2T'den kimse vazgeçemez

Tarih ve tecrübeyi 2T olarak adlandırabiliriz? Devlet ve milletlerin vazgeçemeyeceği iki ana dayanaktır bunlar.Tarih, bir milletin hafızasıdır? Tecrübe de, en büyük sermayesi!Sadece milletlerin değil, 2T, aynı zamanda devletlerin de hafızası ve en büyük sermayedir.Türk milleti bu bakımdan son derece zengindir? Ancak birçok konuda olduğu gibi tarih ve tecrübe bağlamında da "hazine üstündeki dilenci" gibiyiz!Halbuki devlet idaresinde etki ve yetki sahibi olanların bu iki değeri horlamaları veya göz ardı etmeleri düşünülemez.Milletin öncüleri ve aydın kesimi de öyle?Tarih ve tecrübeden kimse müstağni kalamaz, göz ardı edemez.Vakıa şu ki, ne tarihimizden ders alıyoruz, ne de devlet ve millet tecrübemizi ve bu tecrübeyi kazanmış akil insanlarımızı değerlendiriyoruz.Tarihinden ve tecrübelerden istifade etmeyen bir idare, zihin dünyası ve düşünme yeteneği oluşumu henüz yeni başlamış bir çocuk gibidir.Başkent Ankara'da sergilenen vaziyet, idare ve refleksler, maalesef bu minval üzeredir.Devlet ve milletin başına geçen insanlar, sanki üç-beş yaşındaki çocuk gibi davranıyor.Halbuki vakit, hem tarihten ders ve ibret alma vaktidir, hem de devlet ve millet idaresinde bugüne kadar hizmet vermiş tecrübelerden istifade etmek vaktidir.Bu hem devlet ve milletin selameti için gereklidir. Hem de acemilerin ve yeni yetmelerin devlet ve millet gemisini ölçüsüz ve ilkesizce sarsmaları yüzünden "tecrübeli-yaşlı kadro"nun her şeye rağmen devlet ve millet meselelerine yeni baştan bismillah deme zorunluluğunu ortadan kaldırır.Devlet ve millet gemisi, şayet sevk ü idaredeki acemiler veya ölçü tanımaz yeni yetmeler yüzünden sarsılıyorsa, su alıyorsa; o gemide bulunan tecrübe sahipleri, akıl ve iz'an ehli "bana ne" diyemez.Bugün Türk siyasetini, AKP ile, onun değirmenine su taşımaktan başka bir iş görmeyen CHP-MHP muhalefetinin atışmaları tarzındaki "çözümsüz düzenek"ten sıyırmak gerekiyor. Vakıa şu ki, Türkiye bu manzarayı yaşıyor.Devlet sarsılıyor.Millet silkeleniyor.Hep beraber batıyoruz, batırılıyoruz.Ne iktidarın çözümü var, ne muhalefetin çıkış yolu!Bu bağlamda devlet ve millet meselelerine bilimsel çözümler sunan, uygulanabilir projeler üreten, milli modeller geliştiren tek lider Prof. Dr. Haydar Baş beydir, tek parti BTP'dir. 60-70'i aşkın dünya devletinin öncüleri, Prof. Dr. Baş'ın ilminden, irfanından, tecrübe ve çözümlerinde istifade ediyor. Gerçek şu ki, bir meselede çözümü olmayanlar, öyle veya böyle o problemin bir parçası haline gelirler.Dolayısıyla maalesef bugün, iktidar olarak AKP, muhalefet olarak da CHP ve MHP problemin bir parçası haline gelmişlerdir.Ne ekonomide, ne adalette, ne gelir dağılımında, ne asayişte, ne sosyal güvenlikte, ne sosyal adalette, ne milli güvenlikte, ne eğitimde, ne kültürde meselelere çözüm üretilmiyor, problemler halledilmiyor.İşin daha vahim tarafı, ne tarihten ders ve ibret alınıyor, ne de yaşayan tecrübelerden de istifade ediliyor? Vaziyet bu olunca, akil insanlar, ister istemez tüm menfi yaş ve sıhhat şartlarına rağmen meydana atılıyorlar. Oluşum gayretine giriyorlar. Takdire şayandır.Ancak bu oluşumlar da, devlet ve millet meselelerini halledebilecek kudrette çözümler, projeler ve modeller ekseninde şekillenmez iseler, bunlar da kısa zamanda problemin bir parçası haline gelirler. Bu bakımdan Prof. Dr. Baş'ın "çözüm ve proje insanı" olarak varlığı, Türkiye için ve yüreği Türkiye'nin geleceği için sızlayan herkes için, hem çok önemli bir şans, hem de olmazsa olmaz bir şarttır.Tarih ve tecrübe bunu söylüyor? Anlayana!