logo
02 MAYIS 2025

Yörükler…

02.05.2025 00:00:00

Hiç incelediniz mi bilmiyorum ama Yörükler bu ülkenin omurgasıdır.

Çektikleri tüm çilelere, uğradıkları haksızlıklara rağmen, istem dışı yerleştirildikleri topraklara sahip çıkmışlar kuş uçmaz, kervan geçmez yerleri vatan eylemişlerdir. Atalarına duydukları saygı ve sevgi ise uyduruk ve gösterişe dayalı bir görev değildir. Bugün hangi çadıra gitsen bir Atatürk sevdalısı, bir Atatürk resmi bulursunuz.  

Onlar, Anadolu'nun has bekçisi, Ehlibeyt'in sadık yol arkadaşları, gökte dalgalanan ay ve yıldızın kardeşleridir. Hiçbir zorluk karşısında eğilip bükülmezler, kimseye minnet etmezler ve en önemli özellikleri yardım istemez, kendi kendilerine yeterler… Osmanlı devletinin zorunlu iskân politikaları sebebiyle yerlerinden yurtlarından edilen Afşar, Yörük, Türkmen tayfası bu duruma asla isyan etmemiş, Dadaloğlu'nun ve Karacaoğlan'ın şiirlerinde, ağıtlarında dertlerini anlatan dizeler oluşturmakla yetinmişlerdir. 

Günümüze kadar ulaşan "ferman padişahınsa dağlar bizimdir" deyimi onlara aittir. 

Yurt olarak fethedilen toprakların ilk yerleşimcileri her zaman Yörükler olmuştur. Oğuz soyundan gelen Türkmenler, sadece Anadolu topraklarına değil Balkan yarımadasına, Makedonya'ya, Bulgaristan, Yunanistan ve Güney Trakya'ya göçmüşler, mekân olarak kendilerine daha çok yayla ve dağ eteklerine yerleşmeleri sağlanmıştır. 

Yörük deyiminin, "yürü" fiilinden türediği, Yürük olarak kullanıldığı, daha sonra Yörük olarak dillendirildiği biliniyor. 

***

Biraz daha tarihçe  yazarsam okurlarım bana kızacaklar. Asıl dikkat çekmek istediğim şey tarihçe değil elbette… Ancak Atatürk'ün de çok sevdiği ve güvendiği Yörükler hakkında biraz da bilgi vermek istedim. 

Gelelim günümüze…

Yörükler, Türkmenler ne yazık ki toprağın, dağın, yaylanın insanı oldukları; geçimlerini genellikle hayvancılık ile sağladıkları için hep hor görülmüş ve daha çok fethedilen toprakların sahiplenilmesi için öncü olarak kullanılmışlar. 

Çok şükür dün göçebe olanların çoğu, bugün yerleşik düzene geçmiş olsalar da, her yıl yine yaylalara göç ederek çocuk ve gençlerini örf ve ananelerinden kopmadan yetiştirmeye, yurdun güzelliklerini ve zorluklarını unutturmamaya çalışıyorlar. 

Önümüzdeki günlerde pek çok yerde yaylaya göç şenlikleri yapılacak. Renkli kıyafetleri, dağların soğuğuna karşı koyan giysileri ile eskiden kağnılar ile yapılan göçler, şimdi traktörler ve çeke-çeke götürülen römorklar ile gerçekleşecek. Hayvanlar yaylalarda beslenecek, sütü sağılacak, kimi yerde peynir tutulacak, Yoğurtlar mayalanacak, kurdun kapmadığı kuzular beslenip büyüyecek, hastalar için şifalı otlar toplanacak, merhemler, ilaçlar yapılacak…

Bu işleri yapmayı kolay zannetmeyin. Yaylada iş bitmez. Yarım yamalak çatılmış barınaklarda, çadırlarda yağmur var, soğuk var, yıldırım var, hastalık var… Kısacası her şey toz pembe değil.  Hele bir de çamura bulanan yayla yolları var ki, başına bir şey geleni şehre yetiştirmek maharet ister, sağlam araç ister, adam gibi adam ister…

Yaylada doğuran kadına yayladaki kadınlar ebelik yapar. Eğer başka bebeleri var ise onları bırakıp yayladaki işlere koşamayacağı için yalın ayak, başı kabak bebelerle kadınlar da katılır kafilelere…

Pişen yemeğin çeşidi sınırlıdır. Banyosu sınırlıdır. Dinlenmesi sınırlıdır. İlacı sınırlıdır… Gaz lambası sınırlıdır… Sabahlara kadar bir ateş yanar… Odunu sınırlıdır.  

Niye katlanırlar bu eziyete diyeceksiniz. 

Alışmışlardır. Onlar için eziyet değildir. Hayatın gerçeğidir. Yurdu tanımanın en güzel yoludur. Keşkek, kıl çadırı, kilim, hasır ve develer ve güreşleri ile bilinirler. 

Çünkü İnsan olmak, yaşamsal değerlere sahip çıkmak, çalışkanlık kuraldır. 

Yayla deyip geçmeyin. O yaylalardan kimler geçmedi ki? Doktoru, mühendisi, bilim adamı, siyasetçisi… Siz asansörsüz binaya çıkamazsınız ama onlar bir solukta dağların zirvelerini zorlarlar. Yaylaya çıkmak bir eziyet değil, eğlencedir… 

Özgür olduklarını çıktıkları yaylalarda hissederler. Siz beş yıldızlı binalarda otursanız da onlar bunca yıldır binlerce yıldızlı bir gökyüzünün altında yaşamaya alışmış, dünyadaki şanslı insanlardan bir bölümüdür. 

Bütün bu nedenlerden ötürü bu toprakların nüvesini oluşturan Yörükleri tanımak için daha çok çaba harcamalı, kültürel yapılarını zenginliğini özümsemeli, yaylacılık alışkanlıklarının güçlendirilmesi için gayret sarf edilmesi gerekir. 

Umarım bundan sonra onları hor görmez, hak ettikleri değeri ve ilgiyi gösterebiliriz…

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Taner Tümerdirim / diğer yazıları
Yargıtay, FETÖ Çatı davasını usulden bozdu
Gerekçe: Savunma hakkının kısıtlanması
7,4 büyüklüğünde deprem
Tsunami uyarısı verildi
Simav'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,2
Borsa İstanbul'da manipülasyon soruşturması
12 şüpheli tutuklandı
Toplamda 8 bin 658 yıla mahkum edilmişti
Adnan Oktar 2 suçtan beraat etti
Tuz çoktan kokmuştu... Su da koktu
2 ünlü su markasına ceza
Trump'tan İran'a kıskaç!
İran'dan petrol alanlara yaptırım
İsrail Gazze'ye ölüm yağdırıyor
10 Filistinli daha katledildi
Narin Güran cinayeti duruşması başladı
15 sanık yargılanıyor
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin Kadıköy karnesi
Kadıköy'de 57. kez karşı karşıya gelecekler
Sağlıklı Bakanlığı 19 bin personel alacak
Resmi Gazetede yayımlandı
"Adil ve dengeli bir anlaşmada kararlıyız"
İran'dan "nükleer" müzakere mesajı
ABD'den Suriye yönetimine çağrı
"Çatışmaları sonlandırın"
İsrail, Şara'nın sarayının yakınlarını vurdu
"Suriye rejimine açık bir mesaj"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
Yargıtay, FETÖ Çatı davasını usulden bozdu
Gerekçe: Savunma hakkının kısıtlanması
7,4 büyüklüğünde deprem
Tsunami uyarısı verildi
Simav'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,2
Borsa İstanbul'da manipülasyon soruşturması
12 şüpheli tutuklandı
Toplamda 8 bin 658 yıla mahkum edilmişti
Adnan Oktar 2 suçtan beraat etti
Tuz çoktan kokmuştu... Su da koktu
2 ünlü su markasına ceza
Trump'tan İran'a kıskaç!
İran'dan petrol alanlara yaptırım
İsrail Gazze'ye ölüm yağdırıyor
10 Filistinli daha katledildi
Narin Güran cinayeti duruşması başladı
15 sanık yargılanıyor
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin Kadıköy karnesi
Kadıköy'de 57. kez karşı karşıya gelecekler
Sağlıklı Bakanlığı 19 bin personel alacak
Resmi Gazetede yayımlandı
"Adil ve dengeli bir anlaşmada kararlıyız"
İran'dan "nükleer" müzakere mesajı
ABD'den Suriye yönetimine çağrı
"Çatışmaları sonlandırın"
İsrail, Şara'nın sarayının yakınlarını vurdu
"Suriye rejimine açık bir mesaj"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.