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi Kadir Özbek'in annesinin cenaze törenine katılan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin gazetecilerin soruları üzerine bildirisinin gereksiz ve siyasi olduğunu söyledi. Şahin "Bu bildiri tam 'dam üstünde saksağan' olmuştur" dedi. Şahin, şunları söyledi: "Böyle bir açıklama yapmayı gerektiren bir olgu ortada yokken, böyle bir açıklama yapmanın mantığını anlayamıyorum. Bu bildiri tam 'dam üstünde saksağan' olmuştur. Bildiride yargının yürütmenin güdümüne sokulmak istendiğine dair bir ifade var. Ne yürütme ne de yargı diğerinin güdümünde değildir ve olmamalıdır. Bu zamana kadar olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Adalet Bakanı olarak, yargı mensuplarına derin bir saygım var. Ancak zaman zaman yapılan bu tür bildirileri biraz da siyasi amaçlı olarak değerlendirdiğimi belirtmek istiyorum." Şahin, bildiride eleştirilen yeni anayasa taslağı üzerindeki çalışmaların devam edeceğini belirterek, "O taslaktır. 5 yıllık bir yol haritasıdır. Geri çekilmeyecektir. Zamanla tartışılarak uzlaşılarak içi doldurulacak. Hiç kimse merak etmesin" dedi.
Yargıtay Başkanlar Kurulu, dün bir bildiri yayınlayarak AKP iktidarının yargı konusundaki tutumunu eleştirdi. Bildiride, son günlerde yaşanan gelişmelerin, "ısrarlı bir biçimde ve sistemli olarak yargı erkinin bağımsızlığının hazmedilemediğinin, tarafsızlığı sağlama adı ve aldatmasıyla yürütmeye yandaş, onu koruyup kollayan ve onun tarafından denetlenen bir yargının oluşturulmasını amaçlandığını belgelemeye yettiği" ifade edildi. Bildiride öne çıkan görüşler şöyle:
'Bir siyasi parti hakkında iddianame'* Tüm gelişmeleri izleyip, değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı anayasanın ve yasaların kendisine yüklediği sorumluluğun gereği ve tezahürü olarak yasal yöntemle topladığı kanıtlara dayanmak suretiyle bir siyasi parti hakkında iddianame düzenleyerek Anayasa Mahkemesi nezdinde yargılama ve müeyyide talebinde bulunmuş; ne var ki talebin muhatapları ve onların yandaşları iddianamenin kurumsal olduğu gerçeğini gözardı ederek, akla, mantığa ve hukuka aykırı tavır, söylem ve yazılarla ve hatta çoğu suç teşkil eden davranışlarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı toplumun tepki ve husumetini muhatap kılmaya yönelmişlerdir.Süreçte, çelişki ve yanlışlıklar sürdürülmüş, açılan davayı Anayasal ve yasal sorumluluk ve yetkinliğiyle hukuka uygun olarak değerlendirilip, sonuçlandıracağında hiçbir kuşku bulunmayan Anayasa Mahkemesinin, her tür etkiden uzak biçimde, yargı yetkisiyle baş başa bırakılması ve sonucun saygıyla karşılanacağı kanısının yaratılması yerine Anayasa'nın 138. maddesi hükmünü göz ardı eder bir sorumsuzlukla, yargıyı etkilemeye yönelik tavır, davranış ve görüş açıklamaları artan bir hızla sergilenmiştir.
Yargı etki altına alınıyorYargı huzurunda kendini ve siyasi teşekkülünü hukuka uygunluk içinde savunmak, ithamların asılsızlığı inancına sahip olunuyorsa kendi karşı kanıtları ve gerekçeleriyle iddiaları çürütmek yerine 'dilediği her şeyi yapabilme yetkisini halktan aldığı' gibi şaşırtıcı bir inançla yargıyı ve mensuplarını halka şikayet ederek, hedef göstererek, hatta yabancı kişi ve kuruluşların yardım ve katkılarını sağlayarak Türk yargısını etkileme niyet ve gayretine girmek suretiyle açılan kapatma davasında lehe sonuç alma heves ve yöntemleri sıklıkla denenir olmuştur.Bakan Şahin: Bildiri gereksiz ve siyasiAdalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisinin gereksiz ve siyasi olduğunu söyledi. Şahin, "Dam üstünde saksağan" ifadesini kullandı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi Kadir Özbek'in annesinin cenaze törenine katılan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin gazetecilerin soruları üzerine bildirisinin gereksiz ve siyasi olduğunu söyledi. Şahin "Bu bildiri tam 'dam üstünde saksağan' olmuştur" dedi. Şahin, şunları söyledi: "Böyle bir açıklama yapmayı gerektiren bir olgu ortada yokken, böyle bir açıklama yapmanın mantığını anlayamıyorum. Bu bildiri tam 'dam üstünde saksağan' olmuştur. Bildiride yargının yürütmenin güdümüne sokulmak istendiğine dair bir ifade var. Ne yürütme ne de yargı diğerinin güdümünde değildir ve olmamalıdır. Bu zamana kadar olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Adalet Bakanı olarak, yargı mensuplarına derin bir saygım var. Ancak zaman zaman yapılan bu tür bildirileri biraz da siyasi amaçlı olarak değerlendirdiğimi belirtmek istiyorum." Şahin, bildiride eleştirilen yeni anayasa taslağı üzerindeki çalışmaların devam edeceğini belirterek, "O taslaktır. 5 yıllık bir yol haritasıdır. Geri çekilmeyecektir. Zamanla tartışılarak uzlaşılarak içi doldurulacak. Hiç kimse merak etmesin" dedi.