logo
19 MART 2024

Yorumsuz

01.04.2004 00:00:00
Ama siz yorumlayıp okuyabilirsiniz.

"Aşağıdaki metin bir başka gruptan e-maille geldi . Okunmaya değer olduğu kanısındayım" diye ekliyor İsmail Hakkı kardeşim.

Tevfik Güngör;

Geçen hafta Kıbrıs'ta idim.

Benim gitmemden önce Ankara Ticaret Odası Heyeti ve bu heyet ile birlikte çok sayıda medya temsilcisi Kıbrıs'ta temaslar yapmıştı.

Benim gittiğim gün "Yurtsever Kıbrıs" Gazetesi'nde hiç de hoş olmayan bir ilan yer aldı. Gazetenin birinci sayfasını boydan boya kaplayan ilan şöyle idi: "Ankara Ticaret Odası Başkanı'na: "Kıymetli vatandaşım (Tevfik Güngör'ün hatırlatması: Sayın Aygün, Kıbrıs vatandaşlığına kabul edildiğinden olsa gerek, ilan böyle başlıyor.) Hoşgeldin!!! Niye geldin?

Evet... Dünya bana ambargo koydu. Evet... Siz ne yaptınız? En büyük ambargo sizlerden geldi... Hâlâ da devam ediyor. Hoşgit memleketimden dostum!!! Ramiz Manyera Ticaret Odası Başkanı (Eski)"

Bu hoş olmayan ilanın nedenini sordum. Bana anlatıldığına göre, Ramiz Manyera "Kıbrıslıların Kıbrıs'ta yatırım yapmalarının istendiği dönemde kolalı içki yatırımı yapmış". O tarihlerde Türk pazarında da Coca Cola ve Pepsi Cola henüz yeni imiş. Hele teneke kutulu kolalı içki satışı henüz başlamamış.

Manyera, Bixi Cola markası ile kolalı içki üretip önce Kıbrıs pazarında satmaya sonra da Türkiye'ye Bixi Cola sevkıyatına başlamış. Türk pazarında Bixi Cola büyük ilgi görmüş. Pazardaki bu durumu değerlendiren Fruko-Pepsi Cola grubu, Kıbrıs'ta bir yatırım yaparak Bixi Cola ile rekabete girmiş. Ve Türkiye, Bixi Cola'nın Türk pazarına girmesini önleyecek gümrük ve benzeri tedbirler uygulamaya başlamış. Türk pazarına giremeyen, ambargo nedeniyle başka hiçbir ülkeye satış yapamayan Manyera, fabrikasını kapatmış. Bu istisnai bir olaydır dedim... Sayın Denktaş "Mehmet Çerkez'in nasıl batırıldığını öğren" diyerek beni meraklandırdı... Ben de Lefkoşe Sanayi Çarşısı'nda Mehmet Çerkez'i buldum.

Mehmet Çerkez'in hikayesini kendi ağzından, ifadelere dokunmadan aktarıyorum.

"Babam 1963 yılında Lapta'dan Lefkoşe'ye göç etti. 1964 yılından sonra Lefkoşe'de buzdolabı, çamaşır makinesi satıyordu.

1974 Askeri Harekatı'ndan sonra, Kuzey Kıbrıs'ta neden yatırım yapılmıyor? Kıbrıslılar neden ülkelerine çivi çakmıyor? tartışmaları başladı... Ben de baba mesleğim olan beyaz eşyada üretim arayışına girdim.

Biz hem Türk mallarını hem ithal mallarını sattığımızdan neyin ne olduğunu biliyoruz. O yıllar Arçelik henüz yarı otomatik makine üretip satıyor. Bizim Kıbrıs'ta sattığımız İtalyan malı makineler tam otomatik teknolojiye altı yıl önce geçmiş durumda.

Türkiye'de Presiz Fabrikası Lütfi Doruk'tan İş Bankası'na geçmiş. Satın alıp Kıbrıs'a taşıyabilir miyim diye İş Bankası ile temasa geçtim.

Baktım ki hem teknolojisi yeterli değil hem fiyatı yüksek.

Kendi imkanlarımla Lefkoşe'de bu işi yaparım dedim. Malını sattığımız İtalyan San Georgio firması teknoloji vermeyi kabul etti.

Üç çatı altında 9 bin metrekare kapalı alanda çamaşır makinesi ve buzdolabı üretmek için tesis kuruyorum. Bir çatı altında pres, öbüründe plastik tesisleri bir çatı altında da üretim hattı var.

Tesis kurulurken ikide bir birisi Mercedes otomobil ile geliyor. Uzaktan olan biteni izleyerek gidiyor...

Tesis tamamlanmaya yakın gene geldi. Bu defa kendini tanıttı. Ben Emin Cankurtaran'ım, İstanbul'da bu işleri yaparım... Seni izliyorum... Ne yaparsan yap, bana gönder ben Türkiye'de satayım dedi. Memnun oldum. Ben çamaşır makinelerini üreterek Emin Cankurtaran'a satacağım o da Türkiye'de pazarlayacak. Bizim makineler tam otomatik ve fiyatı da ucuz.

Washmaister markasıyla çamaşır makinesi ve Ekonovat markasıyla buzdolabını üretmeye başladık. Kıbrıs'ta satıyoruz. İlk partiyi de Türkiye'ye yolladık.

Bir gün sonra Emin Cankurtaran telefonla beni aradı. "Şu anda Rahmi Bey'le beraber sohbet ediyoruz. Benim Rahmi Bey'e ve Koç Grubu'na saygım büyük... Kusura bakma ben onlarla rekabete giremem. Bana bundan sonra mal gönderme" dedi.

Ben şaşırdım... Çünkü sadece Kıbrıs pazarı çamaşır ve buzdolabı fabrikasını yaşatmaz. Türkiye'den başka hiçbir ülkeye ihraç imkanı yok.

Çünkü ambargo uygulanıyor...

O sıralarda Asil Nadir, Vestel ile kahverengi eşya üretimine giriyor.

Kıbrıs'tan tanıyorum. Kendisini buldum, "Kahverengi eşya yanında beyaz eşyaya da ihtiyaç var... Ben Türkiye'ye mal göndereyim. Sen istersen kendi markan ile pazarla" dedim. "Biz de beyaz eşya fabrikası kuracağız. Ama istersen o zamana kadar senin çamaşır makinelerini Türkiye'de pazarlarız" dedi.

Çok sevindim. O sırada Arçelik de tam otomatik çamaşır makinesinin montajına başlamış, henüz üretime geçmemiş durumda.

Vestel bana markasını kullanma hakkını verdi.

Biz Vestel markası ile ilk üretimimizi TIR'lara yükledik. TIR'lar Mersin Limanı'na ulaştı. İki saat sonra imzasız bir tebliğ aldık.

Kıbrıs'tan çamaşır makinelerinin sıfır gümrükle Türkiye'ye girmesi yasaklanmıştı. Bundan sonra Kıbrıs'tan Türkiye'ye girecek çamaşır makineleri başka ülkelerden ithal edilenler gibi yüzde 9 gümrüğe tabi olacaktı.

Vestel, bu gümrüğe rağmen bizim makineleri Türkiye'de pazarlayacağını söyledi.

1989 yılı sonunda Arçelik çamaşır makinesini 9.750.000 liradan

satıyordu. Ben Vestel'e 3.275.000 liradan satıyordum. Vestel, 4.750.000 etiket ile benim malları pazarlıyordu.

Asil Nadir'i uyardım. "Bu kadar fiyat farkı karşı tarafı rahatsız eder.

Ben gene aynı fiyatla satayım ama sen fiyatı yükselt" dedim. Dinlemedi.

Kıbrıs'taki fabrikada 197 Kıbrıslı 150 Türkiyeli işçi çalışıyordu. Üç

vardiyada günde 720 çamaşır makinesi çıkarıyorduk.

Kıbrıs'taki bizim üretimimizin montaj olduğunu ileri sürerek şikayette bulundular. Türkiye'den Sanayi Bakanlığı, TSE temsilcileri ile Arçelik görevlilerinden oluşan heyet iki defa tesisi gezdi. Heyet bizim çamaşır makinelerimizde yüzde 47 oranında katma değer olduğunu bu kadar katma değer ile üretilen makinelerin montaj sayılamayacağını belirledi.

Buna rağmen Türkiye'de Kıbrıs'taki üretim aleyhine hareket başlatıldı.

SDP İstanbul Milletvekili Mustafa Sarıgül TBMM'ye soru önergesi verdi.

Kıbrıs'ın dandik malları Türkiye'ye giriyor denildi.

Sonuçta olmayacak bir şey oldu. Başka ülkelerden ithal edilecek çamaşır makinelerinin gümrüğü yüzde 9'da muhafaza edilirken, Kıbrıs'tan

Türkiye'ye gelecek çamaşır makineleri için gümrük yüzde 12'ye çıkarıldı.

Sadece bu kadarla mı, Kıbrıs'a Türkiye dışından gelecek beyaz eşyada, gümrüğe ek olarak yüzde 4 "Güvenlik Kuvvetleri'ne katkı fonu" konuldu.

1991 yılında fabrikayı kapattık. Kapattığımızda yatırımımızın faturası

12 milyon dolardı. "Borçları bugüne kadar ödedim..."

Bu hikayeyi dinledikten sonra Mehmet Çerkez'in 1991 yılından bu yana olduğu gibi duran fabrikasını gezdim. Gezmez olsaydım. İçim parçalandı.

Ben gezmeden önce tesisin bu kadar ciddi olduğunu düşünemiyor, bir montaj hattı ile karşılaşmayı bekliyordum.

Tesisin içinde ciddi bir otomatik üretim hattı var. Boydan boya uzanan üretim hattını on üç yıldır tozlar kaplamış. Çürümüş...

Bunları anlatanlar diyor ki: Kıbrıs'ta Kıbrıslılar neden 29 yıldır bir şey üretmedi diye soruyorsunuz... Kıbrıs'tan Türkiye dışında kimse mal almıyor. Türkiye de Bixi Cola ve Çerkez Ltd. olayında olduğu gibi Kıbrıs'ta üretilen malı pazarına sokmuyor...

Kıbrıslı ne yapsın?

Ben bu yazıda sadece bana anlatılanları naklediyorum... Bunlar yaşanmış olaylar. Kıbrıs sorunu değerlendirilirken bunları bilmekte yarar var.

Kim haklı kim haksız, sayın okuyucularım karar versin İ. Hakkı'nın e-maili burada bitiyor.

Bitmeyen bir şey varsa o da Kıbrıs tarihi.

Öyle görünüyor ki, bu konuda daha çok şey öğreneceğiz. Tabi ömrümüz yeterse.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.