Yeni çağdaş nesilden ne haber?

15 Ocak 2002 tarihli Yeni Mesaj Gazetesi'nin ikinci sayfasında bir haber vardı.

Dikkatinizi çekti mi?

İlgilendiniz mi?

Okuyup da, kalbinizin derinliklerinden bir ahhh, çektiniz mi?

Eyvah bize deyip saçınız başınız yoldunuz mu?

Hani size biri;

arabanızı çizdiler,

tekerini indirdiler,

tamponu ezdiler

dese, gösterdiğiniz tepkiyi bu haber sonrası de gösterdiniz mi?

İnşallah gösterdiniz, hatta daha şiddetlisini ortaya koydunuz.

İsterseniz habere dönelim.

Haberin başlığı şu: "Uyuşturucu bağımlılığı ürkütüyor".

Haberin devamına değinmeden bitişiğindeki habere de dikkatinizi çekeyim:

"Her beş gençten biri depresyonda".

Bu haberi bir kenara bırakarak birinci habere devam edelim.

Haber şöyle devam ediyor:

"Aralarında İstanbul'un da bulunduğu 10 il ve KKTC'de yapılan uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili araştırmalar, bu konuda ürkütücü gerçekleri de gözler önüne seriyor. Kaynaklar, uyuşturucuya başlama yaşının uçucu maddede 11-12, hapta 16-17, esrarda 16, eroinde ise 18-19 olduğunu kaydediyor".

Bir daha yazayım mı aynı paragrafı?

Araştırmayı bir uzman yapmış, konunun uzmanı bir tabip;

Bakırköy Ruh ve Sinir Hast. Hastahanesi Alkol Uçucu Madde Araştırma ve Tedavi Merkezi Klinik sorumlusu Doç. Dr. Kültegin Öğel.

Araştırma titiz bir çalışmanın ürünü.

Bu bulgular ve bilgiler;

Madde kullanan kişiler,

Aile bireyleri,

Arkadaşları,

Narkotik şubede çalışan emniyet görevlileri,

Sağlık çalışanları,

Barmenlik gibi bazı meslek sahipleriyle yapılan görüşmeler sonrası elde edilmiş.

Mesela İstanbul'da en çok kullanılan maddeler;

Esrar,

Hap,

Eroin,

Uçucu maddeler,

Ve ecstazy şeklinde sıralanmış.

Kullanılan maddeler yanında dikkat çeken diğer konu ise bu bağımlılığın başlama yaşı.

İstanbul'da madde kullanım yaşı, 14- 15.

Uyuşturucuya başlama yaşı ise,

Uçucu maddede 11-12.

Hapta, 16-17,

Esrarda 16,

Eroinde ise 18-19.

Ve uyuşturucuya başlama sebepleri ise şöyle sıralanıyor.

Gençlerin, kolay etki altında kalmaları,

Aileleriyle yaşadıkları sorunlar,

Özenti,

Kötü arkadaş ve çevre,

Ve sorunlarla baş edememe.

Madde kullanımı erkeklerde daha fazla.

Madde kullanan kadınlar genellikle esrar, hap, eroin, kokain ve ecstasy kullanıyor.

Mali durumları iyi olanlar arasında ise kokain yaygın.

Araştırma diğer bilgi ve bulgularla devam ediyor.

Herkes olaylara kendi zaviyesinden bakar.

Bu kaçınılmazdır.

Sıralanan etkenler yanında bir başka şey daha var bana göre çok en önemli.

Bu nesil bir zamanlar,

Başı dara düşünce gideceği bir yeri vardı.

Derdini açacağı bir saygıdeğer büyüğü vardı.

Kalbinin tatmin olacağı bir reçetesi vardı.

Her gün olmasa da haftada bir akşam bu reçeteyi kullanırdı.

Bugünkü neslin en büyük sıkıntısı tatmin olamayışıdır.

Yaradılışından gelen arayışına bir türlü ulaşamaması var.

Fıtratına, yaradılışına uygun bir çözüm bulamayınca işte bu son derece tehlikeli yola başvuruyor.

Ancak ibadetle, Allah'a kullukla çözülecek problemler, ibadet ve kulluk olmayınca, esrarla, hapla, uyuşturucuyla çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor ve çözülemiyor.

Ben neyim, kimim, ne için yaratıldım, nereden geldim, nereye varacağım, gibi akil-baliğ olmakla akla gelen kaçınılmaz sorulara doğru ve sağlıklı cevap bulamayan insan için tek çözüm kalıyor, bu soruları zihinden bir nalık kovmak, yani beyni uyuşturmak

Yut bir hap,

Çek bir enfiye,

Enjekte et bir fişek,

Kurtul sorulardan.

İrtica unsuru olarak bir bir kapatılan vakıflar kapatılmasaydı,

O vakıflara ait yurtlar mühürlenmeseydi,

Kapatılmak yerine devlet desteği ile desteklenseydi,

Vallahi de billahi de bu tablo ortaya çıkmazdı.

Yoksa bu tablonun asıl mimarı, hiçbir kanunsuz işe adı karışmamış o kurumlara kilit vuranlar mı?

Başka bir şık aklıma gelmiyor da.