19 Mayıs “Bayram”dır

Bugün 19 Mayıs, bugün Bayram…

Ne büyük bahtiyarlık 19 Mayıs'ı yaşamak.

Coşkuyla, heyecanla ve gururla "19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun" diyebilmenin tarifi mümkün olmayan zevki ve mutluluğu var.

Evlerimize ay yıldızlı bayrağımızı asmanın, asabilmenin verdiği keyif tarifsiz. Vatanı, namusu, imanı için canını veren şehitlerin kanından rengini alan bayrağımızın esen rüzgarla dalgalanmasını seyretmek, ona bakarken Mustafa Kemal'i görmek, hissetmek anlatılabilir bir duygu değil…

Başta Atatürk olmak üzere, güzide vatanımızın bağımsızlığı için mücadele veren, istiklalin olmadığı yerde ölümü tercih etme kararlılığı gösteren, yedi düvele diz çöktüren ceddimize selam olsun. Allah hepsinden razı olsun…

19 Mayıs, işgal gemilerini gördüğü anda, Mustafa Kemal Paşa'nın bir an tereddüt etmeden söylediği ve zafere olan inancının sözcüklere yansıması olan "Geldikleri gibi giderler" sözünün vücut bulmuş halidir.

19 Mayıs, yüksek bir ruh ve yüce bir imanın tezahürüdür. Birçokları için, o gün o şartlarda istiklal yolunda yürümek ve başarıya ulaşmak hayalden öte bir şey değilken, milletin makus talihini yenecek olan liderin Samsun'da bağımsızlık meşalesini yaktığı gündür.

Mustafa Kemal, "Ya İstiklâl Ya Ölüm" kararlılığıyla yola düşüp de, vatanın bağrına saplanmış hançeri çıkarma mücadelesi verirken, birilerinin bundan rahatsız olmayacağını düşünmek elbette akla ziyan bir hal olurdu.

Çünkü, 19 Mayıs toprağa düşen bahar yağmuru gibi oldu. Vatanın bağrında çiçekler açtı, uyuyan millet uyandı, üzerine örülmüş ağları parçaladı, çok hesapları bozdu.

19 Mayıs, aziz vatana, milletin sinesine hançeri saplayanların, işgalcilerin hesaplarını bozdu.

Sonra, içimizde bulunup da, onlardan olanların da hesaplarını bozdu.

Ve, işgalci haçlının bunu yapabilmesine imkan verenlerin, onlara yardım edenlerin, kendi varlıklarını millete tercih edenlerin kurdukları oyunlarını başlarına geçirdi.

19 Mayıs, üç günlük dünyada menfaat hesabı yapıp, imanını kiraya verenlerin, milletine sırtını dönüp ikbal hesabı yapanların da bütün hesaplarını alt üst etti.

Onlar karaları bağladılar, kendi emellerini müstevlilerinki ile birleştirdiler. Gaflet, dalalet ve ihanet içinde debelenip, kendi pisliklerinde boğuldular.

Mustafa Kemal yolundan asla dönmedi, yürüdü. O yürüdükçe ardından Türk milleti yürüdü. Ve geldikleri gibi gönderdi onları.

Bu büyük gurur ve coşku milletindir, bu vatanın evlatlarınındır.

19 Mayıs'ı anlamak, hissedebilmek ve yaşayabilmek, kalpte sağlam bir iman ve bağımsızlık ruhuna sahip olmayı gerektirir.

Şairin, "Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez" diyerek dile getirdiği, bir bütün olan yüreklerden bir yürek olabilmeli ki, 19 Mayıs doyasıya yaşanabilsin.

Aksi halde melek görmüş şeytan gibi olursun. İçini bir şeyler kemirir, kudurtur seni. Evlere asılan her bayrak, ok gibi saplanır… Gönlün bozuksa, satmışsan eğer ruhunu haçlıya, rahatsız olursun gördüğün her bayraktan, duyduğun her "Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa" sözünden… 

Girdiği her savaştan açık alınla çıkanlara selam olsun!

Samsun'da doğan güneşe, İzmir'in dağlarında açan çiçeklere selam olsun!

Vatanı için can verip, toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlara selam olsun…

Allah, hepsinden razı olsun. Bayramımız kutlu olsun…