logo
30 NİSAN 2024

11 Eylül büyük bir yalan!

22.11.2011 00:00:00
11 Eylül'ün kahramanı William Rodrigez, olaydan 6 yıl sonra Müslüman oldu. Rodrigez11 Eylül saldırılarının Amerika'nın Irak'a girmesini haklı göstermek için yapıldığını savunuyor

11 Eylül'ün kahramanı William Rodrigez, olaydan 6 yıl sonra Müslüman olduğunu belirterek, "11 Eylül saldırıları Amerika'nın Irak'a girmesini haklı göstermek için yapıldı. Saldırının Müslümanlara atılmaya çalışılmasına dayanamıyorum. Daha uçaklar binalara çarpmadan içerde patlamalar oldu" dedi. Dünya, William Rodrigez adını ilk kez Amerika'daki Dünya Ticaret Merkezinin 11 Eylül 2001'de yıkılmasında duydu. İkiz kulelerde temizlik elemanı olarak çalışan Rodrigez, hayatını hiçe sayarak, çok sayıda insanı kurtardı. Gösterdiği cesaret nedeniyle ulusal kahraman ilan edilen Rodrigez, bir anda Amerika'nın en ünlü ismi oldu. Sinema ve siyaset dünyasından aldığı teklifleri, "hayatını kaybeden insanların üzerinden para kazanmayı kendime yakıştıramıyorum" diyerek, reddetti.

Sihirbaz olmak için ABD'ye gitmiştiSaldırının bir komplo olduğunu iddia etmesinin yarattığı şaşkınlık atılamamışken Rodrigez'in, Müslüman olduğunu açıklaması onu bir kez daha ülkesinin ve dünyanın gündemine taşıdı. Amerika'da 'Hero-kahraman" ilan edilen William Rodrigez, eşi Elizabeth ile birlikte ilk kez geldiği Türkiye'de, 11 Eylül'de yaşadıklarını ve hayatının nasıl değiştiğini anlattı. Rodrigez, Porto Riko'da doğduğunu, iyi bir sihirbaz olmak için 20'li yaşlarda Amerika'ya gittiğini söyledi. Umduğu gibi sihirbaz olamayınca, kendini Dünya Ticaret Merkezinde temizlik elamanı olarak bulduğunu kaydeden Rodrigez, 11 Eylül 2001 sabahı yaşadıklarını şöyle anlattı: "Güneşli bir gündü. Havayı bu kadar güzel görünce içimden işe gitmek gelmedi. Şefimi arayıp hasta olduğumu, işe gelemeyeceğimi söyledim. Çok kızdı ve izin vermedi. İstemeyerek saat 08.30 da işe gittim. Saat 08.46 gibi zemin 2. kattan bir patlama sesi geldi. Ben ve 14 arkadaşım bu sırada zemin 1. kattaydık. Jeneratör patladı sandık, herkes panik oldu etrafa koşuşturmaya başladı. Aradan 7 dakika geçtikten sonra yukarıda bir patlama daha oldu. Bu patlamanın aslında binanın tepesine çarpan uçaktan kaynakladığını o sırada hiçbirimiz anlayamadık. Yani uçağın çarpmasından önce zemin katta bir patlama meydana geldi. Biz kuzey kuledeydik, Güneye geçmek isterken bir patlama daha oldu. Bu çok daha kuvvetliydi. Duvarlar yıkılmaya başladı. O panik haliyle içeri mi girsek, dışarı mı çıksak bilemedik. Alttan patlamalar devam ediyordu, deprem zannettik. Herkes lobiye çıkmak istiyordu. Ama bir arkadaşımız yüzü gözü kan içinde 'bomba' diye bağırarak, lobiden yanımıza gelince oraya gitmekten de vazgeçtik. Bütün binayı çok iyi bildiğim için etrafımda toplanan 14 kişiyi binadan çıkarmayı başardım. Bu sırada dışarda ambulansları gördüm yaralıları ambulansa kadar taşıdım. Dışarı çıkınca binaya uçak çarptığını söylediler. O zamana kadar ne olduğunu bilmiyorduk."

'İnsanların parçalanmış cesetlerini gördüm'Rodrigez, dışarının toz duman içinde olduğunu görünce şaşkınlığının daha da arttığını vurgulayarak, "İlk başta çöp olduklarını düşündüğüm, camlardan atlayan insanların parçalanmış cesetleriymiş gördüklerim. İnsanlar paramparça olmuşlardı. En üst kat olan 106. katta restoran vardı. Orada kahvaltı yapan insanlar aşağıya atlıyordu. Eğer ben de işe geç gelmeseydim onlar gibi kahvaltı yapmak için 106. katta olacaktım" diye konuştu. Arkadaşlarını kurtarmak için tekrar içeri girdiğini ifade eden Rodrigez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şefim içeri girmeme izin vermese de güney kulesine gittim. Güney kulede gördüğüm güvenlik görevlisini dışarı çıkardım. Sonra tekrar binaya döndüm herkes bana bağırıyor 'binaya dönme öleceksin' diyordu. Tekrar kuzeydeki kuleye döndüm. Her taraf su içindeydi. Asansörlerden 'yardım edin' diye sesler geliyordu. Bana en yakın olan asansörde sıkışıp kalan 2 kişiyi dışarı çıkarıp, ambulansa götürdüm. Sonra tekrar içeri döndüm, herkes 'deli misin gitme' diye bağırıyordu arkamdan." Rodrigez, kendisinde binadaki bütün kapıları açan bir mastır anahtar olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: "Bu anahtardan benim dışımda 4 kişi de daha vardı ki, onlar böyle bir anda insanların kurtulması için kapıları açması gereken görevlilerdi. Ama gördüm ki, bu kişiler herkesten önce kaçıp gitmiş. Lobiye çıktığımda itfaiyecileri gördüm. Lobiden 106. kata doğru çıkmaya başladık. Katlardaki insanları dışarı çıkardık. Cam kenarında oturan insanların yüzlerine camlar saplanmıştı."

Bir anda kahraman olduRodrigez, 33. kata kadar tek başına çıktığını anlatarak, şöyle konuştu: "Orada bir polis iki itfaiyeci daha bana yetişti. Öbür binadan büyük bir patlama sesi daha geldi. Sonradan öğrendik ki, ikinci binaya çarpan uçaktan kaynaklanmış bu patlama. Polis 'William artık dönmeliyiz bunun için sana para vermeyecekler' dedi oysa ben para için değil, arkadaşlarımı kurtarmak için yapıyordum. Tekerlekli sandalyede birini gördük. İtfaiyecilerin yardımıyla dışarı çıkardık. Bu sırada asansörlerde sıkışıp kalan insanların sesini duyuyor ama çıkaramıyorduk. O yüzden 11 Eylül'den sonra uzun bir süre asansöre binemedim. Adamı, ambulansa taşımak için dışarı çıktığımda bina tamamen çöktü enkazın altında kaldım. İki saat sonra çıkarıldım. Ambulansta gözümü açtığımda bir muhabir '30 saniye sonra canlı yayındasınız' diye mikrofonu uzattı. Sadece dizim yırtılmıştı başka da bir şey olmadı" şeklinde konuştu. Rodrigez, olaydan sonra 11 Eylül kurbanları için bir dernek kurduğunu belirterek, "Bir anda kahraman haline geldim. Sokakta herkes beni tanıyordu. Bu nedenle politikacılar bir merdiven temizleyicisi olmama rağmen partilerine katmak için para teklif ettiler, liderlik eğitimlerine gönderdiler. Bu sırada işimi de kaybetmiştim, evsiz kaldım. Bir süre arabada ve köprü altlarında yaşadım. Buna rağmen siyasete girmedim, film tekliflerini kabul etmedim. 200'den fazla arkadaşımı kaybettim, toplam 4 binden fazla insan öldü. Onların üzerinden pirim yapmak istemedim" diye konuştu.

2006'da Müslüman oldu11 Eylül'den sonra yaşadıklarını anlatmak için dünyanın dört bir yanından davet aldığını belirten Rodrigez, şunları kaydetti: "Malezya Başbakanından davet aldığımda 'Malezya'ya gitme Müslümanlar seni öldürür' dendi. New York'ta da Müslüman arkadaşlarım vardı ama ilk defa İslamiyet'le orada yakın temas kurdum. Malezya'da İslam'a duyduğum samimiyetten sonra Londra'da Şeyh Yusuf Estes ile tanıştım. Ondan sonra şahadet ettim ve 2006'da Müslüman oldum. Müslüman olduktan sonra herkes bana saldırdı ama ben Allah'ın dostluğunu kazandım. Hükümetle daha fazla problem yaşamaya başladım. Ulusal bir kahramandım, onlar benim siyasetçi olmamı istiyorlardı. Onların duymak istediklerini değil, doğru olanları söyledim. 11 Eylül'ün üzeri örtülmeye çalışıldı. Monica Lewinski davası için bile 35 milyon dolar harcanırken, 11 Eylül için 15 milyon dolar harcandı. 11 Eylül saldırıları Amerika'nın Irak'a girmesini haklı göstermek için yapıldı. Saldırının Müslümanlara atılmaya çalışılmasına dayanamıyorum. Daha uçaklar binalara çarpmadan içerde patlamalar oldu. Bu bir komploydu. Kurbanlar üzerinden bir siyaset yapıldı. Ama Amerikan halkı bunu biliyor artık. Ancak Amerikalılar koltuklarında oturur, 'bu kötü' der değiştirmek için bir şey yapmaz. Bugünün gençleri daha farklı. Wall Street olaylarında gördüğünüz gibi. Haksızlığa sessiz kalmıyor. Şimdi de İran'a karşı çok güçlü bir propaganda yapılıyor. Önümüzde seçim var bu da seçim için kullanılıyor. Ama benim umudum var sonunda gerçekler ortaya çıkacak. 11 Eylül'ün unutulmaması için bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğim."

Annesi koyu bir KatolikWilliam Rodrigez, kendisine sürekli adını neden değiştirip, Müslüman ismi almadığının sorulduğunu vurgulayarak, "Dünya beni William Rodrigez olarak tanıyor ve değiştirmek istemedim. Önemli olan isim değil, yaptığın ibadettir. Annem Müslüman olduğumu öğrendiğinde şok oldu çünkü kendisi koyu bir Katoliktir. Ben kimseye inançları konusunda baskı yapmıyorum, örnek olmaya çalışıyorum" dedi. 11 Eylül'ün hayatını tamamen değiştirdiğini ifade eden Rodrigez, " Eşim Elizabeth de bir gazeteci. Benimle röportaj yaptığında tanıştık. O sırada nişanlıydı ama ilk görüşte aşık olduk. Nişanlısından ayrılarak, benimle evlendi" dedi. Rodrigez, eşiyle birlikte Türkiye'ye ilk kez tatil için geldiğini, Van'daki depremi duyunca orayı da ziyaret etmeye karar verdiğini söyledi. Bir kahramanın eşi olmanın onurunu taşıdığını belirten Elizabeth Rodrgiez ise bir kahramanla yaşamanın zaman zaman zor olduğunu, hayranlarıyla eşini paylaşmak durumunda kaldığını ifade etti. DIŞ HABERLER
O ilçeye çıkarma yapacaklar
İmamoğlu ve Yavaş'a özel görev
Meteoroloji olumsuz durumlar için uyardı
Bir çok ilde sağanak bekleniyor
Bakan Yerlikaya duyurdu
6 ilde 6 ayrı suç örgütü çökertildi
ABD'de polislere silahlı saldırı
4 polis öldü, 4'ü yaralandı
Arınç'tan Özgür Özel övgüsü
'O benim kahramanım'
Boykot dediğin böyle olur
Malezya'dan İsrail kuklası KFC'ye sille
Yabancı, Türk şirketini yaşatır mı hiç?
Uçtu uçtu, pat diye düştü, karizmayı çizdirdi!
Hükümet onları bekliyor lakin...
Hiç de aceleleri yok!
Kiraları 4'e, 5'e katladılar
Mağaza sahipleri kara kara düşünüyor
AKP 'yasak' dedi, sendikalar ve partiler kararlı
Yine 1 Mayıs yine gerilim!
Türkiye, NATO Genel Sekreterliği için Rutte'yi destekleyecek
26 Nisan'da Erdoğan'la görüşmüştü
İsrail'den UCM'nin tutuklama kararı ihtimaline hazırlık
Büyükelçiliklere talimat geçildi
'Doktora olmayan mülakat neden öğretmen için var?'
Ayrımcılığa tepki gösterdi
Özel'den Yerlikaya'ya 1 Mayıs telefonu
'Kararı gözden geçirin'
Sinan Ateş cinayeti iddianamesi tamamlandı
22 kişi cinayetten yargılanacak
O ilçeye çıkarma yapacaklar
İmamoğlu ve Yavaş'a özel görev
Meteoroloji olumsuz durumlar için uyardı
Bir çok ilde sağanak bekleniyor
Bakan Yerlikaya duyurdu
6 ilde 6 ayrı suç örgütü çökertildi
ABD'de polislere silahlı saldırı
4 polis öldü, 4'ü yaralandı
Arınç'tan Özgür Özel övgüsü
'O benim kahramanım'
Boykot dediğin böyle olur
Malezya'dan İsrail kuklası KFC'ye sille
Yabancı, Türk şirketini yaşatır mı hiç?
Uçtu uçtu, pat diye düştü, karizmayı çizdirdi!
Hükümet onları bekliyor lakin...
Hiç de aceleleri yok!
Kiraları 4'e, 5'e katladılar
Mağaza sahipleri kara kara düşünüyor
AKP 'yasak' dedi, sendikalar ve partiler kararlı
Yine 1 Mayıs yine gerilim!
Türkiye, NATO Genel Sekreterliği için Rutte'yi destekleyecek
26 Nisan'da Erdoğan'la görüşmüştü
İsrail'den UCM'nin tutuklama kararı ihtimaline hazırlık
Büyükelçiliklere talimat geçildi
'Doktora olmayan mülakat neden öğretmen için var?'
Ayrımcılığa tepki gösterdi
Özel'den Yerlikaya'ya 1 Mayıs telefonu
'Kararı gözden geçirin'
Sinan Ateş cinayeti iddianamesi tamamlandı
22 kişi cinayetten yargılanacak

Hakkı Saral suç örgütü operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı

Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi.
30.04.2024 08:49:00 / Güncelleme: 30.04.2024 08:52:55
İhlas Haber Ajansı
Hakkı Saral suç örgütü operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı
Hakkı Saral suç örgütü operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır'da düzenlenen 'Mahzen-32' operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral'ın kardeşi Hakkı Saral'ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl'de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa'ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi.

Sıkı takibin ardından çete çökertildi

Bursa'ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi.



Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral'ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi.

İnegöl'de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi.

Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.


Tacettin Kutay'ın kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı

Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay'ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı.
30.04.2024 07:57:00
İhlas Haber Ajansı
Tacettin Kutay'ın kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı
Tacettin Kutay'ın kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı
Tacettin Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti:

'6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe'de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve 'Ey aşıkı dildade' okumaya başladı. 'Lailahe illallah Muhammedurrasulullah' derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya'ya 'Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı'' diye sordu. 'Ben öğretiyorum' dedim. 'El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız' dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.'


Edinilen bilgilere göre, Kutay'ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu.

Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı.

Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.

Kirletme alışkanlığı 850 işçinin emeğini heba ediyor

 
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı Kent Temizliği Şube Müdürlüğü ekipleri, kent ve insan sağlığını korumak, çevrenin kirlenmesini engellemek için ter döküyor. 850 personel ile 3 vardiya şeklinde, 2 bin kilometrelik hatta her gün çalışma yürütülüyor.
29.04.2024 22:54:00
HABER MERKEZİ
 Kirletme alışkanlığı 850 işçinin emeğini heba ediyor
 Kirletme alışkanlığı 850 işçinin emeğini heba ediyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı Kent Temizliği Şube Müdürlüğü ekipleri, kent ve insan sağlığını korumak, çevrenin kirlenmesini engellemek için ter döküyor. 850 personel ile 3 vardiya şeklinde, 2 bin kilometrelik hatta her gün çalışma yürütülüyor. İzmir'de günlük 4 bin 500 ton evsel atığın yanı sıra sokaklardan da tonlarca çöp toplanıyor. Ekipler, son olarak binlerce insanın alışveriş için geldiği Konak'taki Gıda Çarşısı'nda sokakları karış karış gezerek temizledi. 25 personel ve 5 yıkama aracıyla saatler süren çalışmalarda bir tona yakın atık toplandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Kemal Kılıç, İzmir ticaretinin kalbinde yoğun bir temizlik seferberliği başlattıklarını söyledi. Köyler, mahalleler, refüjler, ana arterler, sahiller gibi şehrin her yerinde çalışmaların sürekli devam ettiğini vurgulayan Kemal Kılıç, "Sigara izmaritlerinin atılması için küllükler ve çöpler mevcut. Ancak bunlar yine de yerlere, mazgallara atılıyor. Gıda ambalajları, plastik bardaklar ve daha birçok şey çöp yerine yerlere atılıyor. İzmir rüzgarlı bir kent. Biz temizliyoruz ancak bu tür çöpler Körfez'e kadar ulaşıyor" dedi. Küresel bir kirlilik krizi gerçeğinin bulunduğuna değinen Kemal Kılıç, şunları söyledi: "Dünya kirlilikten etkileniyor. Okyanusta plastikten oluşan bir ada var. Türkiye bu kirlilikten muaf değil. Bütün denizler birbirine bağlı. Sokağa attığımız çöpler, dereler ve rüzgar aracılığıyla denize ulaşıyor. Bütün bu atıklar denizlerde balıkların, canlıların yediği besinlere karışıyor. Her yıl binlerce ton plastik denizlere karışıyor. Bunu ancak karada kirlilik oluşmadan engelleyebiliriz. Bunu yapabilirsek, geri dönüşümü arttırsak, geri dönüşümü mümkün olan atıkları bu tür kutulara atarsak, özellikle plastik kirliliğinin önüne geçmiş oluruz."


Bireysel olarak da birçok önlem alınabileceğini belirten Kılıç, "Şehri temizlemek evet bizim işimiz ve bunu yapıyoruz. Ancak kenti kirletmemek de mümkün. Sokaklara atılan tonlarca atık var. Toplamakla atık bitmiyor. Bilinçli olmamız gerekiyor. Emekçi kardeşlerimize yardımcı olmamız lazım. Onlar temizlemekten yorulmazlar. Ancak güzel ve temiz bir İzmir'de yaşamak istiyorsak, kirletmemeliyiz" diye konuştu.

1 Mayıs için Taksim çağrısı yapan sendika ve partiler hangileri?

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs kutlaması için uygun olmadığını açıkladı. Ancak birçok sendika ve parti, 1 Mayıs için Taksim çağrısı yaptı.
29.04.2024 15:10:00 / Güncelleme: 29.04.2024 15:31:54
Yaşar Cebesoy
1 Mayıs için Taksim çağrısı yapan sendika ve partiler hangileri?
1 Mayıs için Taksim çağrısı yapan sendika ve partiler hangileri?
Her yıl 1 Mayıs yaklaşırken başlayan Taksim Meydanı gerilimi bu yıl da yaşanıyor. 1 Mayıs 1977'de yaşanan kanlı 1 Mayıs'ın ardından işçiler için sembol haline gelen Taksim Meydanı, 2004 yılına kadar İstanbul'daki kutlamaların adresi oldu.

AK Parti iktidarı ise 2004'te Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs kutlamalarına kapattı. 2010 yılına kadar ise her yıl 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkmak isteyen gruplar polisin sert müdahalesi ile karşılaştı .

2010 yılında Taksim Meydanı 1 Mayıs kutlamalarına yeniden açılırken, 2013 yılında yeniden yasaklandı.

O yıl 1 Mayıs kutlamaları için Taksim'e çıkmak isteyenlere yapılan sert müdahale, hemen arkasından patlak verecek olan Gezi eylemlerinin de ateşleyicisi oldu.

O günden sonra AK Parti, 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanmasını bir daha serbest bırakmadı ve alan çıkmak isteyen kitleler her yıl gözaltına alındı.

Bu yıl da Taksim gerginlik  sebebi

Bu yıl da 1 Mayıs yaklaşırken başta DİSK ve KESK olmak üzere çeşitli sendikalar ve siyasi partiler Taksim Meydanı için çağrıda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi de (CHP) 1 Mayıs için Taksim çağrısı yaptı.

Ancak önce İstanbul Valisi Davut Gül, ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs gösterilerine yasaklandığını açıkladı.

Ancak 1 Mayıs'a iki gün kala sendikaların ve partilerin Taksim ısrarı sürerken, iktidar ise alternatif bir kutlama alanı göstermedi.

İktidara yakın HAK İŞ Konfederasyonu 1 Mayıs'a Kocaeli'nde, Memur Sen ise İzmir'de kutlama kararı aldı.

Taksim'e çağrı yapanlar

Öte yandan 1 Mayıs için pek çok sendika, meslek örgütü ve siyasi parti de 1 Mayıs için Taksim çağrısı yaptı.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) basın açıklamasında sendikaların 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını açıklayarak üyelerine Taksim çağrısı yaptı.
Öte yandan CHP, DEM,  TKP, HKP ve EHP gibi partiler de 1 Mayıs'ta Taksim'de olacaklarını duyurdu.

Sosyalistlerden ortak çağrı

Emek Partisi, Halkevleri, SOL Parti, Türkiye İşçi Partisi ve Türkiye Komünist Hareketi'nin İstanbul örgütleri, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümek üzere Saraçhane'de saat 10.00'da buluşma çağrısı yaptı.

Ortak açıklamada "Türkiye işçi sınıfının mücadelesiyle tarihsel ve kentsel bir anlam kazanmış olan Taksim'i emekçilere kapatarak işçi sınıfının ortak mücadele hafızasını kesintiye uğratmak istiyorlar. AYM kararını tanımayarak kendi yarattıkları hukuku dahi ayaklar altına alıyor, gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal etmeye devam ediyorlar. Yasaklarla, baskılarla engellemeye çalıştıkları, işçi ve emekçilerin insanca bir yaşam ve çalışma talebi, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesidir" denildi.

AYM kararı var

Anayasa Mahkemesi 2023 yılında, Taksim'de kutlama yapılmasının engellenmesinin "Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının engellenmesi" olduğuna hükmetmişti.

2009'da resmi tatil ilan edildi

Türkiye Cumhuriyeti'nin Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkileri çerçevesinde, Ankara'da, 1 Mayıs 1922'de işçi bayramı kutlandı.

Cumhuriyet tarihindeki ilk resmi kutlama ise 1 Mayıs 1923'te yapıldı.

Milli Güvenlik Konseyince 12 Eylül döneminde resmi tatil olmaktan çıkarılan 1 Mayıs, 2009'da "Emek ve Dayanışma Günü" olarak yeniden resmi tatil ilan edildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.