Yeni "akreditasyon" şart

Mevzu, Türk devletinin tasfiyesi süreci ise?Mevzu, uğruna on binlerce şehit verdiğimiz KKTC'nin tasfiyesi ise?Mevzu, vatanın satılması ise?Mevzu, Türk askerinin terhis edilmesi ise?Mevzu, Türk milletinin dağıtılması ise?Mevzu, Türk ekonomisinin batırılması, milletimizin harap ve bitap düşürülmesi ise?Mevzu, işsiz-aşsız bırakılan vatan evlatlarının ecnebiye dilenci veya global işgalcilere "yerel-bölgesel taşeron" yapılması ise?İş, son derece ciddi demektir.Cumhuriyet, halkın iradesinin "yasama"da, "yürütme"de ve "yargı"da temsil edilmesi iken; son dönemde yasama, yürütme ve yargıya AB çomağı, ABD ve IMF talimatları sokuşturuluyor ve hatta devlet mekanizması "ecnebi iradeleri"nin taleplerini karşılayan bir düzeneğe dönüştürülüyor ise?Mevzu, Cumhuriyet ve bağımsızlık mevzuudur, "son derece ciddi" mevzu demektir.Bu noktada millet de, devlet de "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden gözden geçirmelidir? Kimler kimlerin yanında, kimler kimlerin safında belli olmalıdır.Milliyetçi geçinen MHP, işbaşına geçtiği zaman AB müktesebatına imza atıyor. IMF'ye ve onun dervişi Kemal Derviş'e teslim oluyor; bu teslimiyet çerçevesinde Şeker Kanunu, Türün Kanunu, Tahkim Kanunu gibi 15 günde 15 yasa çıkartıyor. MHP, şimdi de "elinde hiçbir milli reçete" olmadığı halde yine güya milliyetçi geçiniyor ise? Apo'nun F tipi söylemini seslendirdiği halde yine güya milliyetçi geçiniyor, şehit cenazelerinin ardı sıra nümayişler yapıyor ise?Devlet ve millet "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden belirlemelidir.Yıllarca güneydoğuda teröre karşı hizmet verdiğini göğsünü kabarta kabarta konuşan DYP lideri Mehmet Ağar, Apo ile sarmaş dolaş ovada siyasetten dem vuruyor ise?ABD, AB ve içerideki AB'ciler sayesinde yağlı ilmekten kurtulan Apo, önceki gün avukatları aracılığıyla "Ağar'ın kullandığı kavramlar, benim kullandığım kavramlara yakındır" diyor ve şükranlarını sunuyor ise?Devlet ve millet "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden belirlemelidir.Bugüne kadar "dinci" geçinen Milli Görüşçüler, Avrupa'da "Makam-ı İbrahim'in altında Haç'lı, Hilal'li ve Siyon yıldızlı" diyalog flamasını dalgalandırırken, güya Türkiye'de "Papa'ya hayır" nümayişleriyle dikiş tutturmaya çalışıyorlar ise?Aynı Mili görüşçüler, iktidara geldiklerinde İsrail ile 20'e yakın stratejik işbirliği, ortak güvenlik ve istihbarat anlaşması imzalarken, bu imzanın akabinde güya "Siyonizm ve İsrail'e karşı", güya "Filistin ve Lübnan'a destek" nümayişleri sergiliyorlar ise? Devlet ve millet "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden belirlemelidir.Bugüne kadar güya Atatürkçü, Halkçı ve Cumhuriyetçi geçinenlerin Atatürk ilkeleriyle, Atatürk'ün bağımsızlık karakteriyle, Cumhuriyet'in özündeki halk ile ve "halkın iradesi" ile, halkın değerleriyle, halkın ve devletin kaynaklarını koruyup kollayan Milli İktisat Kongresi ve esaslarıyla alakaları kalmamış bir vaziyete bürünmüş iseler?Hatta bu Atatürkçü, Halkçı ve Cumhuriyetçi geçinenler, AB, ABD ve IMF'cilerin yerli taşeronlarının değirmenine su taşıyor, milletin değerleriyle dalaşmaktan başka bir duruş sergileyemiyor, milli çözümsüzlüğün ve çıkmaz sokağın vazgeçilmez adresi haline dönüşmüş iseler? Devlet ve millet "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden belirlemelidir.Siyasette, bürokraside, sosyal hayatta, medyada, devlet ve millet "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden belirlemelidir. Zira, kimisi cehaletinden, kimisi gafletinden, kimisi işbirlikçiliği veya ihanetinden, kimisi çözümsüzlüğü ve milli akıldan yoksunluğundan, kimisi milletin ve milletiyle var olan devletin temellerinden habersiz bulunmasından, ya AB'ci, ya Amerikancı, ya IMF'ci, ya da hepsinden bir parça esintili haldedir.Bunun tek istisnası vardır; o da BTP'dir.BTP, "mandacı değil, tam bağımsız ve ulusalcıdır". BTP, "fundamentalist değil, milliyetçidir". BTP, "şovenist değil, milliyetçidir". BTP, "kapitalist, sosyalist veya liberal sömürgeci ekonomi çizgisi"nde değildir; Milli Ekonomi Modeli ve Milli Devlet-Sosyal Devlet tezinin bizzat sahibidir. BTP, halkçıdır, halkın ta kendisidir. BTP, Atatürkçüdür, Atatürkçülüğün ilke ve esaslarını modelleştirmiştir. BTP, demokratik, laik sosyal hukuk devletinin her bağlamda korunup kollanmasının projelerine sahiptir. BTP, çözüm partisidir; BTP, milletin ve milletiyle var olan devletin kurtuluş adresidir. O halde devlet ve millet "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden belirlemelidir? Devlet ve millet, bugüne kadar kimden akıl aldığını ve aldığı bu akılla nelerini kaybettiğini, dolayısıyla bugün artık kimlerden akıl alması gerektiğini, ne pahasına olursa olsun kimlerle beraber olması gerektiğini hesap etmek durumundadır. Bu noktada BTP, benzeri veya alternatifi olmayan tek "sivil milli adres"tir.Devlet ve milletiyle tüm Türkiye, bu adresi hakkıyla fark edinceye kadar, Lozan'dan Sevr'e, IMF sömürgeliğinden tam sömürgeliğe, AB "uydu"luğundan ABD "manda"lığı veya Amerikan mandasından AB mandasına savrulup duracaktır.Devlet ve millet "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden belirlemeli; vakit geçmeden, BTP ile, bütün bu "vahim savrulma"ların önüne geçmelidir. Mevzu, vatanın tasfiyesi, devletin dağıtılması ve milletin bölünüp-parçalanması ise, devlet ve millet "akreditasyon ölçütleri"ni yeniden belirlemelidir. Göreceksiniz, böyle bir akreditasyondan "BTP" çıkacaktır.